"367 çocuklarıma bırakacağım en büyük miras"

ANKARA (ANKA)- CHP PM üyesi ve Manisa 1. sıra milletvekili adayı Avukat Şahin Mengü, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 367 şartı gerektiği görüşünü ilk kez kendisinin ortaya attığını belirterek, "Bu konuyu ilk gündeme getiren benim. Bu da benim çocuklarıma bırakacağım en büyük miras. Çünkü 367'yi o tarihte oraya koyanlar sırf keyif olsun diye koymamışlar. Cumhurbaşkanlığı gibi yüce bir makam, toplumun büyük bir kesimin uzlaşısıyla ortaya çıksın diye konulmuş bir madde" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Birçok gazete ve gazetecinin avukatlığının yanı sıra CHP lideri Baykal'ın da uzun süredir avukatlığını yürüten Şahin Mengü, ANKA'nın sorularını yanıtladı. Mengü, Manisa'dan ilk sırada aday gösterilmesinden dolayı çok heyecanlı oluğunu söyledi. Manisa'yı kendisinin istediğini belirten Mengü, şunları söyledi:

"Ama tabi en son tercihi genel merkez yaptı. Köken itibariyle Akhisarlıyım, atalarımdan bana kalan topraklarım var orada. Manisa'yı, sorunlarını ve çözümlerini biliyorum. Türkiye'nin bütün ekonomik sorunları Manisa için de geçerli. Tabi tarım ağırlık bir kent oluğu için Manisa'da aynı sorunlar var. Kısmen Manisa'ya yerleşeceğim. Şimdi ev arıyorum. Sürekli Manisa'ya gidip geleceğim. Manisalılar beni çok iyi tanıyacaklar. Manisa için elimden gelen her şeyi yapacağım."

"367'Yİ GÜNDEME GETİREN BENİM"

Reklam
Reklam

Şahin Mengü, 367 tartışmasını Türkiye'de ilk gündeme getiren kişi olduğunu belirterek, "Ama bunda hepimizin sayın Kanadoğlu'na şükran duymamız lazım. Ben tabi partili olmamdan dolayı pek ilgilenilmedi ama sonra düşüncemin doğruluğu mahkeme kararı ile tescillendi" dedi. Mengü, şunları ifade etti:

"İlk gündeme getiren benim. Bu da benim çocuklarıma bırakacağım en büyük miras. Çünkü 367'yi o tarihte oraya koyanlar sırf keyif olsun diye koymamışlar. Cumhurbaşkanlığı gibi yüce bir makam, toplumun büyük bir kesimin uzlaşısıyla ortaya çıksın diye konulmuş bir madde. 367'nin bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne götürülmemiş olması o ana kadar yapılan işlemlerin doğru olduğu anlamına gelmez. Yargı önüne geldiğinde bizim dediğimizin doğru olduğu ortaya çıktı."

"ECEVİT'TEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"

12 Eylül döneminde Bülent Ecevit'in de avukatlığını üstlenen Şahin Mengü, Ecevit'ten çok şey öğrendiğini ifade etti. Mengü, Ecevit'le ilişkisini şöyle anlattı:
"12 Eylül askeri darbesinin ardından CHP kapatıldıktan sonra, DSP'nin kuruluş çalışmaları içinde yer aldım. Ama bazı sebeplerden ötürü DSP ile yollarımız ayrıldı. Ama hayatımın en önemli yılları Bülent Ecevit'li yıllardır. Ben sıkıyönetim mahkemelerinde sayın Ecevit'in avukatlığını yaptım. Sayın Ecevit'ten öğrendiklerim benim için bir kazançtır. Ecevit'in başyazarlığını yaptığı Arayış Dergisi'nin imtiyaz sahipliğini yaptım. Onlar benim hayatımda hem yeni deneyimlerdir hem yeni bir üniversite sahasıdır. Her yerde iftiharla söylüyorum. O dönemde çok yakındım Sayın Ecevit'e. Sayın Ecevit belli konularda çok dolu bir insandı. Özellikle dış politika, siyaset bilimi açısından baktığın zaman inanılmaz derin bir insandı. Bir dış politika olayının nasıl okunması gerektiğini bize anlatırdı. O tarihte Bülent Ecevit'in talimatı ile Manisa ve Akhisar'da görev yaptım. Köyleri, kasabaları tek tek dolaşarak vatandaşların anayasaya hayır oyu vermeleri için çalıştım. Oradaki arkadaşlar beni çok iyi hatırlayacaktır."

Reklam
Reklam

"HAŞA, ARINÇ ALLAH'IN YERYÜZÜNDEKİ TEMSİLCİSİ Mİ?"

Şahin Mengü, AKP'nin Manisa'dan ilk sırada aday gösterdiği TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın kendisi için "iyi bir rakip" olduğunu ifade etti. Arınç'ın, "dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz" şeklindeki açıklamalarını eleştiren Mengü, şöyle devam etti:

"Bülent Arınç, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, aynı yumurta ikizlerinden gelme. Çok bir farkları yok. Arınç'ın, dindar cumhurbaşkanı söylemi çok yanlış ve tehlikeli. Bir kere bundan evvel Cumhurbaşkanlığı yapan insanların dindar olmadığına dair elde ne var. Acaba Arınç'ın elinde barometre mi var. Yani haşa huzurda Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi mi, kimin dindar kimin dindar olmadığına karar verecek. Sayın Ahmet Necdet Sezer'i hiç tanımıyorum. Ne biliyorsunuz dindar olmadığını. İlla şov mu yapması lazım. Tarikat şeyhlerinin cenazesine mi gitmesi lazım dindar olduğunu göstermek için. Arınç'ın, Atatürk ve İsmet İnönü'yü ağzına alırken kendi tabirleri ile üç defa besmele çekmesi lazım. Onun haddine de değil, Atatürk'e İnönü'ye dil uzatmak. Ben bunları Manisa halkına anlatacağım."

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın