LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, halkın yanlış yönlendirilmesi durumunda, bunda 'evet' denilmesi için telkin yapan Türk hükümetinin tepkisi olacağını, o zaman sorumluların kendisi değil, o telkini yapanların olacağını söyledi. Denktaş ayrıca, Genelkurmay Başkanı Orgenaral Hilmi Özkök ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yaptıkları açıklamalarla, kendisinin işaret ettiği tehlikelere değindiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bir basın toplantısı düzenleyen Denktaş, seslerini duyan olmadığını, çünkü kararın büyük yerden geldiğini kaydetti. Devamlı olarak dünyaya azınlık gibi gösterildiklerine işaret eden KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "Bu haksızlık karşısında her konuda hakkımızı aradık ama bulamadık. Sebebini henüz anladık. Yıllardır AB'ye yazılı ve sözlü olarak, Kıbrıs'ın tümünü temsil etmediğini, maksatlarının; silahla yapamadıklarını AB yoluyla yapmaya çalışmak olduğunu anlatmaya çalıştık. ABD ve AB, Kıbrıs'ı kendi açılarından istemektedir. AB bunu açıkça söylemiştir. Böylelikle 30-40 yıldır Kıbrıs'a sahip çıkmak oyunu oynanmaktadır. Bu nedenle Rumlar'ı meşru hükümet olarak AB'ye kabul ediyorlar. Bizim haklarımızı reddediyorlar. 'Biz Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşma yaptık, siz Rumlar'la anlaşacaksanız bazı ek protokoller yapabiliriz' diyorlar. Yani bizi Kıbrıs Rum cumhuriyetinin içinde Türk azınlığı olarak görüyorlar" dedi.
Önüne 'tadilatlar' diye bir belge geldiğini, bu belgeyi okumadığını ve okumayacağını ifade eden Denktaş, "AB Konvansiyonu'na göre yasadışıdır. Çünkü bu Türkçe'ye çevrilmemiştir. Annan Planı, halk tarafından bilinmemektedir. Benim, onun söylemesiyle halk şaşırmış vaziyettedir. Bilinen tek bir şey vardır; egemenliğimizi alıp götürdüğümüzdür. Septiterminasyonu tanımamaktadır. Kurucu devlet yalanları, bizi sadece merkezi hükümet için başkalarının yaptığı anayasaya tabi vilayetler haline getirmektedir. Devletiz diye kimse kendini kandırmasın. Devlet olmak başkadır vilayet olmak başkadır. AB normları kağıt üzerinde bize verilmiş olan hakları alıp götürecek güçtedir" diye konuştu.
KIBRIS HALKINA ÇAĞRI: 'HAYIR DEYİN' Halka seslenen Denktaş, "Soruyorum; bilmediğiniz 9 bin sayfalık belge önünüze konmuştur. Buna 'evet' diyecek misiniz? 'Hayır' demek hakkınızdır. 'Hayır' derseniz ne olacak? Devletiniz devam edecektir. AB'nin Kıbrıs'ı istemesi de devam edecektir. 'Ben azınlık olarak bir yere gitmiyorum' dersen; o zaman sana saygılı olacaklar, eşit şartlarda pazarlık edecekler. Madem ki Kıbrıs'ın tümünü istiyorsunuz, o zaman biz sürüklenerek gelmiyoruz" şeklinde konuştu.
Gazeteden alınan bir anayasanın, Meclis'ten geçmeden halka empoze edilmeye çalışıldığını ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "Böyle bir muamele dünyada hiçbir insan topluluğuna yapılmış değildir. BM, demokrasi ilkelerini Kıbrıs meselesinde yıllardır çiğnemekteydi, şimdi zirvesine tırmanmıştır" ifadelerini kullandı.
Bazılarının listede olup olmadığını kendisine sorduğunu dile getiren Denktaş, "Ben listeyi görmedim. Listeyi istedim, vereceğim diyorlar. İnşallah verirler. Listede olanlar bir komisyona gidecek. Yeni bir müzakere zeminine girmemiz için bu bilmediğimiz pakete evet deyip, felakete gitmememiz için hayır dememiz lazım" açıklamasında bulundu.
"Herşey yetmezmiş gibi içimize bir de mal mülk bombası bıraktılar" diyen Denktaş, şöyle devam etti:
"Efendiler; yapılan plan, Kıbrıs Türkü'nü darmadağın edecek bir plandır. En önemlisi Rumlar'la anlaşma olmadı. Rumlar 'hayır', biz 'evet' dersek bizi ödüllendireceklermiş. Neymiş ödülümüz. Söylenmiyor. Ambargo kalkabilirmiş. Ambargoyu sürdürenler utansın. 'Bugüne kadar cezalandırılmalarına son verelim' diyorlar. Ey Avrupa, ey demokrasi şampiyonları, demek biliyordunuz bizi cezalandırdığınızı"
DENKTAŞ'TAN ABDULLAH GÜL'E CEVAP
Abdullah Gül'ün "Egemenlik nasıl egemenliktir ki futbol oynayamıyorlar" şeklindeki sözlerini de değerlendiren Denktaş, "Egemenlikler, etrafındaki başka milletlerin kendi çıkarları için kabul edilmiş olabilir. Başkalarının kulu, kölesi olmamak için topraklarımıza sahip çıkacağız. İki devlet olarak dost olmak istiyoruz. Kulunuz, köleniz, azınlığınız olmamızdan vazgeçin. Türk hükümetinden gelen sözler bizi üzüyorsa da doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Bu devleti harcamayacağız, ortadan kaldırmayacağız" dedi.
Denktaş, bir soru üzerine önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün, sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in açıklamalarının iyi okunmasını önererek, "Benim işaret ettiğim tehlikelere değinmişlerdir. Büyük bir psikolojik savaş karşısındayız. Unutmayınız ki Hz. Muhammed'in 'Düşmanların en kuvvetlisi içimizdedir' sözleri vardır. Ne almak istiyorlar bizden ona bakalım" dedi.
Halka yanlış yol gösterenlerin tarih önünde de sorumlu olacağını vurgulayan Denktaş, "Bizim sorumluluğumuz gerçekleri halka söylemektir. Köy gezilerimden gördüğüm şudur: Halkın güçlü bir bölümü var. Onlar kuvvetle 'hayır' diyor. Çünkü başlarına geleni ve geleceği biliyorlar. Barış mümkündür, eşitliğimizi egemenliğimizi kabul ettirdiğimiz de" diye konuştu.
Denktaş ayrıca, bir televizyon kanalında köy gezileriyle ilgili haberde, Yeşilırmak'ta bir babanın oğluyla beraber bağırmasını bütün köy halkı bağırıyormuş gibi göstermesinin yanlış olduğunu ifade etti.
Türk milletinin Kıbrıs deyince ayakta olduğunu gördüğünü dile getiren Denktaş, "Bütün partiler bizim gibi düşünüyor. Eğer bu halk yanlış yönlendirirse, bunda 'evet' denilmesi için telkin yapan Türk hükümetinin etkisi olacaktır. Sorumluluk bizim değil, o telkini yapanlarındır" şeklinde konuştu.