Ailesi Sungurlu'nun Karakaya Köyü'nde yaşayan Ahmet Gül, 1979 yılında Ankara'da doğdu. Beş kardeşin en büyüğü. 2003 yılı Haziran ayında ehliyetsiz motosiklet kullandığı gerekçesiyle sevkedildiği mahkeme tarafından kendisini para cezası verilince kendi deyimiyle adeta delirdi. Gözü hiçbir şey görmeyen Ahmet Gül, haksızlığa uğradığını düşündüğü için mahkeme çıkışı evden babasına ait motorlu hızarı alarak Adliye'yi birbirine kattı. Bu nedenle ağır cezaya çarptırılan Ahmet Gül, genç yaşında 15 yıl hapis cezası aldı. 6 yıl içersinde 12 ayrı cezaevinde cezasını tamamlayan Ahmet Gül, bu süre zarfında özellikle resim ve gemi yapımına yöneldi. Kendi becerisiyle resim yapmayı öğrenen, kitapçıklardan takip ederek gemi maketleri yapan Ahmet Gül, bugün eserleriyle gören herkesin büyük takdirini kazanmayı başardı. Kendisiyle barışık olduğunu da gösteren Ahmet Gül, dünyaca ünlü ressam Salvador Dali'yi hatırlatarak, "Ben de Çorum'un Dali'si oldum" diyor.
Cezaevi günlerinde 20 gemi maketi yapan Ahmet Gül, 30 kadar da yağlı boya tablo yaptı. Bu maketleri ve tabloları üniversite eğitiminde kullanmak üzere paraya çevirmeye çalışan Ahmet Gül, diğer dört kardeşinin de okuduğunu ve katkı sağlamaya çalıştığını belirtiyor. 28 Nisan'a kadar açık tutulacak olan sergi görenlerin beğenisini kazanıyor. Ahmet Gül'ün gemi maketleri kadar yaptığı resimlerde de denize ve gemilere olan tutkusu açıkça belli oluyor. Ahmet Gül, bu durumu "Deniz ve gökyüzü özgürlüğü çağrıştırıyor. Gemi ise bu özgürlüğe uzanan simge" diyerek anlatıyor.
Çorum'un Sungurlu İlçesi'nde 9 Haziran 2003 tarihinde meydana gelen olayda, Sulh Ceza Mahkemesi'nce ehliyetsiz motosiklet kullandığı gerekçesiyle 305 milyon lira para cezasına çarptırılan Ahmet Gül (22), evden aldığı motorlu hızar ile adliye binasına girmiş, santral, polis kulübesi, nöbetçi cumhuriyet savcı odası, ağır ceza mahkemesi üye odası, savcılık kalemi ve duruşma salonunu kapılarına hasar vermişti. Olay esnasında duruşma kapısını kesmeye başlaması üzerine Asliye Ceza Hakimi Selçuk Özben, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Ay, Avukat Sevim Tütüncüoğlu ile Zabıt Katibi Salim Kayalı duruşma salonunun penceresinden atlayarak olay yerinden kaçmış, bu sırada savcı İbrahim Ay'ın ayağı kırılmıştı.
Daha önce de adliye binasının bahçesindeki ağaçları kesmek, Sungurlu Meslek Yüksek Okulu'nda öğrenim gören bir genç kıza saldırmak, bir okulun bahçesinde bulunan Atatürk büstünü çalmaya teşebbüs etmek gibi suçlardan hakkında çeşitli davalar açılan Gül, çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Sungurlu Kapalı Cezaevi'ne konmuştu.
2003 yılında yaşadıklarını hatırladıkça yaptıklarından utandığını belirten Ahmet Gül, "Cezaevine girmeseydim sanatçı olamazdım. Benim sanatçı olmamım yolu cezaevinden geçti. Cezaevinde kalırken boş vakitlerimde kendi isteğimle sanat atölyelerinde yağlı boya resimler yaptım. Sonra bu eserler ortaya çıkmaya başladı. Cezaevi müdürünün teşviki ile 5 ay süreyle kurs alarak kendimi yetiştirdim. Cezaevinde çıkıncada resim yapmaya devam ettim. Bu ilk kişisel sergim oldu. Çorum'da ilk defa gemi maketi sergisini ben açmış oldum. Bu çalışmaların devamı gelecek" dedi.
Gemi maketi yapma konusunda başlangıçta hiç hevesi olmadığını ancak Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Erdoğan Akel'in, "Gençlerimiz oturup Hrant Dink'i öldürme planları yapana kadar oturup gemi maketi yapmak için uğraş versinler' şeklindeki sözlerini duyduktan sonra gemi maketi yapmaya başladığını anlatan Ahmet Gül, "Gençlerimizin bir çoğunda mafya özentisi var. Cezaevinde kalan mahkumların bile büyük bölümü Kurtlar Vadisi adlı diziyi izleyip, flimde yaşananlardan etkileniyorlar. Sonrada izlediklerinden etkilenip terör estiriyorlar. Bu işlerin sonu yok, bende gemi maketi ile uğraşayım dedi. İlk yaptığım gemi maketleri hiç bir şeye benzemedi fakat uğraşmaya devam edince profesyonel anlamda eserler yapmaya başladım." şeklinde konuştu.
20 GEMİ MAKETİ VE 30 YAĞLI BOYA TABLO İLE İLK KİŞİSEL SERGİ
İlk kişisel sergisinde 20 adet gemi maketi ile 30 adet yağlı boya tablonunun yeraldığını anlatan Ahmet Gül, "Bu eserler 4 yıllık bir çalışmanın ürünü. Gemi maketlerinin bazılarını 8 aylık bir çalışma sonunda tamamladım. Bazı resimlerin tamamlanması ise aylarca sürdü. Cezaevined kalırken bir yandan bu eserlerle uğraşırken diğer taraftan Üniversite sınavlarına hazırlandım. İlk girdiğim sınavda 220 puan alarak Hitit Üniversitesi'ne bağlı Meslek Yüksek Okulu'nun Otomotiv bölümünü kazandı. Sergi açmaktaki amaçlarımdan bir taneside Üniversite öğrenimime devam edebilmek. Maddi yönden sıkıntımız var. Ben 5 kardeşli ailenin en büyük ferdiyim. Maddi sıkıntımızı biraz olsun aşmak ve öğrenim gören kardeşlerime katkıda bulunmak için bu sergiyi açtım " diye konuştu.
İHA