En garip batıl inançlar

Evlere nazar değmesin diye nal çakmak, iğde dalı asmak.


Nazar boncuğu takmak. Bu boncuğu takmanın hiçbir faydası yoktur. Nazar boncuğu takmak günahtır. Bunun nazarı gidereceğine inanmak ise ’a ortak koşmaktır.


Hıdırıllezde ev sahibi olmak için çamurdan ev yapmak.

Reklam
Reklam

Türbelere mum dikmek, bez bağlamak.


Fal baktırmak.


Ölünün haftası, kırkıncı, elliikinci gecesi gibi şeylerinde islamda yeri yoktur. İnsan ölü için her zaman dua etmeli, Kur’an okuyup ölünün ruhuna bağışlamalıdır.


Ölünün arkasından kırkıncı veya elliikinci gecelerinde helva dağıtmak.


Baykuşun ötmesinden kötü manalar çıkarmak.


Türbelerde tavuk kesmek.


Çocuk bacakları arasından baktığı zaman eve misafir gelecek demek.


Yoldan tavşan geçti diye geri dönmek.


Kedi ve köpeğin yolda yürüyen bir kişinin önünden geçmesi uğursuzlukmuş.


Onüç rakamının uğursuz sayılması.


Salı günü işe başlamak veya yola çıkmak uğursuzlukmuş.


Perşembe çamaşır yıkanırsa zengin olunur.


Salı günü yeni elbise giyilirse yanar.


Çarşamba günü süt içmek, ev satın almak iyi değildir.


Cumartesi çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir.


Arife günü dikiş dikmek günahtır ve dikiş diken kadının ölmüş çocuğu varsa onun derilerini diker.

Reklam
Reklam

Cenaze çıkan odada 40 gün ışık yakılırsa, ölünün ruhu geldiği zaman karanlıkta kalmaz evini ve odasını daha çabuk bulurmuş.


Akşam ve yatsı ezanları okunurken köpek ulursa o civarda biri ölür.


Tavşan, tilki ve kara kedi yolu keserse uğursuzluk gelir.


Cuma günü ezan okuyan müezzine kızın baş örtüsü veya mendili sallatılırsa nasibi çıkar.


Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır.


Evde kilitlenen kilit bayram sabahı veya Cuma günü namazdan önce imam tarafından camide açılırsa kızın bahtı açılır.


Misafirin ardından ev süpürmek iyi değildir.


Zifaf gecesi gelin ve damat sabunla yıkanırsa sabun acı olduğundan aralarına acı ve ayrılık girer.


Cenaze yıkanırken teneşirin altına dökülen su bir şişeye konup habersiz sarhoşa içirilirse içkiyi bırakır.


Çocuğu yaşamayan kadın yeniden doğum yaptığında 40 evden topladığı parçalarla gömlek dikip çocuğuna giydirirse çocuğu yaşar ve ömrü uzun olur.

Reklam
Reklam

Çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa sünnet acısız ve kolay olurmuş.


Çocuğun göbeği cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, ahıra gömülürse malcı olurmuş.Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarda olmazmış.


Bir evden ölü çıkarsa o evdeki su kapları boşaltılır. Eğer boşaltılmazsa Azrail suları ellediği için biri gene ölebilir.


Otururken bacak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş.


İnsan vefat eder etmez ayakkabılarını kapının önüne koymak.


Gelin eve girerken testi kırmak.


Ateşin üzerinden atlanırsa evi olurmuş.


Dilek tutulup havuzlara para atmak.


Kısmetin açılması için yeni kesilmiş söğüt dallarıyla yoldan geçenlerin kafalarına vurmak.


Ay ve güneş tutulduğu zaman teneke çalmak.


Avuç kaşınırsa kendisine para gelecekmiş.


Kurşun döktürmek.


Bıçağı birbirine verirken bıçağa tükürmek.

Reklam
Reklam

Gece ev süpürmek fakirlik getirir.


Bazı günleri uğursuz saymak. Salı günleri sallanır gibi.


İki bayram arasında nikah yapmamak.


Çocuğun göbeği düştüğünde eve gömülmesi gerekirmiş ki büyüyünce eve bağlı olsun.


Taşı başka bir şey üzerinde gezdirip eğer taş bu şeye yapışırsa dilediğim şey olacak diye inanmak.


Köpeğin havlamasından mana çıkarmak.


Merdiven altından geçmemek.


Kuşun ötmesinden, geçmesinden, inmesinden iyilik ve kötülük beklemek.


Ayın onüçüncü günü uğursuzmuş.


Evin içinde terlik ters olarak bulunursa o evden ölü çıkar.


Baykuş bacaya konarsa o evden ölü çıkar.


Evde bardak, tabak gibi bir şeyin kırılmasıyla bunun bir şeye sebep olacağını sanmak.


Birinin başına bir iş geldiği zaman bu işin kendine gelmemesi için kulağını çekip masaya veya başka bir şeyin üzerine vurmak.


Dört yapraklı yonca uğur getirirmiş.

Reklam
Reklam

Kurbanın kanını alnının ortasına sürmek.


Para gelmesi isteniyorsa elindeki paraları çıkın yapıp gül ağacına asmak.


Gece aynaya bakmak veya tırnak kesmek uğursuzlukmuş.


Yatağının üstüne kimseyi oturtturmamak.


Yatağından ters kalkarsan işlerin ters gidermiş.


Kuş sağ tarafından uçarsa bir işi yapmak.


Kuş sol tarafından uçarsa bir işi yapmamak.


Leyleği uçarken gören seyahat edermiş.


Bir bardak yere düşüp kırılmadıysa bunu uğursuzluk sayıp bardağı atıp kırmak.


Cuma akşamı ev süpürülürse meleklerin kanadı kırılır ve eve kıtlık gelir.


Kurbağalar sesini yükseltirse yağmur yağar.


Pazar günü çalışmak uğursuzluktur.


Hayızlı (aybaşılı) kadın akşam ezanından sonra küpten turşu çıkarırsa turşu bozulur.


Gelin eve ilk geldiğinde kaynanasının iki bacağı arasından içeri girerse saygılı olur.


Gece tırnak kesilirse ömür kısalır.

Reklam
Reklam

Yeni doğan çocuğun ilk dışkısı yattığı odanın eşiğine veya beşiğinin altına konursa nazar değmez.


Evli birinin yüzüğünü bekar bir kız takarsa kısmeti kesilir.


Bekar bir kız evli birinin gelinliğini giyerse kısmeti kesilir.


Hamileyken yumurta yiyen kadının çocuğu haylaz olur.


Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olurmuş.


Bebek ayakları altından öpülürse talihsiz olurmuş.


Cezveden su içilirse zengin olunurmuş.


Çocuklara nazar değmesin diye kurt, ayı, kartal, leylek gibi hayvanların diş, tırnak ve kemiklerinden yapılan nazarlıklar takmak.


Ölü yıkandıktan sonra ters çevrilmezse bir başkası daha ölür.


Ayakkabı çıkarılırken ters çevrilirse o haneden cenaze çıkar.


Bir genç askere giderken evden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yer yarısını da bırakırsa artık ekmek onu çağıracağı için kazaya belaya uğramadan eve dönermiş.

Reklam
Reklam

<span style="line-height: 115%; font-family: "Calibri","sans-serif"; font-size: 11pt; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: 'Times New Roman'; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-language: EN-US; mso-bidi-language: AR-SA">Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz hem de gurbetten çabuk dönermiş.


Evliliğin ilk günü (gerdek gecesi) erkek veya kadın hangisi önce uyursa o daha evvel ölürmüş.


Nikah kıyılırken gelin veya damat hangisi diğerinin ayağına basarsa onun sözü geçermiş.


Soğan kabuğuna basılırsa fakirlik gelirmiş.


Avrupa'da yaşayan toplumların en büyük batıl inancını 13 rakamı oluşturuyor. Avrupa'da uğursuzluk olarak kabul edilen 13 rakamı, kötülüklerin habercisi ve kötü bir olaya işaret eden sembol olarak görülüyor. Avrupa'nın neredeyse tamamında sofraya 13 kişi oturmak, bir araca 13 kişi binmek, masada 13 sandalye bulunması uğursuzluk kabul ediliyor.


Avrupalılar'da uğursuzluk getirdiğine inanılan bir sembol de 17 rakamı. Akdeniz ülkelerinde ve özellikle İtalya'da 17 numaralı hane veya kapı numarası bulunmaz. Uçaklarda, otobüslerde 17 nolu koltuk bulunmaz. 17 rakamının uğursuzluğu Romalılar zamanından kalma. Roma rakamlarının yer değiştirmesiyle "VIVI" yani "Yaşadım o halde öldüm" anlamına gelir.

Reklam
Reklam

İtalyanlar'da ve İngilizler'de sabah saatlerinde örümcek görmek, tüm günün kötü geçeceğinin habercisidir.


Bazı Avrupalı ülkelerde, refahı ve mutluluğu simgeleyen pirinç yeni evlilerin üzerine atılır. Eşeğin, özellikle Güney İtalya'da mafyaya karşı bir koruyucu olduğuna inanılıyor.


At nalı dünyanın en tanınmış uğurdur. İngiliz atasözüne göre fırtınaya, şimşek çakmasına, yangına, nazara, büyüye karşı ilaç gibidir. At nalının uğur getirmesi için satın alınmaması, bir yerde bulunması gerektiğine inanılır.


Orta Çağ Avrupası'nda tavşan ayağı taşımanın şans getirdiğine inanılırdı. Ancak daha sonraları sevimlilikleriyle bilinen bu hayvanlara kıyılmasının şanssızlık getirebileceği görüşü ortaya çıktı.


Sabahları yanlış ayağa yanlış ayakkabıyı giymek, bütün gününün ters geçeceğine işarettir.


Gece baykuş sesi duymak, kötüye işarettir. Ses sol taraftan geliyorsa, daha kötü bir şey olacağının habercisidir. Baykuşun çatıda dolaşarak ötmesi, o evden cenaze çıkacağı anlamına geliyor.

Reklam
Reklam

4 yapraklı yonca zor bulunduğu için tüm toplumlarda uğurlu sayılır. Hıristiyan aleminde kutsal bir yaprak olarak anılır. Kurutup defter arasında saklamak ömür boyu şans getirir. İrlandalılar'a göre vatanı kem gözlerden korur.


Gökkuşağına bakmak Avrupalılar'a göre insanın içini rahatlattığı gibi kötülüklerden de korur. Ancak gökkuşağını elle işaret etmek uğursuzluk sayılır.


Cadı ve şeytanı simgeleyen kara kedi Ortaçağ'ın en uğursuz batıl inancı sayılırdı. Kara kedi önünüzden geçerse tam 7 yıl bir uğursuzluk süreci başlar. İtalyanlar tüm uğursuzlukların kara kediden geldiğine inanır.


İngilizler köpek balığı dişinin şans getirdiğine inanır. Diş boyuna takılırsa, en büyük şans çekicidir. Avrupalı birçok toplumda şampanya patlatılırken, mantar tıpanın isabet ettiği bekar kişinin kısa zamanda evleneceğine inanılır.

Reklam
Reklam

Şapkayı yatağın üzerine koymak ölümü simgeler. Bunun nedeni Ortaçağ'da ölen askerlerin miğferlerinin mezar üzerine konması ve doktorların şapkalarını hasta yatağının üzerine bırakmasından kaynaklanmaktadır.


Bazı Avrupalı toplumlarda yüzüğün genç kızlara armağan edilmesi sakıncalıdır. Genç kızın evde kalması tehlikesini yaşatır. Evlilik ve nişanlılık dışında hiçbir şekilde hediye edilmez.


Ortaçağ'da gece yarasanın çarptığı kişinin 7 zamanda vampirin tecavüzüne uğrayacağına inanılırdı. Bu inanış hala bazı Avrupa toplumlarında geçerli.


Evde 7 adet biblo fil bulundurmak refaha ve şansa kapıyı açmaktır.


Anglosaksonların inancına göre gelinin arkasını dönerek attığı buketi kapan kız en kısa zamanda koca bulur."

Haberin Devamı İçin Tıklayın