Çocuk sahibi olmak belki de dünyanın en güzel duygusu. Bebegin sağlıklı olarak dünyaya gelmesi de her anne babanın tek dileği. Maalesef her bebek dünyaya sağlıklı olarak merhaba deme şansını yakalayamıyor.Anomali ile doğan bebekler gibi. Bu anomalilerden en sık görülenleri de damak ve dudak yarıkları…
Damak ve dudak yarıkları ,genel olarak her 1000 bebekte bir görülse de toplum ve ırklara göre değişkenlik gösteriyor. Amerika'da 377 doğumda bir, Çin'de 588 doğumda bir, Asya ırkında 1063 doğumda bir, Negro'larda 2273 doğumda bir, Japon'larda 476 doğumda bir görülmekte.
Bu doğumsal anomalinin kız ve erkek bebeklerde görülme şekli ve sıklığı da değişkenlik arz ediyor. Bu anomaliler büyük heyecan ve umutla bebek bekleyen aileleri ise hayal kırıklığına uğratıyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Oğuz Çetinkale, plastik ve estetik cerrahideki gelişmelerle birlikte dudak damak yarıklı hastaların ameliyatlarında çok başarılı sonuçlar alındığını belirterek, bu çocukların mutlu ve sağlıklı yaşantıya kavuşması için bir engel olmadığını söylüyor.
Çetinkale, bu ameliyatlar bazen tek seansta tamamlanmasına rağmen hem dudak hem de damak yarığı varsa seanslar halinde yapıldığını ve seans sayısı anomalinin tipine ve ağırlığına göre 3 veya 4 seansa kadar artabilecegini kaydediyor.
Tavşan Dudak ve Kurt Ağzı - Dudak damak yarıkları
Prof. Oğuz Çetinkale,sık görülen doğuştan anomalilerden biri olan dudak damak yarıklarının halk arasında dudak yarığının tavşan dudak;damak yarığının ise kurt ağzı olarak olarak anıldığını ifade ediyor.
Prof Çetinkale, bu doğumsal anomalinin önemli bir deformite kalmaksızın onarılabilen ve plastik cerrahinin ilgi alanına girmekle beraber, plastik cerrahi ile koordineli çalışan bir çok branştan uzmanın yardımına da ihtiyaç gösterdiğini vurguluyor.
DAMAK VE DUDAK YARIKLARINDA ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN PAYI BÜYÜK Bu anomaliye, %25-40 oranında genetik faktörlerin yol açtığını belirten Çetinkale,%65-75'nde ise çevresel faktörlerin rol oynadığını vurguluyor.
Çetinkale çevresel faktörleri şöyle sıralıyor.
• Annenin ilk gebelik aylarında geçirdiği akut hastalıklar (su çiçeği, grip vs)
• Gebelikte alınan bazı ilaçlar (Etil alkol,Trankilizanlar, hipnotikler, Retinoidler,methotrexate, kortizon vs.)
• Gebelik hipertansiyonu
• Gebelikte sigara içilmesi
• Aspirin alınması
• Gebelik döneminde Radyasyona maruz kalınması (yanlışlıkla veya mecburiyetten dolayı röntgen çekilmesi, Çernobil gibi bir kazanın etkilediği alanda yaşamak)
• Diabet hastalığı, gebelik diyabeti gibi
Prof.Çetinkale, Dudak - damak yarıklı bebeklerde doğumdan itibaren görülen ve çözüm bekleyen problemleri ise şöyle sıralıyor:
• Beslenme problemi: Annesini normal ememeyen bebeklere anne sütü kaşık, biberon veya gavajla verilir. Gavaj tercih edilecek en son yöntemdir. Bu durumda annesinin sütü kesilirse özel beslenme programları uygulanır. Ancak bazı anneler bebekle çok iyi senkronize olarak bebeklerini emzirebilir.
• Ağız ve burun boşlukları birleştiğinden ve dış ortama açıklıklar olduğundan bebek sık sık gaz, hava yutar ve bunlarda karında, midede şişkinlik yapar.
• Ağız ve burunlarındaki basınç değişikliği probleminden dolayı sık sık otitis media adı verile orta kulak iltihabı görülebilir.
• Normal olarak ağızdan beslenen bebeğin burundan gıdalar geri gelebilir
• Bu geri gelen gıdaların bir kısmı nefes borusuna kaçarsa aspirasyon pnömonisi denilen hastalık ortaya çıkabilir.
• Normal ve düzenli beslenemeyen bebeklerde gelişme geriliği görülebilir. Kilo azlığı ile birlikte zayıf ve dirençsiz bebekler diğer hastalıklarada kolay yenik düşerler.
• Bu bebeklerde vücudun başka bölgelerinde diğer anomaliler eşlik edebilir. Özellikle damak yarıklı hastaların bir kısmında kalp damar sistemini de kapsayan ek anomaliler gözlenebilir. Dudak, damak yarık yarıkları ile diğer kafa ve yüz anomalileri, el anomalileri olabilir.
• Yukarıda sıralanan problemlerin görülmesi ve tek başına anomalili bir bebeğe sahip olmak ailede çeşitli psikolojik problemlere neden olabilir. Hatta bunun için psikolojik destekte gerekebilir.
Doğum öncesi gebelik takibi sırasında USG ile önceden bu deformiteyi görmenin çoğunlukla mümkün olduğunu belirten Prof Çetinkale, "Ancak her zaman bunu önceden tespit etmek mümkün değildir. Damak yarığını görmek ve teşhis etmekte her zaman mümkün değildir. Önceden teşhis yada tespit olmuş olması da her hangi bir şeyin yapılmasını gerektirmemektedir. Henüz intrauterin cerrahi yöntemleri yeterince gelişmediğinden rutin fetüs cerrahisi uygulanamamaktadır. Eğer bebekte böyle bir rahatsızlık varsa doktorunuz size normal doğum sürecinin beklenmesini önerecektir. Sadece eşlik eden diğer anomalilerin varlığı konusunda araşıtrma yapılabilir" dedi.
TEDAVİDE DENEYİMLİ CERRAH BAŞARIYI ARTIRIYOR Cerrahi girişimin, dudak ve damak yarığı onarımında deneyimli bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirildiği taktirde iyi bir sonuca ulaşmanın mümkün olduğunu belirten Çetinkale, her operasyonda olduğu gibi karşılaşılabilecek çeşitli riskler ve komplikasyonlar da mevcut olduğunu ifade ediyor.
Dudak yarığı onarımı sonrasında en sık görülen problemin, dudağın her iki yanındaki simetrinin sağlanamaması olduğunu kaydeden Prof Çetinkale, dudak yarığında ilk ameliyatta mevcut yarığın, estetik ve fonksiyonel bütünlük sağlanacak şekilde gideridiğinin de altını çiziyor.
Dudak onarımındaki temel amacın yarığın tek bir operasyonla kapatılması olduğunu ifade eden Prof. Çetinkale, zaman zaman da ikinci bir işlemin gerekli olabileceğinin altını çiziyor.
Damak yarığı onarımındaki temel amacın ise damaktaki açıklığın kapatılarak anatomik bütünlüğün sağlanması olduğunu kaydeden Çetinkale, bu ameliyatla ayrıca, çocuğun beslenmesinin ve düzgün konuşmasının sağlandığını vurguluyor.
Çocuk büyüdükçe sonradan gelişecek problemler için cerrahi girişimin gerekli, oalabileceğini kadeden Prof. Oğuz Çetinkale,'bu süreç 18-20 yaşına kadar uzayabilir' diyor.
DUDAK VE DAMAK YARIKLARINDA SADECE AMELİYAT YETMİYOR Prof Dr. Oğuz Çetinkale,dudak ve damak yarığı olan bebeklerin,ameliyat sonrasında ortodonti tedavisine ve konusma eğitimine ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
Çetinkale, ortodonti tedavisi ve konusma eğitimi ile ilgili şu bilgileri veriyor:
Ortodonti Tedavisi "Dudak ve damak yarıklı bebeklerde genellikle dişlerin üzerinde bulunduğu alveoler ark adı verilen bölüm normal yapısından farklı olarak ayrılmış veya yarıklı olarak görülür. Alveolar ark bozuk olunca bir müddet sonra üzerinde çıkmaya başlayan dişlerde eğri, çapraz veya farklı yerleşimde olacaktır. Bu dişlerin bazıları yarık için yapılan cerrahi girişimden etkilenerek de normalden farklılıklar gösterebilir. Ortodonti tedavisi bu bebeklerin değişik dönemlerinde uygulanabilir. Ortodontik tedavi oldukça uzun bir zaman dilimine yayıldığından yıllarca sürebilir. Bazen bu süreç içinde bazı plastik cerrahi girişimleri ek tedavi olarak yapılabilir."
Konuşma eğitimi "Damak yarığı onarımı sonrası konuşma bozukluğu olan çocuklara konuşma eğitimi ve yardımı gerekir. Bir çok çocukta bu işi anne ve babası ve yakınları gerçekleştiriken bazı çocuklarda profesyonel yardım gerekir. Bunun için henüz ülkemizde az sayıda olan konuşma terapi uzmanları devreye girer. Bu uzmanlar hem çocuklara bu konuda eğitim verirken hem de ebeveynlerin görevlerini de öğretirler. Her şeye rağmen iyi bir konuşma terapiside başarıya ulaşmayabilir. Eğer yapısal yeterizlik varsa bu durum ilave ameliyatlar gerekir. Yine plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilen bu ameliyatlarla yetersizliği neden olan bozukluklar düzeltilmeye çalışılır."