HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ergenekon'un senaryosu 5 yıl önceki diziden çıktı!

Dizinin adı "Şubat Soğuğu"… Adının 28 Şubat'tan geldiğini anlamak hiç de zor değil. İlk bölümü 21 Eylül 2004'te yayınlanmış ve 30 Haziran 2006 yılına kadar tam 78 bölüm çekilmiş. Senaristi Mahmut Bengi, yönetmeni Demir Keskin, yapımcısı ise Ahmet Gül. "Şimdi durup dururken nerden aklına geldi bu dizi" diyeceksiniz. Söyleyeyim…

Bir kanalın kısa bir haberinde dikkatimi çekti bu dizi. Haberde, dizide Alev Oraloğlu'nun canlandırdığı "Suzan Saygıner" karakteriyle Ergenekon operasyonu kapsamında evi aranan Türkan Saylan arasında benzerlikler olduğuna dikkat çekilmiş. Gerek fiziksel gerekse yağtığı çalışmalarla Suzan Saygıner karakteri birçok yönden Türkan Saylan'a benzetilmiş. Dizi karakteri Suzan Saygıner doğu illerindeki fakir kız çocuklarını okutmak için dernek kuran ve bu amaçta çabalayan biri. Buraya kadar her şey normal. Kısa bir süreliğine gerçek hayata dönüyoruz. 2004 yılındaki diziden günümüze, 13 Nisan 2009'a… Ergenekon operasyonu kapsamında Türkan Saylan'ın evi aranıyor, birçok ÇYDD üyesi gözaltına alınıyor. 2 gün sonra Türkan Saylan inanılmaz bir açıklama yapıyor. "Bizim devlet tarafından da desteklenen doğudaki kızları okutma çalışmalarımıza PKK'lı yetiştirme, Hristiyanlığı yayma olarak bakıyorlar. Bu yönde sorgulamalar yapıldı." Diyor Türkan Saylan… Şimdi tekrar dizimize dönüyoruz. Dizideki Türkan Saylan olduğuna kanaat getirdiğimiz Suzan Saygıner de dizide açık bir şekilde "doğudaki kızları okula gönderme çabası altında Hristiyanlığı yaymaya çalışan bir misyoner" olarak lanse ediliyor. Bu olay bir dizide oluyor… 12 Haziran 2007'de Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyeler ele geçirilmesiyle başlayan, Mart 2008'de Ergenekon adlı bir örgüte bağlanan ve hala operasyonları, iddianameleri, duruşmaları vb. devam eden ülkenin 1 numaralı gündemi ortaya çıkmadan tam 4 yıl önce… Bu "ilginç" ama pek de şaşırtmayan ayrıntı dikkatimi çekiyor ve internet üzerinden ufak bir araştırma yapıyorum.

Bir de ne göreyim… Meğer bizim şahane dizimizin tek ilginçliği bu değilmiş. Bülent Arınç'ın bile sıkı takipçisi olduğu hatta birçok kanalda reklamını yaptığı dizinin sıkı takipçileri olan ve Şubat Soğuğu dizisinin ve Samanyolu televizyonu takipçilerinin forumları ile imamhatip.com sitesinde yazan gençlerin dizi karakterlerini kendilerince çıkardıkları görülüyor… Bir yazılı olan isimlere bakıyorum, bir yazının yazıldığı tarihe… Karakterler arasında Ergenekon soruşturması kapsamında bağlantılarını ilk defa duyduğumuz ve "yok artık!" dediğimiz birçok kişi var… 05 Haziran 2005... yani Ergenekon'un gündeme gelmesinden tam 3 yıl önce! İsterseniz gördükçe "yok artık!" diyeceğiniz kişilere gelelim. Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor. Vereceğim isimler "Bu dizideki kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür" çünkü dizinin başında öyle diyor. Bir küçük not da dizideki karakterlerle gerçek hayattaki karşılaştırmalarının ben değil, dizinin hayranları olan ve dizinin yaratıcılarının varlığını inkâr edemeyeceğimiz ideolojik düşüncesinin yandaşları tarafından yapılmış olduğudur. Emin olamadıklarına da soru işareti (?) koymuşlar.

Tahir Mutlu (Fethullah Gülen) Mehmet Aziz Tarman ( Sabatay Sevi'nin günümüz takipçilerine binaen temsili ismi. Tahir Mutlu ile 30 yıl öncesinden birbirlerini tanıyorlar.)

Yazar Notu 1: Dizinin sıkı takipçileri Mehmet Aziz Tarman'ın kim olduğunu bulmak için çok çaba sarf etmişler ancak birçok ismin geçtiği sürecin sonunda bir sonuç çıkmamış. En ilginç tesadüflerden birisi şu: Tarman'ın kızı Nilüfer genç yaşında kanserden hayatını kaybediyor. Tıpkı bir eski emniyet mensubu günümüzün siyasetçisinin kızı gibi. Ancak o kişinin Tarman olmadığı hakkında da birçok düşünce ve kanıt var. Belki de Mehmet Aziz Tarman'ın bir kişi değil, birçok kişinin tek vücutta can almış hali olması savı daha gerçekçi oluyor.

Yazar Notu 2: Mehmet Aziz Tarman, Tahir Mutlu'ya düşmanlarına karşı ittifak önerdiğinde, Mutlu, Tarman ile aslında zıt görüşte olduklarını anlıyor. Hatta Mehmet Aziz Tarman yakalananan kadar da Tahir Mutlu Tarman ile görüşüyor ve teslim olmasını istiyor.

GRUPLAR-KURULUŞLAR

Cemiyet (Ülke gündemini değiştirecek önemli kararların alındığı 7 üyeli grup: Mason Locası)
Anadolu Platformu (Fethullah Gülen cemaatinin hazırladığı Abant Platformu)
Hayat Ağacı Derneği (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği - Atatürkçü Düşünce Derneği) UGSK: Ulusal Güvenlik Strateji Komisyonu: Bu kuruluşun ne olduğu hakkında bir çok görüş var.
Ulusalcılar ( İsminden belli olduğu üzere Doğu Perinçek grubu ve ulusalcı, ikinci cumhuriyetçiler grubu )
Kozabank (Pamukbank)
Anadolu Güven Gazetesi (Milliyet Gazetesi - ?)
Dönence Gazetesi (?) Portakal Çiçeği Vadisi (?)
Hiç Olmadık Yerdeki 7 Katlı Hastane (?) Selüloğulları (Abdullah İbnu Ubey İbnu Selul soyundan gelenler)

TAHİR MUTLU CEPHESİ

İhsan Sönmez (Hacı Kemal Erimez) Ertuğrul Budak (İntihar eden profesör ?)
Tayyar ve Davut (Ali Tuncay: Ali-Ejder-Özcan "Nur Cemaati'nin Cem Yılmaz'ı derler kendisine")
Hacer Mutlu (Fethullah Gülen'in annesi Refia Gülen)
Aydin Bolca ( İşadamı – Aydın Bolak) Selman (Karaca) Özdemir (İlahiyatçı Hayrettin Karaman)
Vedat Denizli (Cengiz Çandar)

EMNİYET CEPHESİ

Şevket Yiğit ( Organize suçlar eski müdürü - öldürüldü) ? Nedim Poyraz (Sahaf-tetikçi nedim) ?
Tarık Yiğit-gerçek ismi Bahadır Çelik( komiser 1- öldürüldü)?
Semih (komiser 2) ?
Mesut ŞİMŞEK (Yeni Organize Suçlar Müdürü) ? Savcı Ferhat Sark ( Cumhuriyet Savcısı Talat Salk)
Neva Zorlukaya ( Arif Zorlukaya'nin kızı) ?
Ercan Bey (Suzan Saygıner'in eşi - Polis ajanı-?)

MEHMET AZİZ TARMAN CEPHESİ

Ali Osman Pak (Osman Ak) Timur Bey (Mehmet Aziz Tarman'in sağ kolu) ?
Tuncer Bey (Mehmet Aziz Tarman'in yazılı - görsel basın grubu başkan: Turgay Ciner)
Faik Cesur ( Faruk Yalçın) Koray Acik (Albay Muhtar Koray ) Arif Zorlukaya (Urfi Cetinkaya)
Suzan Sayginer (Türkan Saylan)
Şah Veli ( Komplocu din âlimi: Haydar Baş)
Hasan (Şah Veli‘nin yardımcısı - Hasan Songur) Yücel Nesrin (Aziz Nesin) Necmi Sebitoğlu ( Necip Hablemitoğlu)
Taşkın Hoca (Yasar Nuri Öztürk)
Emekliler ( Emekli Subaylar - Kemal Yavuz ve benzeri şahıslar)
Topal Taşkın (Doğu Perinçek)
Cevat ORAL (Cevdet Saral) Mister (Kemal Derviş-?)
Doktor - profesör (Mehmet Haberal)
Nizam Alan (Nurettin Veren: Fethullah Gülen'in yıllarca sağ kolu olarak görev yapmış, bir çok politikacı ve ünlü simayı Gülen ile tanıştırmış kişidir. Daha sonra aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı ters düştüler ve Nurettin Veren televizyon kanallarında "Fethullah Gülen'in kirli çamaşırlarını" ortaya döktüğünü iddia ettiği bir takım belgeler sundu. )
Cengiz Taş (Hikmet Çetinkaya)

CEMİYETİN KULLANDIĞI ŞAHISLAR

Veli Kalkanlı ( Ali Kalkancı)
Savcı Metin Yücel (Savcı Nuh Mete Yüksel)
Fifi (Sisi-Seyhan Soylu) Hüsnü Gezgin (Müslüm Gündüz) Nezire Kalkanlı (Emire Kalkancı)
Fehime Kartal (Fadime Şahin)

ŞAH VELİ'NİN (HAYDAR BAŞ) KİN DUYDUĞU ŞAHISLAR

Malum Siyasetçi (Necmettin Erbakan)
Malum Profesör Din Âlimi (Tarikat Lideri: Esad Coşan Hoca Efendi)
Malum Belediye Başkanı (Recep Tayyip Erdoğan)

DİGERLERİ

İstifa eden Bakan Bey ( Saadettin Tantan-? )
İlaç verilerek deliren milletvekili (Hasan Mezarcı)
Vedat Yıldız (Gazeteci: ?)
Erdoğan Coşkun (Öldürülen gazeteci: Uğur Mumcu)
Hastane'ye yatırılan politikacı (Bülent Ecevit)
Parti değiştiren milletvekili Sefer Çakmakçı (Kubilay Uygun-?) Tahir Mutlu'yu 30 yıldır takip eden gazeteci (?) Temnis modernizasyon projesi ( Genesis modernizasyon projesi )
Sonia – yurtdışı ortağı şirketi ( Vestel: Zorlu Grubu )
Tersan ( Havelsan )
Altos ( Yaltes )

DAĞITILAN CD LERE TEPKİ GÖSTEREN GRUPLAR

Kurancılar( Hayrat Vakfı Grubu - Nur Grubu)
Yurtçular ( Süleyman Hilmi Tunahan Grubu )
Hadisçi Profesör ( Esad Coşan Hocaefendi grubu- İskenderpaşa Cemaati) Kırmızı kitapçılar ( Mehmet Kutlular - Yeni Asya grubu) Çarşambacılar ( Cübbeli Mahmut Hocaefendi grubu - İsmailağa Cemaati)

Görüldüğü gibi dizideki birçok kişi devam eden Ergenekon soruşturmasının "kilit" isimleriyle dolu. Dizi yayınlandığında "cemaatçi kesimin Kurtlar Vadisi" olarak nitelendirilse de olan bir şeyi senaryolaştırmak ile 3-4 sene sonra olacakları senaryolaştırmak birbirinden çok ayrı 2 şey. Dizideki benzerlikler sadece kişilerle sınırlı değil. Dizide yaşanan birçok olay daha sonra Ergenekon duruşmalarında ve iddianamelerinde gündeme gelen olaylarla da örtüşüyor. Başta verdiğim Suzan Saygıner - Türkan Saylan benzerliğinin dışında bir örnek vermek gerekirse Müslüm Gündüz – Fadime Şahin olayında Fadime Şahin ve Ali Kalkancı'nın örgüt tarafından Sisi'ye hazırlatıldığı, aslında Fadime Şahin'in pavyonlarda şarkıcı olduğu ve Ali Kalkancı'nın alkolik bir adam olduğu iddiaları Ergenekon soruşturması sonucunda ortaya atılmış yeni iddialar. Ancak 4 sene önceki dizide bu tarz bir olay işleniyor. Ayrıca dizide "hastaneye yatırılan politikacının (Bülent Ecevit) hastalığından ve doktoru olan Profesör (Mehmet Haberal) ile ilgili bölümler de günümüzdeki iddialarla örtüşüyor.

Bir ilginç nokta da şu; Dizi yayınlanırken Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın dizi hakkında Samanyolu Televizyonu'nda yaptığı kısa söyleşi. Programı sunan Ahmet Büken ve Hidayet Karaca'nın konuğu olan Arınç şu açıklamaları yapıyor.
Ahmet Büken: Efendim sizi dizide en çok Mehmet Aziz Tarman (1 numara) mı etkiliyor?
Bülen Arınç: Hayır beni en çok Tahir Mutlu (Fethullah Gülen) etkiliyor.
Ahmet Büken: Bursa'da onları gördüğünüzde neler hissettiniz?
Bülen Arınç: Çok hayret ettim ve çok sevindim. Bursa'da ben bir ödül törenine davet edilmiştim. Doğrusu onların orada olacağı hiç aklıma gelmezdi. Benim ödülüm verildi konuşmamı yaptım. Sonra diğer ödül alacaklar ilan edilince, onlarada ödül verilmiş. Kendileri de oradaymışlar. Doğrusu ben müdahale ettim bu ödülü ben vermek istiyorum dedim. Hiç olmazsa onlara biraz yakın olayım diye. Gerçekten bu diziyi çok başarılı buluyorum. Oyuncusuyla, senaryosuyla, dekoruyla, geçtiği yerlerle, hayatımızdan taşıdığı kesitlerle çok güzel. Devam etmesini diliyorum. Ve halk tarafından da büyük bir beğeniyle izlendiğini takip edildiğini görüyorum. Arkadaşlarımız bu ödülü hak ederek aldılar. Yapımcı arkadaşımızda oradaydı. O da kendi hatıralarını anlattı. Tabi onun hatırası içinde benim de bir yerim olmuş. Yıllarca evvel benim bir konferansımı dinlemiş, çok memnun olmuş. Benim mesleğimin avukatlık olduğunu öğrenince üniversiteye giderken o da avukat olmayı kafasına koymuş ama diğer tercihi kazanınca başka bir yere gitmiş. Onu da orada tanımış oldum. Samanyolu Televizyonunda her Cuma akşamı gerçekten büyük bir ilgiyle takip ediyorum ve kaçırdığım günler olursa onuda Perşembe günleri telafi ediyorum.

Bülent Arınç'ın diziye olan hayranlığı bu kadarla kalmıyor. İşte Dünden Bugüne Tercüman gazetesi köşe yazarlarından Nuh Gönültaş'ın 05 Nisan 2005 tarihli köşe yazısı. "Bir televizyon programını izlerken belkide ilk defe böylesine heyecanlandım. TBMM Başkanı son derece ciddi bir şekilde sordu: "Düğmeye basanı gerçekten öğrenmek istiyor musuzunuz? Programa katılan gazeteci arkadaşlar, sunucu Melih Meriç gibi bir an şoka girdiler. Bülent Arınç devam etti : "Ben size düğmeye basanı söylerim, ama bu konuda başka soru sormayacaksınız." Gerek ekrandakiler, gerekse programa katılanlar müthiş bir bekleyiş içine girdiler. Programı sunan Melih Meriç, "Bu cevap karşısında bu riski göze alıyorum, buyrun söyleyin" dedi. Bunun üzerine Bülent Arınç "Düğmeye basan kişi Mehmet Aziz Tarman'dır. Kendisi kanlı canlı yaşıyor. Ulusal Güvenlik ve Strateji Komitesi Başkanı'dır."
"Şubat Soğuğu" STV'de yayınlanan bir dizi film. Her ne kadar dizinin başında "Bu dizideki karakterlerin gerçek hayatla bağlantısı yoktur" diye yazsa da bu dizideki her karakterin gerçek hayatta birebir karşılığı olduğuna izleyici inanıyor. Televizyon izleyicisi tıpkı "Kurtlar Vadisi" ndeki karakterler gibi bu dizideki karakterleri de birebir gerçek hayattakilerle eşleştiriyor. Çünkü dizi son derece güncel şekilde cereyan ediyor ve güncel karakterlerin hemen hepsi bu dizide yer alıyor. Bu dizinin son bölümlerinde yeni bir karakter ortaya çıktı. Bu karakterin adı Şah Veli. Bu karakterin özelliği, dindar gibi görünüp dindarların aleyhine çalışan bir tarikat şeyhi olması. Şah Veli'nin kim olduğuna dair fikir yürütenler için birkaç ip ucu daha vereyim: Şah Veli çok kadınla evli ve derin devletle de bağlantısı var!

Ve bugün Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan'ın köşe yazısından çok ilginç bir ayrıntı. İşte o yazı:

Fethullahçıların kanalı (Samanyonlu Televizyonu'ndan bahsediyor) alt yazı geçiyor:
"Mehmet Haberal tutuklandı"
Bu haber o anda çok dikkat çekici. Nedenini, adliyede Haberal'ın yakınları ile birlikte durumu izleyen, eski bakan Yaşar Okuyan anlatıyor:
"Adliyede kafeteryada hep birlikte bekliyoruz. Bir kaç TV kanalı açık. Baktık, Fethullahçıların kanalı (Samanyonlu Televizyonu'ndan bahsediyor) altyazı geçiyor, Mehmet Haberal tutuklandı, diye. Oysa, biz oradayız. Hemen avukatlarla bağlantı kuruldu. O anda tutuklama yok, avukatlar, Haberal şu anda sorguda, dedi. Aradan yarım saat geçti, Haberal'ın tutuklandığı açıklandı. Çok garip, o kanal, daha tutuklama olmadan tutuklama haberi verdi.
Günümüzde habercilik çağ atlıyor. Kimlerin tutuklanacağını, kimlerin evinin aranacağını, kimlerin başına neler geleceğini bazı kanallar ve köşe yazıları önceden haber veriyor. Orada söylenenler sonra aynen çıkıyor.
Yandaş kanallar ve gazeteler, günümüzün yazılacağı basın tarihi için muhteşem örneklerle dolu. Her biri ibretlik.
Zaten dizinin yayınlandığı dönemde takipçilerinin dizinin "Ergenekon"u anlattığı iddialarına dizi ekibinden herhangi bir itiraz gelmedi. Bundan ve dizideki benzerlik örneklerinden yola çıkarsak "yıllar önce yayınlanmış bir dizinin senaryosunun nasıl oluyor da günümüzde Türkiye'nin temiz eller operasyonu olarak nitelendirilen ve tüm ülkenin odak noktası olmuş bir davanın iddialarıyla birebir örtüşüyor?" sorusunu akıllara sokuyor. Özellikle son zamanlarda Fethullah Gülen'in dava hakkında birçok yorum getirmesi de kafalardaki soru işaretlerine yenilerini ekliyor.
Dizinin final sahnesi ise Samanyolu Televizyonu'nun bildiğimiz sıradan vicdanıyla hesaplaşan ve gittiği yolun yol olmadığını anlayan kişi konusuyla bitiyor. Bu sahnedeki özellikle şu diyalog çok ilginç. Vicdanıyla yüzleşen Tarman'a "Âlim" neden Tahir Mutlu'ya düşman olduğunu soruyor.

M.A. Tarman: Çünkü o benim en büyük düşmanım için çalışıyor.
Âlim: Yoksa düşmanın dediğin Allah mı?
Bu sahnenin devamında Tarman, yapmak istediği her kötülükte Allah'ın ona engel olduğunu, Allah'ın her şeyi bildiğini ve her yerde olduğunu söylüyor ve kalp krizi geçirip ölüyor. Yani yılların kâfiri Tarman bir anda doğru yolu buluyor ve gerekli mesajı verip ölüyor.

VE DİZİNİN SON SÖZÜ

Dizinin son sözünü tahmin edeceğiniz gibi Tahir Mutlu söylüyor. Tahir Mutlu'nun bir çocukla girdiği diyalog şöyle:

Çocuk: Şimdi her şey bitti mi?
Tahir Mutlu: Hayır, her şey asıl şimdi başlıyor!

Tuncay ÖZATA

MYNET HABER

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler