Daha sonra karakolun önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan Ortaç 'ın menajeri, "Serdar ödüllerini aldıktan sonra tuvalete gitmiş. O sırada bir grubu tartışırken görmüş. 'Yapmayın arkadaşlar' diyerek olaya müdahele eden Serdar 'a tartışan gruptaki bir kişi iterek "Sen karışma lan' demiş. Kesinlikle hiçbir şekilde darp yoktur. Bu yaşanalar çok çirkindir. Serdar 3 ödül aldı. Bu en mutlu gecesi bu olay sayesinde rezil oldu" diye açıklama yaptı. Ortaç 'ın bu olayından dolayı Lütfi Kırdar 'a ait olan bütün güvenlik kameraların incelendiği iddia edildi. Ayrıca bir diğer iddiaya göre kokteyl sırasında bir davetlinin Ahmet Kaya 'ya çatal atan kişi değil mi bu? Niye buralarda geziyor? Ben bunu döveceğim " dediği öğrenildi.
Salı gecesi Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Kral TV Video Müzik Ödülleri Töreni'nde tuvalette yumruklu saldırıya uğrayan Serdar Ortaç ise Ahmet Kaya iddiaları için "Rahmetli Ahmet Kaya, gençliğimde de sevdiğim bir sanatçıydı. Hala da severim. Bu olayın o yüzden olmuş olduğunu sanmıyorum ama olabilir de..." dedi.
Öte yandan Ortaç'ın olay sonrası yapılan doktor kontrolünde üst iki dişinde kırık, elmacık kemiğinde çatlama ve alt sol diş tabakasında yırtılma rapor edildi. Olay sonrası Mega Magazin kamerası tarafından görüntülenen saldırganın görüntüleri polise teslim edildi. Ortaç'ın avukatı Ömer Durak, "Polis şahsın kimliğini belirlemeye çalışıyor. Henüz kim olduğuyla ilgili bir bilgi bize ulaştırılmadı" dedi.
10 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nce düzenlenen gecede yaşananlar gündeme bomba gibi düşmüştü. Gecede ödül alan Ahmet Kaya sahneye çıkıp öldülünü almış ve şarkısını söylemişti. Sahneden inmeden önce "Ben bu ödülü İnsan Hakları Derneği, Cumartesi Anneleri, tüm basın emekçileri ve Türkiye Halkı adına alıyorum. Çok teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var; şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayınlayacağım albümünde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda, bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum. Yayınlamazlarsa da Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını da biliyorum." demişti.