SAMSUN (İHA) - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Sakoğlu, Çin malları ithalatı ve ithalat-ihracat dengesinin eleştirilmesi üzerine, "Elbette ekonomide bazı kaygılar var. Ancak, Türkiye 4 Kasım sabahı güllük-gülistanlık bir ülke değildi. Her şeyin bir anda yapılabilmesi mümkün değil. Biraz sabır gerekiyor. Popülist yaklaşımlardan kurtulmalıyız" dedi.
STSO Meclis Toplantı Salonu'nda Alaattin Çakır Başkanlığı'nda yapılan STSO Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı üye Ahmet Çakır'ın hükümeti eleştirdiği konuşmasıyla başladı. Ahmet Çakır, "Türkiye'nin ekonomik durumundan kaygı duyuyorum. Döviz kurunun bir yıldır sabit olması, banka kredilerinin düşürülmesi eski korkularımı gündeme getirdi. 2001 krizi öncesi de durum böyleydi. Düşük kur nedeniyle ithalat patlaması var. Çin malları piyasayı istila etti. Samsun'dan bile çok sayıda firma Çin malları ithalatı yapıyor. Dövizimiz dışarıya kaçıyor. İhracatımız da 50 milyar dolar değil, 20 milyar dolardır. 50 milyar dolar olmasının sebebi hammaddenin ithal edilip işlenip ihraç edilmesidir. Burada sadece yüzde 10'luk bir işçilik kazancı mevzubahis. Vatandaş, 'Ucuz mal gelsin de nereden gelirse gelsin' diyor. Hükümet raporlarla uyarılmalıdır. Yıllık yüzde 1.5'luk düşük faizlerden dolayı otomobil ithalatı da arttı. Tüketici kredisi için bankalara koşuyorlar. Bu bize 2001'deki kriz öncesini çağrıştırıyor. Dolar 1 milyon 600-1 milyon 700 bin liraya fırlayacak. Enflasyon yine kapıda. İnşallah bizi yine krize sokmazlar" diye konuştu.
Meclis Üyesi Ahmet Çakır'ın konuşmasının ardından STSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Sakoğlu kürsüye çıktı. Almanya Köln'deki Türkiye Almanya Ticaret ve Sanayi Odası'nın açılışıyla ilgili hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem de Federal Almanya Başbakanı Shröder'in Türkiye'yle ilgili Türkleri gururlandıracak, ayakları yere basan açıklamalar yaptığını, siyasi yanlışlar yapılmazsa ve böyle giderse Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunun görüldüğünü ifade eden Adnan Sakoğlu, popülist yaklaşımlarla bir sonuca varılamayacağı uyarısında bulundu.
Sanayici ve işadamlarını itidalli olmaya davet eden Adnan Sakoğlu, Türkiye'yi AB'ye almasalar bile Türk sanayici ve işadamlarının onlarla rekabet edebilecek düzeye gelmesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Tamam doğru, hala iş aleminde özellikle inşaat sektöründe bir ivme ortaya çıkmış değil. Döviz 1998-99 yıllarında olduğu gibi belli noktada. Mevcut durumda faizler ve enflasyonun düşmesi de soru işareti olabilir. Ama faizlerin düşmesi, büyüme hızının olabildiğince iyi gitmesi, turizmin Nisan ayı itibariyle yüzde 80 artış göstermesi, şu anda otellerdeki doluluk oranının yüzde 95'lerde olması, açılacak ilave yatakların bile rezervasyonlarının yapılmış olması, bunlar hep artıdır. Sıcak para. Ekonomi tamamen düzeldi mi? Düzelmedi. Kaygı var mı? Var. Ancak bir anda düzelmesini de beklemek doğru olmaz."
3 Kasım'dan sonra sadece güven oluştuğunu, siyasi istikrardan dolayı düzelmeler yaşandığını dile getiren Sakoğlu, şöyle devam etti:
"Yoksa 4 Kasım'da program falan yoktu. Birden bire faizler düştü, borsa hareketlendi. Bu siyasi istikrarın başlangıcı. Geldiğimiz noktada da güven devam ediyor. Yavaş yavaş da kaygılar çıkmaya başladı. Hala iş aleminde hareket yok. Siftah yapmadan dükkan kapatıp açan arkadaşlar olduğu söyleniyor. Üretim sektörüne baktığımızda kriz öncesi potansiyelin hala yakalanmadığı söyleniyor. Ne oldu? 3 Kasım'dan sonra kepenk kapatan işletmeler kepenklerini açtılar. Yüzde 30 kapasiteyle çalışmaya başladılar. Ama kriz öncesi üretimi yakalayamadılar. Hepsinin bir anda yapılabilmesi mümkün mü? Sabır gerekiyor. Türkiye 4 Kasım sabahı güllük-gülistanlık bir ülke değildi. Gerçeği görmeliyiz. Söylemeliyiz. Popülist yaklaşımla bir yere gidilmez. Yeri geldiğinde doğruları söyleyeceğiz, yeri geldiğinde yanlışları tenkit edeceğiz. Hem muhalefete hem de iktidara eşit mesafede olacağız. Popülist yaklaşımlardan uzaklaşacağız."