Primokov'dan Ortadoğu değerlendirmesi

MOSKOVA (İHA) - Eski SSCB ve çağdaş Rusya'nın gelip geçmiş en ünlü politikacılarından biri sayılan Yevgeniy Primakov, basın mensupları için Ortadoğu'da oluşan son durumu değerlendirdi.

Bir zamanlar Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan gibi görevleri üstlenen ve günümüzde ise Rusya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı görevini yürütmekte olan Yevgeniy Primakov, son zamanlar tırmanan Ortadoğu krizi nedeniyle İsrail ve ABD'yi sert bir dille eleştirdi. Lübnan savaşının İsrail'in Ortadoğu krizini tek başına ve kimseyle anlaşmaya varmadan çözme girişiminin doğal bir sonucu olduğunu belirten Yevgeniy Primakov, "Karşı tarafın menfaatini dikkate almadan tek başına soruna çözüm bulma girişimi hüsranla sonuçlanmaya mahkumdur" dedi.

Reklam
Reklam

İsrail yönetiminin savaştan çok daha önce tek taraflı olarak yol haritası projesinden vazgeçtiğini, fakat bunu açıkça beyan etmediğini kaydeden Primakov, "Yaşanan bazı terör olayları İsrail'in Lübnan'a saldırısı için neden değil, bahane oldu. Bu savaş çok daha önceden planlanmıştı. ABD ve İngiltere'nin de desteklediği bu savaşta İsrail Hizbullah'ın bombardımanlarla yok edilemeyeceğinin de farkındaydı. Zira Hizbullah siyasi bir örgüttür. Şia nüfusun desteklediği bu örgütü savaşla yenmek hayal bile edilemez. İsrail'in Lübnan'a savaş açmakta başlıca amacı Lübnan'ı iç savaşa sürüklemek ve Hizbullah iç muhalefet yoluyla ortadan kaldırmaktı. Diğer bir hedef de Suriye ve İran bir şey yapmaya kalkışırsa bu ülkeleri de bombalamaktı. ABD de bu yüzden savaşın durmasını hiç istemiyordu" dedi. Savaş sonuçlarına gelince savaşta kimin kazanıp kimin kaybettiğini verilen kayıplarla ölçmenin doğru olmadığını kaydeden Primakov, "SSCB de Alman Nazileriyle savaşta 30 milyon insan kaybetti.

Reklam
Reklam

Bu Almanya'nın verdiği kayıptan çok daha fazla olmasına rağmen savaşı kazanan SSCB oldu. Dolayısıyla savaşta kimin kazandığı savaş alanındaki çatışma sonucuyla eş anlama gelemez. Kimin kazandığına tarafların hedeflerinin ne kadar gerçekleştiğine bakarak karar verebiliriz. İsrail yukarıda belirttiğim hedeflerine ulaşamadı. Dolayısıyla savaşı kaybeden taraf da İsrail'dir. Hatta ateşkes 5-6 gün önce ilan edilmiş olsa İsrail'in bu savaşı askeri yönden de kaybettiğini söyleyebilirdik. Hizbullah ise bu savaşta kendini siyasi bir güç olarak kanıtlamış oldu" dedi. ABD'nin Lübnan savaşından kendisi için doğru bir ders alması gerektiğini belirten Primakov, "Zira dışarıdan bazı demokrasi modellerini bazı ülkelere zorla empoze etme politikası hiç bir zaman başarıya ulaşamaz" dedi.

Ortadoğu'da şuan yaşanan ateşkesin pek sağlam ve kalıcı olmadığını fakat bununla birlikte bölgede yakın zamanda büyük bir savaş çıkması ihtimalinin de zor olduğu tahmininde bulunan Yevgeniy Primakov, "Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması için BM'nin daha kararlı davranması ve tarafları alınan kararlara uymaya zorlaması gerekmektedir. İsrail devletinin kurulması Arap ve Yahudiler arasındaki antlaşma ile değil BM'nin Filistin'i parçalayarak İsrail devleti kurulması kararıyla gerçekleşti. Bölgedeki barış da aynı kararlıkla sağlanmalıdır"dedi. Rusya'nın Ortadoğu'da çok aktif bir politika izlediğini ve Lübnan savaşındaki ateşkes kararının da Rus teşebbüsüyle alındığını vurgulayan Primakov, Arap ülkelerini ise aralarındaki çekişmeleri bir kenara bırakarak birleşmeye ve ortak bir politika izlemeye çağırdı.

Reklam
Reklam

Konuşması sırasında çağdaş dünya düzenine de değinen Primakov, SSCB'nin çöküşünden sonra dünyadaki iki kutuplu sistemin sona erdiğini ve eski anlamdaki "süper güç" devletlerinin de ortadan kalktığını belirtirken "Tabii ki şuan dünyada en güçlü devlet ABD'dir. Fakat bu güç ona dünyayı tek başına yönetme imkanı sağlamıyor. Bunun açık bir örneğini Irak'ta gördük. Çin, Hindistan, Avrupa Birliği ve Rusya'nın ABD yönetiminin her çaldığıyla oynayacağını düşünmek bence çok saçmadır. Dünya çok kutuplu bir düzene girmek yolunda gelişiyor. Tabii ki bu gelişme zaman zaman ABD'nin dünya yönetimini ele alma çabalarıyla çatışmaktadır" dedi.

Haberin Devamı İçin Tıklayın