Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Hrant Dink cinayetinin ardından tribünlerde yaşanan olayların tüm futbol seyircisine mal edilmesini yanlış bulduğunu söyledi.
Mehmet Ali Şahin, özel bir televizyon kanalında katıldığı bir programda, yaşanan olayların tribünlere yansıyan tarafının, tribünlerde ne kadar yer işgal ettiğine dikkati çekerek, "Ben bu olaylarla ilgili 50-60 kişinin organize olduğunu düşünüyorum. Bu olayların tüm futbol seyircisine mal edilmesini de yanlış buluyorum" diye konuştu.
Bu konuda özellikle yetkili mevkilerde bulunan insanların çok dikkatli davranması gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları söyledi:
"Hrant Dink'in cenaze töreninden hemen sonra bazı siyasiler, bazı siyasi parti genel başkanlarının yapmış oldukları açıklamalar, sanki 'böyle davranın' der gibiydi. Tribünlerde o pankartları açan, o söylemleri yapan kişiler bir yerlerden cesaret alarak bunu yaptılar."
Cenaze sonrasında atılan bazı sloganların çok fazla gündemde tutulduğunu ve bunun da doğal olarak toplumda kargaşaya neden olduğunu ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"Tabii ki bu tribüne kadar gelir. Tribünde de 2 komşu ilin Elazığspor ve Diyarbakırspor taraftarları, birbirlerine hiç de yakışık olmayan, hatta yaygınlaşması halinde toplumda ciddi gerginliklere ve sürtüşmelere yol açacak pankartlar asabiliyor. Yani toplumda bir kıvılcım yakıp, onun birden parlaması gibi bir şey. O nedenle hemen İçişleri Bakanlığı kanalıyla, İl Güvenlik Kurullarımızın bunun üzerine ciddiyetle gitmesi talimatını verdik. Bana sonuç bildirilmesini istedim. Yasada bunların tümünün cezası var.
Ayrıca bunlar sportif suç olmasının ötesinde Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) bazı maddelerini de ilgilendiren, kamu davası açılmasını gerektiren birer suçtur. Bir cinayetin arkasında kim var, bunları araştırdığımız gibi, afiş olayını da inceliyoruz. Bunlar da son derece tehlikelidir."
Bakan Şahin, bu tür olayların devam etmesi halinde gerekli işlemlerin yapılacağını vurgulayarak, hiç bir sportif organizasyonun ülkenin huzurundan, güvenliğinden daha önemli olmadığını dile getirdi.
Bu konuda Futbol Federasyonu'nun (TFF) yetkileri olduğunu, federasyonun, seyircisiz oynatma gibi kararlar alabileceğini kaydeden Şahin, şöyle devam etti:"Eğer konu ülke güvenliğini ilgilediren bir boyuta ulaşmışsa, tabii ki devlet de bu konuda gerekli tedbirleri alır. Gerekirse bazı spor müsabakalarının bir süre askıya alınması dahi düşünülebilir. Ben spor kulüplerimizin değerli başkanlarının, yöneticilerinin, taraftarlarının Türkiye'yi böyle bir noktaya getirmeyeceklerine, üzerlerine düşen görevi yapacaklarına inanıyorum."
Bakan Şahin, kendisinin Futbol Federasyonu ile bir polemik içinde olmadığını, aksine federasyonun, yapmış olduğu bazı açıklamalarla kendisiyle polemiğe girdiğini söyleyerek, "Federasyona o gitsin, bu gelsin beni ilgilendirmez. Ama belli bir süreç var ve bu konuda federasyon başkanının bana yardımcı olmasını isterdim. Benimle sürtüşmeye girmek federasyona bir katkı yapmaz" dedi.