HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erotik yıldızların ilginç hayatları

Onlar Türk sinemasının bir dönemine damga vuran yıldızlar. Ortalığı kasıp kavurdukları günler artık çok gerilerde kaldı.

Erotik yıldızların ilginç hayatları

Onlar Türk sinemasının bir dönemine damga vuran yıldızlar. Ortalığı kasıp kavurdukları günler artık çok gerilerde kaldı.


Arzu Okay, 1970 yılında Sinema Yüz Güzeli seçilerek kariyerine başladı. Sinemaya başrolünü Ayhan Işık ile paylaştığı Ölünceye Kadar adlı filmle başladı. Okay o sırada henüz 15 yaşında bir genç kızdı.

Ama kameralar karşısına geçmeden 1 yıl önce kariyer konusunda küçük adımlar atmaya başlamıştı Okay. 14 yaşındayken Zeki Müren'in başrolde olduğu bir fotoromanda oynadı.


Bir yıl sonra da kendisine şöhretler dünyasının kapılarını açan yarışmada birinci oldu. Daha sonra İtalya'da da bir güzellik yarışmasına katıldı ve orada da dördüncülüğü elde etti.

Annesi ile babası o çok küçükken ayrılan Okay, şoför olan babasını 27 yaşındayken tanıdı. Okay, 17 yaşındayken evi terk edip yönetmen Bilge Olgaç'ın evine yerleşti. Bir süre orada yaşadıktan sonra kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladı.


1970'lerin erotik furyasında çok sayıda yapımda yer alan ve 'vamp kadın' olarak tanınan Okay, bir söyleşide ilk filminde oynamayı nasıl kabul ettiğini şöyle anlatmıştı:


"Biraz öpüşecektim, biraz da göğsümün ucu görünecekti. Filmlerin devamı geldi. Oynadığım yere kadar oynadım. Aslında bu filmler beni hiç rahatsız etmiyor. Çünkü o benim işim. Çekim bittikten sonra makyajımı silip jean'imi giyiyorum."


22 yaşındayken bir gün kendi deyimiyle 'sigortaları' attı Okay'ın ve İngiltere'ye dil okuluna gitti. Parası bitince de Türkiye'ye döndü.


Okay'ın efsanesi çok etkileyici olsa da aslında Yeşilçam'daki serüveni o kadar da uzun sürmedi. Evlenip Paris'e yerleşti ve deri ticaretiyle uğraşmaya başladı. Hatta işleri o kadar ileriye götürdü ki dönemin Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün elinden ticaret ödülünü alabilmeyi de başardı.


Sinema artık onun için geçmişte kaldı. Tek isteği ise "eski seks yıldızı" diye değil "eski sinema oyuncusu" olarak anılmak.


1980'li yıllarda Yeşilçam'ın gözdelerinden biriydi Neslihan Acar.


En büyük özelliği ise o dönemde fırtınalar estiren Hülya Avşar'a olan benzerliğiydi.


1969 doğumlu olan Neslihan Acar, 4 yaşındayken reklam filmlerinde çocuk yıldız olarak yer alıyordu. İlk sinema deneyimini de 12 yaşındayken Ali Özgentürk'ün yönettiği Murtaza adlı filmle yaptı.


Ondan sonra da çok sayıda filmde rol aldı.


Yeşil- mavi gözleri ve kumral kıvırcık saçlarıyla dönemin başı Hülya Avşar tarafından çekilen güzellik anlayışına birebir uyan Acar, Kadir İnanır'ın aktör yeğeni Levent İnanır ile evlendi.


Bir kız çocuğu sahibi olan Acar ondan sonra da uzun süre kameralardan uzak kaldı.


Neslihan Acar son olarak 2006 yılında objektiflere takıldı. Uzun kumral saçlarını ketirip sarıya boyatmış ve fazla kilolarından kurtulmuştu. Ama görünüşe göre bir dönemin boncuk gözlü kızı için sinema artık geçmişe ait bir anı olarak kalacak.


Serpil Çakmaklı, Banu Alkan'ın en büyük rakibiydi.


Gerçek adı Şener Dönmez olan Çakmaklı, liseyi bitirdikten sonra bir dönem mankenlik yaptı.


"İçimizden Birileri" adlı TV filminde ufak bir rol aldı.


"Devlet Kuşu" filmiyle oyunculuğa başladı.


Sahnelerde solistlik de yapan Çakmaklı 2000 yılında kendi adını taşıyan bir de albüm çıkardı.


Yılanların Öcü, Bir Pazar Günü, Acı Gerçekler, 14 Numara gibi sinema filmleriyle "Alçaktan Uçan Güvercin" adlı TV dizisinde oynadı.

Bir dönem Yalçın Dümer ile yaptığı evlilik ve ardından gelen boşanmayla da gündemdeydi. Çakmaklı şu sıralar kameraların uzağında sakin bir yaşam sürdürüyor.


1980'li yılların en gözde yıldızlarından biri de Sevtap Parman'dı.


'Bayan popo' unvanıyla tanınan Parman bir dönem mankenlik yaptı.


Yaprak Dökümü, Issızlığın Ortası gibi TV dizileri ile Paramparça, Çağdaş Bir Köle, Sis gibi sinema filmlerinde rol aldı.


Parman bir dönem şarkıcılık da yaptı.


Gösterişli fiziğiyle dikkat çeken Parman yaşadığı aşklarla da magazin basınının gündeminde kalmıştı.


Bebeksi güzelliği ve gamzeli gülüşüyle Yeşilçam'ın 'hanım hanımcık' yıldızlarından biriydi Bahar Öztan.


1952 doğumlu oln Öztan sinemaya 1972 yılında Mahkum filmle başladı.


Dönemin ünlü aktörleriyle çok sayıda filmde başrol paylaştı.


Ama Öztan'ın Yeşilçam serüveni fazla uzun sürmedi.


90'lı yılların başında bir mimara evlenip Bodrum'a yerleşti. Burada bir kreş açan Öztan, bu süre içinde sinemadan da uzak kaldı. 2007 yılında ise Aşk Kapıyı Çalınca adlı filmle yeniden kamera karşısına geçti.


Yeşilçam'ın 80'li yıllarına damga vuran yıldızlardan biri de Pembe Mutlu'ydu.


1955 doğumlu olan yıldızın gerçek adı Pembe Gül'dü.


Pembe Mutlu dönemin usta yönetmenleriyle çalıştı ve aralarında Çiçek Abbas, Davaro, Yusuf Kurçenli'nin filmi Ve Recep ve Zehra ve Ayşe'nin de bulunduğu çok sayıda filmde oynadı.


Pembe Mutlu, Yeşilçam tarihinin sayfaları arasında yerini aldıktan sonra köşesine çekildi.


Ahu Tuğba, Türk sinemasının 1980'li yıllarıma damgasını vuran ünlü yıldızlardan biri.


Gerçek adı Tuğba Çetin olan yıldız 1963 İstanbul doğumlu.


Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezunu olan Tuğba ilk filmini 13 yaşındayken çevirdi.


Bir süre ara verdikten sonra 1981 yılında yeniden sinemaya döndü. 100'e yakın filmde rol aldı. Son olarak 2006'da Meçhule Gidenler için kamera karşısına geçti.


2000'li yıllarda bir yarışma programı ile gündeme gelse de yıldızı asla 80'li yıllardaki kadar parlamadı.


1985 yılında oynadığı Afrodit filmiyle adı Afrodit olarak anılan bir zamanların efsanesi Banu Alkan...


1958 yılında Dubrovnik'te doğan Banu Alkan 1966 yılında ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etti.


Gençliğinde rüyalarını süsleyen mankenliğe 16 yaşında LCC kurslarına giderek başladı ve Aydan Adan-Füsun Özben Mankenlik Ajansı’nın kadrosuna girerek bazı reklam filmlerinde rol aldı.


Sanatçı, 17 yaşındayken evli ve zengin bir işadamı olan Gürbüz Hanif’le birlikte olmaya başladı. 20 yıla yakın süren bu ilişki, Hanif’e kanser teşhisi konmasından kısa bir süre sonra ölmesiyle sona erdi.


1975 yılında ilk filmi İsyan'da boy gösterdi.


Banu Alkan 1989 yılında çektiği son filminden sonra uzun bir süre ortada görünmedi. 1998 yılında, “Neremi” adlı bir albüm çıkartarak gündeme oturdu. Oyuncunun şarkısı, sesi ve yorumu uzun süre eleştirildi ve ilgi odağı oldu.


Alkan, 2001 yılında “Tuzu Kurular” ve 2005 yılında da “Kızma Birader” isimli televizyon dizilerinde oynadı.


Banu Alkan, 1975 – 1989 yılları arasında çektiği filmlerle de, çıkardığı albümle de adından sürekli söz ettirmeyi başaran bir isimdir.


“Afrodit” lakaplı sanatçı, her zaman olumlu tepki toplamasa da sürekli gündemde kalmayı başarmaktadır. Sinema kariyerine son veren sanatçı, Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasında olmayı sürdürüyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler