Kadınlar "töre cinayetleri, insanlık suçu''

Ankara (AA)- Türkiye'de kadın-erkek eşitliğine ait değerlerin kamusal bir doğru olarak bilinmesine karşın aile ilişkileri içinde bunun değişerek geleneksel yargılara ve değerlere dönüştüğü belirlendi. İçişleri Bakanlığı ile BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilciliği tarafından gerçekleştirilen "Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı" kapsamında kamuoyu araştırması yapıldı.

Reklam
Reklam

Şanlıurfa, Van ve Kars'ın okur yazarlık düzeyi ve ilkokul altı eğitim oranı bakımından en düşük değerlere sahip iller olduğu tespit edildi. Dil engeli, okur yazar olmama ve düşük eğitim düzeyinin, bu illerde kadınların haklarını öğrenmeleri konusunda önemli bir sorun olduğu belirlendi.

Araştırmada, şiddet konusu, töre cinayetleri ile gündelik yaşamda ve ailede şiddet başlıklarıyla ele alındı. Buna göre, Şanlıurfa örnekleminde yer alanlar dışındaki tüm
kadınların, töre cinayetlerini yüzde 90'ı geçen oranlarda insanlık suçu olarak niteledikleri, buna karşılık Şanlıurfa'da erkeklerin yüzde 61'inin ve kadınların yüzde 73'ünün bu değerlendirmeye katıldığı belirtildi. Yine Şanlıurfa'da kadınların yüzde 26,8'inin ve erkeklerin yüzde 30,5'inin törenin gereği olan cezayı onayladıkları belirlendi.

Araştırmada, şiddetin aile içinde ve gündelik yaşamda yaygın bir biçimde görüldüğü saptandı. Araştırmaya katılan kadınların yaklaşık beşte biri şiddete maruz kaldığını söyledi. İzmir'de şiddete maruz kalan kadınların yüzde 60'ı, Şanlıurfa'da ise yüzde 85'i kocalarının kendilerine şiddet uyguladığını aktardı.

Reklam
Reklam

Kadına yönelik şiddetin her durumda en fazla reddedildiği il yüzde 81.7 ile Kars, en az reddedildiği il ise yüzde 32.7 oranı ile Şanlıurfa oldu.Araştırma, kadınların (yüzde 64.2) gerektiğinde siyasi eğilimlerini bir yana bırakarak kadın konularına duyarlı bir partiye veya adaya oy verme eğilimlerinin erkeklere (yüzde 53,8) nazaran daha
fazla olduğunu ortaya koydu.Kadınların oy kullanma oranının yüzde 80'lerin üzerinde olduğu kaydedilen araştırmada, bu olgunun kadınların karar alma süreçlerine
katkıda bulunma isteklerinin en önemli göstergelerinden biri olduğu ifade edildi. Siyasetten uzak durmanın en belirgin nedeninin eğitim yetersizliği olduğu dile getirilen araştırmada, kadınların, erkeklere nazaran yerel yönetimde kendilerinin daha fazla temsil edilmelerini düşündükleri ifade edildi.

Araştırma bulgularına göre, kadınların gelir getirici bir işte çalışma oranı Şanlıurfa'da yüzde 17.3 ile İzmir'de yüzde 24.5 arasında değişiyor. Kadınların çalışmama nedenleri ise iller arasında farklılıklar gösteriyor. Şanlıurfa'da yüzde 32.1 ve Nevşehir'de yüzde 39.2 oranında kadın eşleri izin vermediği için çalışmazken, buna karşılık aile kaynaklı engel Trabzon'da yüzde 41.5 ve Van'da yüzde 38.8 oranında etkili oluyor. "Kadının yeri evidir" görüşüne katılan kadınların oranı, en yüksek Şanlıurfa'da (yüzde 62.4), en düşük Trabzon'da (yüzde 30,3) belirlenirken, erkeklerde ise bu oran, en yüksek Kars'ta (yüzde 66.4), en düşük İzmir'de (yüzde 38.6) görüldü.
Öte yandan İzmir'de kadınların yüzde 75.9'u gelirini kendisinin kontrol ettiğini belirtirken, bu oran Şanlıurfa'da yüzde 43.3 oldu. Araştırmada, iller arasında farklılıklar olsa dahi erkek deneklerin çok büyük bir çoğunluğunun, çocukların evliliğin devamını sağladığı kanaatinde olduğu saptandı.

Reklam
Reklam

Araştırma sonucunda; kadınların değişmeye açık, eşitlikçi değerleri kabul etmeye ve karar alma süreçlerine katılmaya hazır olduğu, bu anlamda değişimin de eğitimden geçtiği saptamasında bulunuldu.

Haberin Devamı İçin Tıklayın