HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Domuz gribi alarmı' tartışma yarattı

Sağlık Bakanı Akdağ’ın önceki gün, “Domuz gribi salgını Şubat’ta pik yapacak, binlerce kişi ölebilir. Aşı yapılmalı” sözleri bazı kesimlerden tepki topladı.

'Domuz gribi alarmı' tartışma yarattı
Başarı oranı kuşkulu olan bir aşıya toplumu teşvik etmenin yanlış olduğunu savunan eski bakanlar ve meslek örgütleri temsilcileri, paniğe neden olacak şekilde alarm vermenin de kabul edilemeyeceği görüşünde
[** **](https://www.mynet.com/domuz-gribi-asisi-geliyor-110100472663)
**Panik yaratma tedbirini al**
**\* Rıfat Serdaroğlu (Eski Sağlık Bakanı):** Sayın Bakan’ın İzlediği strateji doğru değil. Azrail’in Türkiye temsilcisi gibi konuşuyor. AKP’li yöneticilerin her zaman yaptığı yöntemle, iktidardayken muhalefet görevi yapıyor. ’Aşılama olmazsa 5 bin 300 kişi ölecek’ diyor. Sağlık Bakanı’sın, al tedbirini. Bence bu stratejinin altında, ekonomik durum ve demokratik açılımla ilgili sıkıntıları perdelemek, gündem değiştirmek yatıyor. Sağlık Bakanlığı Türkiye’de en teşkilatlı bakanlıklardan biridir. On binlerce birimi, 400 binin üzerinde personeli var. Nerelerdir hassas bölgeler? Yurtdışı girişleri mi, okullar mı? Alırsın tedbirleri, uygularsın, bu arada vatandaşı da bilgilendirirsin. Panik yaratmadan. Ne yapılması gerektiğini anlatırsın. Ortada bir şey yokken alarm zili çalmanın anlamı yok. Halkta paniğe yol açılması yanlış.
**Bu aşı ne kadar başarı sağladı?**
**\* Halil Şıvgın (Eski Sağlık Bakanı)**: Bakanlık aşı olursa şu kadar, olmazsa bu kadar kişi hastalanacak veya ölecek senaryosunu hangi ölçekte neyi baz alarak yaptı belli değil. Sayın Bakan bu açıklamayı yaparken, dayandığı prensipleri açıklamış olsaydı tereddüt olmazdı. Bir de aşıdan bahsediliyor. Ama dünyada uygulaması çok yeni olduğu için bu aşının başarısının ne ölçüde olacağı şu anda meçhul. Sayın Bakan’ın açıklamaları, ne ölçüde başarılı olacağı meçhul aşının olunmasını teşvik için uygulanan bir strateji çerçevesinde olabilir. Amacı tartışma yaratarak toplumda bu hastalığa karşı farkındalık yaratmak olsa da ben bugün o koltukta otursam, böyle konuşmazdım. Ben olsam açıklama yapmayı bürokratlara bırakırdım. Çünkü bakanların konuşması siyasi anlamda değerlendirilir. O yüzden hep eleştiriler ve aksi ispatlanmaya çalışılır. Sayın Bakan herhalde bu reaksiyonları hesaplamıştır.
**Sağlık Bakanıbu salgını önlemeli**
**\* Osman Durmuş (Eski Sağlık Bakanı):** Ahlaksızca bir yaklaşım. Bir bakanın görevi, çıkacak muhtemel salgının reklamını yapmak değil o salgını önlemektir. İnsan sıkılır. Bu ülkede 43 milyon aşı siparişi veriyorsan, bu ben ’bakanlık yapamıyorum’ diye ilan etmektir. Sayın Bakan’ı dinleyince hekimliğimden, bakanlığımdan utandım. Şu açıklamaları duyup da millet nasıl ayaklanmaz, tıp fakülteleri, bilim adamları nasıl ayaklanmaz, tepki göstermez şaşıyorum. Merak ediyorum dünyada Türkiye’den başka 40 milyon aşı siparişi veren başka bir ülke var mı? Ülkenin kaynakları bir yerlere aktarılmak için peşkeş mi çekiliyor?
**Halkta korku değil güven yaratmalı**
**\* Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu:** Sayın Bakan, Türkiye’yi bu süreçte yönetecek, çekip çevirecek yetkili otorite. Dolayısıyla bu sözleri söylerken yaratabileceği etkiyi de hesaplamalı. Böyle bir konuda Bakan bir açıklama yapıyorsa, onun açıklamaları paniğe yol açıcı değil, önlem almaya yönlendirici olmalı. Bu süreci yönetecek yetkili otorite olarak sözlerinin vatandaşta güven duygusu yaratacak nitelikte olması gerekir. Böyle bir konuda vatandaşa olabildiğince net ve tartışmasız bilgileri vermek gerekir. Açıklık önemlidir ve doğrudur. Ancak kamuya mesaj verirken, bilimsel olarak da tartışmalı konuları bir yana bırakıp, uygun bir şekilde anlatmalı.
**Salgın çok ciddi ölümler artabilir uyarılar yerinde**
Bakanın verdiği alarmı destekleyenler de oldu. Bazı uzmanlar, salgın riskinin küresel boyutta ve çok büyük olduğuna dikkat çekerek, “400 bin vakayı etkilemiş, 4 binden fazla ölüme neden olmuş bir hastalık için böylesi uyarılar yapılması çok yerinde. Vatandaş dikkate almalı” dedi
**Program uyarıcı halk bilgileniyor**
**\* Prof Dr. Levent Akın (Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı):** Halkın aralık ayında pik yapması beklenilen domuz gribi salgınına karşı uyarılıp şimdiden bilinçlendirilmesi gerekli. Salgın tüm Türkiye’yi sardığında bu iletişim programı uyarıcı olmaktan çıkacak ve halkı doğrudan direktiflerle yönlendirecek. Şu an yapılan her şey koruyucu önlemlerdir. Halka salgın olabilir dikkat edin uyarılarıdır. Kişisel koruyucu önlemlerin ciddiye alınması ve vatandaşın gündemine girmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı uyarıları iletişim uzmanlarıyla çalışması doğrultusunda yapmaktadır. Bugün yapılan basit uygulamaları halk benimsemelidir ki daha ileri aşamalarda az sorun yaşayalım. Tüm dünyada önlemler böyle gerçekleşir. Aralık’ta domuz gribi salgını Türkiye’de yükselecektir, şimdiden bunun önlemini almak en doğru ve bilimsel uygulamadır.
**Bakanlığın yöntemi doğru**
**\* Prof Dr Serhat Ünal (Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı):** Kuzey yarım küre için grip mevsiminin başladığı bu aylarda uyarılar her zaman yapılır. Domuz gribi riski ve tehlikesi de göz önüne alındığı zaman Sağlık Bakanlığı halkı bu konuda doğru yöntemlerle uyarıyor. 400 bin vakayı etkilemiş, 4 binden fazla ölüme neden olmuş bir hastalık için böyle uyarılar yapılması çok yerinde. Bakanlık bugüne kadar kuş gribi deneyimini de katarak domuz gribiyle iyi mücadele etti, bugün de uyarılar ve önlemlerle şimdiden mücadeleyi sürdürüyor. Vatandaşlarımız Ekim-Mart ayları arasında Sağlık Bakanlığı’nın tüm uyarılarına dikkat etmeli ve ciddiye almalıdır. Bu uyarılar ileride domuz gribinin ülkemizi daha az etkilemesine neden olacak koruyucu önlemlerdir.
**Avrupa aşıya çoktan başladı**
**\* Prof. Dr. Rıza Durmaz (Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı):** Politikacılar sağlık ve enfeksiyon konularında geç açıklama yaptıkları zaman açıklamalarının değeri kalmıyor. Bu yönüyle Sağlık Bakanı’nın açıklaması bir açıdan politik. Ancak diğer yandan Dünya Sağlık Örgütü (domuz gribi konusunda önlem alınmazsa sonucu gribin yayılacağı ülkelerde pahalıya mal olabilir ve insan kaybı büyük olur uyarısı yapıyor. Fransa ya da Almanya gibi ülkeler domuz gribi aşı programlarına çoktan başladı. Sağlık Bakanı Akdağ’ın belirttiği olası insan kaybı rakamları da bilimsel verilere dayanıyor. Yani açıklama erken değil tam yerinde ve zamanında yapılmıştır.
**Uyarı yapmanın hiçbir zararı yok**
**\* Prof Dr. Haluk Eraksoy (İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Pandemi İzleme Bilim Grubu Üyesi):** Türkiye’nin pandemik influenza (grip salgını) acil durum planı vardır. Bu plan doğrultusunda ülkemizde domuz gribinin yayılma hızı, tahmini bulaşma ve ölüm rakamları projekte edilmiştir. Bakan’ın açıkladığı ve vatandaşları uyardığı rakamlar bu plan çerçevesindedir. Tüm dünyada ilgili sağlık otoriteleri -Türkiye’den az da olsa- bu konuda açıklamalar yapıyor. Aslında şimdiden bu uyarılar için erken. Dünya Türkiye’deki kadar H1N1’e odaklanmış durumda değil. Uyarı yapmanın bir zararı yok, hiç yapılmamasından daha iyi. Asıl uyarılar domuz gribi aşısı Türkiye’ye gelince yapılmalı önlemler de hastalık Türkiye’yi vurunca arttırılmalıdır. Özellikle Kasım, Aralık ve Ocak aylarında Sağlık Bakanlığı’na bugünkü performanslarından daha fazla iş düşüyor.


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler