Sağlıkta çifte standart

İSTANBUL (İHA) - Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Haydar Sur, sağlık hizmeti sunulurken 'yerli ve yabancı' ayrımı yapıldığını öne sürerek, "Özel hastanelerin genelde, neredeyse hasta daha kapıdan girerken özel sigortalı olup olmadığı, T.C. vatandaşı olup olmadığı gibi kıstaslara göre prosedür izlediği herkesçe bilinmektedir. Kötü uygulamalar yabancıların dikkatini çektikçe, ülkemizin ve sistemimizin geçerliliği kaybedilmektedir" dedi.

Doç. Dr. Haydar Sur, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda birçok sağlık işletmecisinin, hiç tasvip edilmeyecek şekilde, "yerliler başka turistler başka" anlayışıyla muamele ettiğini ileri sürerek, "Bu tutum, bazen ülke insanına ilgisiz kalıp tüm ilginin turistlere yöneltilmesi şeklinde olabildiği gibi, ülke insanına sattığından daha yüksek fiyatların turistten istenmesi şeklinde de olmaktadır. Özel hastanelerin genelde, neredeyse hasta daha kapıdan girerken özel sigortalı olup olmadığı, gelen kişinin T.C. vatandaşı olup olmadığı gibi kıstaslara göre prosedür izlediği herkesçe bilinmektedir. Hatta sigortanın kapsamına vb. özelliklere göre, hastanın yatıp yatmayacağı kararlaştırılmaktadır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Yurtdışından şu veya bu şekilde Türkiye'ye gelmiş insanlara farklı fiyatlardan fatura çıkarılmasının kabul edilemeyeceğini belirten Doç. Sur, "Buna şöyle itiraz edilebilir: 'Türkler yurtdışına çıkınca hizmetler nasıl pahalı ise, bizim de benzer fiyatlardan faturalandırmamız doğaldır. Türk sağlık sistemini T.C. Devleti sübvanse ediyor ve yabancıların hizmetlerini sübvanse etme zorunluluğumuz yok'. Bunlar doğru çıkış noktaları olsa bile, sonuçta çifte standart uygulaması, sorunun karmaşıklaşmasından ötede bir yarar sağlamıyor. Çözüm, bu noktada, Türkiye'ye gelecek kişilerin mutlaka sağlık sigortalarının olmasına dikkat etmek ve sigorta şirketleri ile dürüstlüğe dayanan bir ödeme mekanizmasına işlerlik kazandırmaktır" dedi.

Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Haydar Sur, gelen kişinin Alman mı Türk mü olduğuna bakılmaksızın aynı fiyatlandırmaya tabi tutulmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Küreselleşen dünyada ülkemize de gittikçe daha çok kişinin gelip gitmesi, yabancıların hastalanıp Türk sağlık sisteminin eline düşmesi, beklenen bir sonuçtur. Kötü uygulamalar yabancıların dikkatini çektikçe, ülkemizin ve sistemimizin geçerliliği kaybedilmektedir. Bu durumda yabancıların bize karşı almaya çalıştıkları önlemleri kızgınlıkla değil, sükunetle karşılamamız gerekmektedir. Ülkemiz dışındaki insanlara da hizmet ulaştırılması tartışmalarının yoğunlaştığı bugünlerde, yabancılara karşı dürüst olmayı, "olmazsa olmaz" bir ilke olarak benimsemiş olmalıyız. İlkeler sadece yabancılara karşı benimsenemeyeceğinden, kendi insanımıza çifte standartlı davranmaktan bir an önce vazgeçerek işe başlamalıyız" diye konuştu.

Reklam
Reklam