HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kan donduran cinayetin sanığı konuştu

Bursa'nın Gürsu ilçesinde 4 aylık hamile Leyla Algan'ı boğarak öldürüp 1.5 yaşındaki oğlunu da canlı canlı dereye atmakla suçlanan sanık, ilk kez konuştu.

"Canavar" olmadığını belirten sanık, olay günü maktulu kendisini tehdit ettiği için öldürdüğünü, çocuğun ise yanlarında olmadığını söyledi.

4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "hamile kadını ve çocuğu öldürmek" suçundan çifte ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen İ.A. (23), tekrar hakim karşısına çıktı. Balıkesir Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanık İ.A., ilk kez bu celse hakim karşısına çıktı. Maktulle 3 yıl önce tanıştığını ifade eden İ.A., "Ben Sakarya'da laborant olarak çalışıyordum. Bursa'daki ailemin yanına geldiğimde maktul Leyla Algan'ın bizim eve taşındıklarını öğrendim. Eşinden benim numaramı almış ve yine eşinin telefonuyla beni aradı. Ve daha sonraki dönemlerde de beni aramaya devam etti. Ben yine bir hafta sonra Bursa'ya geldiğimde görüştük ve cinsel birliktelik yaşadık. Ben bu işi yaptıktan sonra kendimden çok utandım. Bunun yanlış olduğunu ve bırakmamız gerektiğini söyledim. Ancak maktul bunu kabul etmedi. 'Ben ne istersem o olur' diyerek beni tehdit etmeye başladı. Sürekli benden bir şeyler istiyordu. En son kredi kartımı verdim. Nakit para da veriyordum. Çok bunalmıştım. Beni tehdit ettiği için sürekli ihtiyaçlarını yerine getirmeye çalışıyordum. İsteklerini yerine getirmeyince maktul teyzesinin oğluna mesaj göndermiş. Ve ilişkimizi ona açıklamış. Borçlarım bu dönemde hayli artmıştı. Ben de kurtulmak için askere gittim. Askerde hiç görüşmedik. Ben askerdeyken bizim eve temizlik yapmaya gittiğinde benim resimlerimi almış. Döndüğümde de bu resimleri koz olarak kullanıp beni tehdit etmeye devam etti. Ben isteklerini reddince, 'Seni ve aileni rezil ederim. Kimsenin yüzüne bakamazsınız" diyerek beni tehdit ediyordu" dedi.

Olay günü maktulün kendisini telefonla arayarak evine çağırdığını ifade eden İ.A., "Benden gelirken 200 lira getirmemi istedi. Ben evden çıkarak ağabeyimin çalıştığı şirkete ait aracı arka sokaklara park edip maktul Leyla'ya gelmesi için mesaj attım. Arabayı tanıyacaklarını düşündüğüm için korkuyordum. Maktul arabaya gelince hemen oradan uzaklaştık. Araçta bira vardı. Maktul Leyla Algan içmedi. Ben ikisini de içtim. Bana parayı getirip getirmediğimi sordu. Ben de yanımdaki 50 lirayı verdim. Bu yeterli değil, biraz daha getirmen gerekiyor' dedi ve bana tehditler savurmaya başladı. Arabadan inince bana tokat attı. Ardından ayağındaki terliğini çıkarıp bana vurmak istedi. Ben tokadı yiyince şoke olmuştum. Ben de ona vurdum. Yere düştü. Bu sırada yerde bulunan bir iple onu boğdum. Sürükleyip dere kenarına bıraktım. Arabaya gittim. Başta aracı çalıştıramadım. Çalıştırdıktan sonra eve gittim. Olay günü maktulün hamile olduğunu biliyordum fakat çocuğun bana ait olduğuna dair hiçbir şey söylemedi. Ayrıca maktul buluşmaya yalnız geldi. Yanında çocuğu Gökhan yoktu. Ben canavar değilim. Çocukları sever ve korurum. Hatta bazen maktul onu döver, ben de çocuğun kurtulması için polise haber verirdim" diye konuştu.

Sanık avukatının utanmaması için telkinlerde bulunması üzerine İ.A., "Olay anında maktul bana babamın çıplak resimlerinin olduğunu da söylemişti. Ancak nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum. Babamla cinsel ilişkisinin olup olmadığını da bilmiyorum. Elinde benim de çıplak resimlerimin olduğunu söylemişti" diyerek ifadesini tamamladı.

Duruşmaya müşteki olarak katılan maktulün 3 çocuk babası eşi H.A. da, "Olay gecesi eşim ve çocuklarımla evde oturuyorduk. Eşim Gökhan'ı yıkadıktan sonra yatağına yatırıp uyuttu. Biz bir süre daha oturduk. Ardından Leyla bana, 'Sen çocukları al yat, ben bir süre daha temizlik yapacağım' dedi. Ben de çocukları alıp uyudum. Sabah kalktığımda eşimin ve çocuğum Gökhan'ın evde olmadığını fark ettim. Komşulara gittiğini düşündüm. Onlar burada olmadıklarını söylediler. Akşam eve geldiğimizde Leyla hala eve gelmemişti. Akrabalarımla durumu polise bildirdik" dedi.

Sanığın babasının da bu olaylarda parmağı olduğunu iddia eden H.A. "Sevgililer Günü'nde Leyla'ya çiçek almıştım. Daha sonra vazodaki çiçeğin içinden sanığın babasının resmi çıktı. Babasının işin içinde olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sanığın yakınları tarafından tehdit ediliyor, korkudan evime bile gidemiyorum" diye konuştu.

Dava, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler