Erdoğan'dan, devletteki büyümeye eleştiri

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de ekonomik büyümeyi sağlamanın önündeki en önemli engel, bir türlü küçültülemeyen devlet olmuştur" dedi.

Soysal tarafından düzenlenen Perakende Günleri 2004'ün açılışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi. Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen perakende uzmanlarının bir araya geldiği programda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik yönelimlerinin bugün ve geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye'de ekonomik büyümeyi sağlamanın önündeki en önemli engel, bir türlü küçültülemeyen devlet olmuştur. Devleti küçültmeden ekonomiyi büyütmenin, ülke kaynaklarını üretime, yatırıma ve geleceği araştıran çalışmalara aktarmanın imkanı yoktur. Bu, Türkiye'de hep ifade edilen fakat uygulamaya sokulamayan bir hakikattir" dedi.

Reklam
Reklam

Devletin, ilerleyen yıllarla birlikte büyüdüğünün altını çizen Erdoğan, "Türkiye, bu hayati eşiği aşacak iradeyi ortaya koyamadığı için bir türlü sırtındaki yüklerden kurtularak ileri hamleler ne yazık ki yapamadı. Sürekli tökezledi. Buradan açıkça bir kere daha söylüyorum. Bugün yönetimde, Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye'nin refah dolu geleceği için harcamayı, üretime, yatırıma, araştırma geliştirme çalışmalarına öncülük etmeyi birinci görev sayan bir hükümet iş başındadır" diye konuştu.

Ülkenin gelişiminde özel sektörün önemine değinen Başbakan Erdoğan, devletin faaliyet alanlarını asli hizmet alanlarıyla sınırlayarak, özel sektörün ekonomi içindeki payını çağdaş bir büyüklüğe ulaştırma konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Erdoğan, "Bu çalışmalar yavaş yavaş semeresini verecektir. Biz bu değişimi; Türkiye için kaçınılamaz, ertelenemez bir gereklilik olarak görüyoruz. Hızla büyümekte olan bir ekonominin bundan başka rotası da olamaz. Biz bu ülkenin büyük potansiyeline, zenginliklerine, insani değerlerine her zaman inandık ve güvendik. Son iki yıl içinde uyguladığımız kararlı ve tutarlı politikalarla ekonomimiz bir iyileşme süreci içine girdi. Yılarını kısır çekişmelere, yönetemeyen yönetimlere, uyumsuz iktidarlara kaptırmış bir ülke için dinamik bir ekonomi yönetimi çok önemlidir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Üreticimizin, sanayicimizin, yatırımcımızın oynadığı öncü rolün bu iyileşme sürecindeki payı çok büyüktür. Perakende sektörünün günlük hayata doğrudan yansıyan ekonomik canlanma ve canlandırma gayretlerini, çok samimi atılımlarını özellikle anmam gerekiyor. Bir ekonominin ihtiyaç duyduğu güven ve istikrarın anahtarı perakende sektörüdür. Sokakta kazanamadığınız savaşı, Ankara'daki masanın başında kazanamazsınız. Türkiye, hızla büyümesine devam etmektedir. Belki bunu zaman zaman şok büyüme şeklinde ifade edenler de olmaktadır ama bazı rahatsızlıklardan kurtulmanın yollarının şoklamadan geçtiğini de hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizi asıl sevindiren husus, bu büyümenin nihayet istihdam rakamlarına da yansımaya başlamış olmasıdır. Geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10 olan işsizlik, bu yıl yüzde 9.3'e gerilemiş durumdadır. Henüz rakamlar istediğimiz oranda değildir ancak, bu bir başlangıçtır."

Reklam
Reklam

Teşvik yasasına da değinen Erdoğan, "Şu anda 36 ilimizi kapsayan teşvik yasasıyla ilgili çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmekte ve bu illerimiz adeta şantiye haline dönmektedir. Temmuz sonu itibariyle Türkiye'de yerli sermayenin yatırıma harcadığı rakam 20 milyar dolar civarındadır. Bu çok önemli bir adımdır. Teşvik yasası kapsamını ülke genelinde genişletmenin çalışmalarını yapıyoruz. Her yeni yatırımla açılan her fabrika, her mağaza, her üretim tezgahı istihdamı büyütecektir. Özel sektörün devletten beklemeden kendi geleceğini çizmek üzere harekete geçtiğine, kendi potansiyelini ortaya koyduğuna şahit olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ekonomi yönetimine yardımcı olan çok büyük katkı sağlayan ve hatta ilham veren bilinçli, etkili, çağdaş, sektörel adımlar atılıyor. Bilgi çağının gerektirdiği donamımı, perspektifi ve enerjiyi bir araya getirip durmadan yorulmadan çalışacağız, çalışacağız, çalışmalıyız. Bilginin efendisi olmak istersen, çalışmanın kölesi olmalısın" dedi.

Reklam
Reklam

Erdoğan, Perakende Günleri 2004'ün, AB sürecinde çok farklı anlamlar ifade ettiğini söyledi. AB süreciyle ilgili 6 Ekim ilerleme raporu üzerinde çok şeyler söylendi ve

bu söylemlerin sürdüğünün altını çizen Başbakan Erdoğan, "Bunu bir kenara bırakmamız mümkün değil. Ben bunlardan istifade ediyorum. Bunu farklı şekilde değerlendirmek mümkün. AB üyesi ülkelerin bu konudaki değerlendirmelerini farklı yerlere çekmek mümkün. Türkiye'de bu işin savunmasını yapan, AB yolunda bizlerle hareket eden siyasiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızdan bu değerlendirmelere katılanlar var, karşısında olanlar da olacaktır. AB sürecini olumsuz etkilemek suretiyle olumsuz bir hava doğurmaya kimsenin hakkı yok. Hükümetimiz bu noktada kararlıdır. Eksikler olabilir, bu eksikliklerin giderilmesi için nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da bu mücadele sürecek. Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterleri ile ilgili net ve samimi olarak üzerine düşeni yerine getirdiği tespiti, raporun ana temasıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Erdoğan, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"Bazı eksiklerin önemi yok. Bu, Türkiye'nin geleceğe yönelik performansıyla alakalı. Eğer Türkiye bu performansı ortaya koyarsa, Türkiye'de kişi başına geliri 4 bin 84 dolara doğru gitmektedir. Bizim bu hızımızı kesmeye kimsenin gücü yetmez. Bizim hedefimiz, insanımızın yaşam standardını yükseltmektir. Bu uğurda atılması gereken bütün adımları atacağız. Biz kendi kabuğu içinde yaşam mücadelesi veren bir toplum değiliz. Biz, kendi kabuğunu kırmış, dünyaya açılan bir milletiz."

Haberin Devamı İçin Tıklayın