Rençber'in hikayesi, bir televizyon programında oyuncu Vahide Gördüm'ün kanser sürecini anlatmasından etkilenerek kendi kendine yaptığı muayenede eline gelen kitleyi fark etmesiyle başladı.
Bunun üzerine hemen doktora başvuran Rençber, 3. evre meme kanseri tanısı aldı.
Ameliyatla bir memesinin alınmasına karar verilen Rençber, tedavi sonrası plastik cerrahi sayesinde yeniden eski görüntüsüne kavuşacağını öğrendi.
Plastik cerrahi sonrasında meme başı olmayan Rençber, psikolojik olarak rahat hissetmediği için araştırmalara başlayarak kalıcı makyaj yöntemiyle simülasyon yaptırmaya karar verdi.
Rençber, işlem sayesinde psikolojik yüklerinden de kurtulmayı başarırken bir taraftan da İsrailli kalıcı makyaj uzmanı Moshe Alul'dan eğitim alarak, başka hastalara yardımcı olmayı hedefledi.
Aldığı eğitimi kendisi gibi süreçlerden geçenlerin faydasına kullanmak üzere kollarını sıvayan Rençber, Kanserle Mücadele Derneği ile yaptığı iş birliği sayesinde 7 yılda çoğunluğu kadın yaklaşık 500 hastanın meme başı simülasyonunu yaparak hayatlarına dokunmayı başardı.
Kalıcı makyaj uzmanı 42 yaşındaki Çiğdem Rençber, AA muhabirine meme kanseriyle mücadelesini anlatırken "Muayene sırasında radyoloji uzmanının yüz ifadesinin değiştiğini fark ettim. 'Meme kanseri olduğumu biliyorum ama kaçıncı evre olduğumu bilmiyorum.' dedim. 3. evre meme kanseri olduğum cevabını aldım. O dönem özel bir şirkette Sakarya bölge sorumlusuydum. Terfi etmiştim, İstanbul'a yerleşecektim. Bavulumu topladım ama bavulumu hastane odasında açacağımı bilemezdim. 1 Ocak'ta iş başı yapacaktım. 2 Aralık'ta kanser olduğumu öğrendim." ifadelerini kullandı.
Rençber, ameliyat olmadan bir gece önce durumu babasına anlattığını, operasyon sonrası uyandığında kanserli dokunun ilerlediği için tüm memesinin alındığını öğrendiğini aktardı.
Bu süreçte kendisi için önemli olanın hayatta kalmak olduğunu dile getiren Rençber, "Çünkü yaşamak için sebeplerim vardı." dedi.
Rençber, tedavinin onkoloji servisinde devam edeceğini öğrendiğinde kendisini çok güçsüz hissettiğini ifade ederek, yaşadığı zorlu süreci aktardı.
Yaşadıklarından sonra kendisinden yardım isteyen kimseyi geri çevirmeyeceğine dair söz verdiğini vurgulayan Rençber, şöyle devam etti:
"Sosyal medyada videolar çekmeye başladım. İnsanlara kanserden korkmamaları gerektiğini, erken teşhisin hayat kurtardığı mesajlarını vermeye başladım. İnsanların hayatlarına dokundum. Yanlarında refakatçi kaldım. Onları bir köşeye oturtup, hastane işlemlerini yaptım. Bunların bana yetmediğini fark ettim. Bu hastalık farkındalığımı artırmıştı. Seçilmiş olduğumu ve insanlara yardım etmem gerektiği için bu hastalığın bana verildiğini düşünüyorum."
Plastik cerrahi sayesinde yeni bir meme yapıldığını ancak meme başının olmadığını anlatan Rençber, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aynaya baktığınızda gördüğünüz görüntü size sürekli hastalığınızı hatırlatıyor. Hayatımı bıraktığım yerden devam ettirmem gerekiyordu. Bu nedenle meme ucu simülasyonu yaptırmaya karar verdim. Sonrasında ben de eğitim almak istedim. İsrailli kalıcı makyaj uzmanı Moshe Alul'a Türkçe mail attım, 'Ben her 8 kadından biriyim, meme kanseriyim. Çok güzel projelerim var ama param yok. Sizden bu eğitimi almak istiyorum.' dediğimde mailime cevap yazdı, Türkiye'ye geldi, bana bire bir eğitim verdi. Ben de bu eğitimi 2013'te uluslararası sertifikayla taçlandırdım. Sonrasında 480 kadın ve 5 erkeğin meme ucunu ücretsiz yaparak 2018'in en başarılı 10 kadınından biri seçildim."
Rençber, çalışmalarını Türk Kanser Derneği ile koordineli şekilde sürdürdüğünü dile getirerek, şunları anlattı:
"Herkes meme ucunu ücretsiz yaptırmak istiyor. Benim herhangi bir gelirim yok. Babam emekli bir insan, sanayide çalışıp aldığı 500 lira haftalıkla bana yardım ediyor. Babamın verdiği paralarla boyalarımı, iğnelerimi alıp bu kadar insanın hayatına dokundum. Türk Kanser Derneğinin seçtiği gerçek ihtiyaç sahiplerinin isteğini yapıyorum. 'Erkekler için ne yapabilirim' diye düşündüm. Tedaviler nedeniyle kaş ve kirpikleri dökülen erkeklere de kalıcı makyaj yapmaya başladım. Her şey para demek değil. Bir yerden gelirim olmamasına rağmen, babamdan aldığım haftalıkla insanların hayatlarına dokunmaya çalışıyorum. İşlemi ağır metaller içerdiği için dövme boyalarıyla değil, kök boyalarla yapıyorum."
Kanser tanısı almasının üzerinden 5 yıl geçmesinin ardından rahim ve yumurtalığa metastaz yaptığını ve 3 ay önce ameliyat olduğunu söyleyen Rençber, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz sabıkalıyız. Bu hastalığı beyninizde bitirmeniz gerekiyor. Ne kadar dünyanın en iyi ilaçlarını da alsanız, en iyi hastanelere de gitseniz kafanızda bitirmezseniz bitmiyor. Benim her şeyim çok yolundaydı. İçinizde biriktirdikleriniz sizi hasta edebiliyor. Siz ne kadar enerjik olursanız olun, bilinçaltınız kirlendiğinde içinizdeki hücreler de hastalanmaya başlıyor. İçinizde uyuyan hücreler var onu tetiklememeniz gerekiyor. 'Neden beni buldu?' demektense insanlara dokunmaya karar verdim." (AA)