Talat, kolları sıvadı

LEFKOŞA (İHA) - Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 5 yıllık görev süresi içerisinde Kıbrıs sorununun çözüleceğine ve bu sürede bir anlaşmaya imza atacağına inandığını belirterek, "Burada bulunma nedenim, misyonum bu" dedi.

Cumhurbaşkanlığı'ndaki kadrolarını oluşturmaya çalışırken, göreve başlar başlamaz BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan Kıbrıs konusunda inisiyatif üstlenmesini ve adaya özel temsilci göndermesini talep eden Talat, yeni hükümetin güvenoyu almasının ardından Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapmayı planladıklarını, Başbakan Erdoğan'ın da KKTC'yi ziyaret arzusunu dile getirdiğini bildirdi. Vizyon değişikliğiyle birlikte statükonun mantalite olarak yıkıldığını, uygulamanın ise zaman gerektirdiğini söyleyen Talat, "Statüko devam ediyor, el değiştirdi demek; saçmadır, mantık dışıdır, deliliktir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da kullandığı çalışma odasından bir kapı bağlantısı olan arka bahçede ağaçları ve çiçekleri tek tek inceleyen Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, greyfurt, limon, portakal, incir, mülver ağaçlarıyla dolu bahçede çardak altında bir çalışma düzeni oluşturmayı hedeflediğini söyleyerek söyleşisine başladı. Bahçeciliğe, yeşile ilgisiyle bilinen, aşılama konusundaki özel merakıyla tanınan Talat, çekirdeksiz limon aşılamayı, bahçeye turunç ve elma da dikmeyi planlıyor. Bahçe hakkında bilgi verdikten sonra havuz başındaki tahta bankta soruları yanıtlayan Talat, Cumhurbaşkanlığı'nın ikamet bölümünün uzun süre kullanılmadığına dikkat çekerek, ancak gerekli düzenleme yapıldıktan sonra burayı kullanabileceklerini belirtti. Girne'deki özel konutunu tamamen boşaltmak yerine, iş yoğunluğuna göre her ikisini de kullanmayı planladıklarını kaydeden Talat, eşi Oya Talat'ın Girne'deki tahlil laboratuarındaki işini sürdüreceğini; ancak Cumhurbaşkanlığı'ndaki yoğunluk nedeniyle işinde bazı düzenlemeler yapabileceğini dile getirdi.

Reklam
Reklam

"24 NİSAN BİR İLKTİ, HEYECANLANDIM, HATALAR YAPILDI" Yemin töreninden başlayarak Cumhurbaşkanlığı'ndaki devir teslime ve 24 Nisan Pazar günü yaşanan tarihi günle ilgili tüm duygularını paylaşan Talat, "Benim için çok olağanüstü bir durum değil; ama heyecanlanmadım dersem yanlış olur. Yemin için meclis önüne geldiğimde bana protokol tarafından anlatılanın dışında bir karşılamayla karşılaştım. Herhalde onlar da bilmiyordu. Bu nedenle orada bir hata yapıldı. Meclisteki yemin töreni sırasında İstiklal Marşı okunacağını bildiğim halde, gecikme olunca yerimden hareket ettim. Böyle hatalar oldu. Ama bu olay ilk kez oldu, tek kişisiniz, bütün odak noktası sizsiniz. Heyecan olmaması mümkün değil. Yemini yanlış okumak da mümkündü, yanlış okununca tekrarlanması gerekirdi ve o da komik olurdu. Hata olmamasına dikkat edince heyecan doğuyor. Odak noktasında olunca heyecan doğal" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Talat, UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu ile BDH Genel Başkanı Mustafa Akıncı'nın devir teslim törenine katılmamalarıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine ise, "Katılmaları gerekirdi; ama sonuçta katılıp katılmama kendi tercihleri. Bu soruyu onlara sormanız gerekir; çünkü davetliydiler" diye yanıtladı. Eski Cumhurbaşkanı Denktaş'tan görevi devraldığı törenin sıcak ve olumlu bir atmosferde geçtiğinin altını çizen Talat, "Olması gereken de buydu. Sonuçta bu devletin devamlılığının gereğidir" dedi.

Talat, 1. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın görevi devretmeden önce kendisi için kullandığı ve çok tartışılan "yılan gibi soğukkanlı" sözüyle ilgili olarak ise şu görüşlere yer verdi:

"Bence mecaz yaptı, çift anlamlı kullandı. Hem seçim başarısını sinsi bir şekilde yürütülen kampanyanın bir sonucu gibi göstermeye çalıştı, hem de yeni görevimde gerekli soğukkanlılığı ifade etme anlamında kullandı. Benim açımdan bu ifade bir sorun, bir rahatsızlık yaratmadı."

Reklam
Reklam

KADROLAŞMADA UZMANLIK ESAS Cumhurbaşkanlığı'ndaki yemin töreninin ardından geçtiğimiz pazartesi günü mesaiye başlayan Talat, 1. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kullandığı çalışma odasını ve toplantılar için de yine aynı kabul salonlarını kullanıyor. Cumhurbaşkanı Talat'ın üst düzey kadrosundan görev başı yapanlar ise sadece Müsteşar Raşit Pertev ile Özel Kalem Müdürü Asım Akansoy. Üst düzey kadrolarını 15 gün içinde şekillendirmeyi hedefleyen Talat, şunları söyledi:

"Ekip çalışmasına büyük önem veriyorum, her zaman önem verdim. Alanında uzman, yetişmiş kadrolar oluşturacağım. Kadrolarda partili veya partisiz olması değil, o alandaki birikim önemli. Burası bakanlıklara benzemez. Başka bakanlıklarda biraz daha fazla istihdam baskısı nedeniyle sıkıntılar olabilir. Burada zaten yeterince istihdam var. Daha çok teknik ve uzman kadrolara ihtiyaç var. Öncelikle oluşturacağım; düşünce üretecek siyasi kadrolardır. Örneğin çok iyi bir hukuk birimine ihtiyacım var. Değişik alanlarda uzmanlaşmış hukukçulara ihtiyacımız olacak. Hem uluslararası hukuk, hem iç hukuk. Ayrıca siyasi kararları üretirken yararlanacağımız bir ekip olacak."

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlığı kadrosundaki 100 civarındaki personelin yararlı olacakları alanları belirlemek için bir çalışma başlattıklarını da kaydeden Talat, "Şu anda personel envanterini çıkarmaya çalışıyoruz. Burada yasalar zorlanarak çok farklı istihdamlar yapıldı. Beklenmedik giderlerden ödenen personel var. Bunlar ne olacak, nasıl organize edilecek, bunlara hep bakmamız lazım" ifadelerini kullandı. Hükümetle iyi bir işbirliği içinde çalışacağına inancını kesin bir dille ifade eden Cumhurbaşkanı Talat, "Kabineyi nasıl buldunuz, yeni vizyona uygun bir kabine mi?" sorusuna, "İyi bir kabine, yeni vizyona da uygun. Kabinedeki tüm arkadaşları tanıyoruım. Tümü de başarılı olacağına inandığım kişiler. Önemli olan koordinasyonun iyi olması, uyumlu hükümet olması. Bu konuda da başbakan ve başbakan yardımcısına büyük görev düşüyor. İyi bir işbirliği yapacaklarına inanıyorum. Ferdi Bey çok makul ve esnek bir insan" karşılığını verdi.

Reklam
Reklam

"STATÜKO DEVAM EDİYOR DEMEK SAÇMA" Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) hızlı yükselişiyle ilgili görüşünün ve "CTP statükoyu devraldı" şeklindeki söylemin anımsatılması üzerine Talat, "Statüko neydi? Statüko çözümsüzlüğü muhafaza etmek isteyen, bundan rant elde etmek isteyen bir anlayışın oluşturduğu mekanizmaydı. Bu bakımdan statüko devam ediyor demek saçmadır, komiktir. Statüko ayrıca haksızlık, mal kapişarisi üzerine kurulmuş bir mekanizmaydı. Bunu Cumhurbaşkanlığı'na seçilmeden hükümet döneminde dahi durdurduk. Örneğin bizim dönemimizde hiç eşdeğer paketi açılmadı. Bu belki haksızlığın devamına yol açıyordu; ama neden açmadık, iyice sağlama basmadan mal dağıtımı işini yapmamak için. Bu bakımdan da statüko devam ediyor demek akıl dışı, mantık dışı, hatta komik" dedi.

Statükonun mentalite olarak ortadan kalktığını, uygulamadaki yanlış yapılanmanın da yavaş yavaş ortadan kalkacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Sonuçta yapılan bir devrim değil, bir büyük altüstlük değil. Bütün çalışanlar yerindedir. Örneğin, geçmiş politikaları belirleyen politika yapıcıları, bürokrasi de dahil yerindedir. Bunları zaman içinde yeni takviyelerle etkilemek, yeni politikalarla yönlendirmek belli bir zaman gerektirir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

BM'YE ÖZEL TEMSİLCİ TALEBİ Dış politikadaki değişikliğin fiilen görülmeye başlandığını, izolasyonlara karşı sürdürülen mücadelenin meyvelerinin de yavaş yavaş alınacağını söyleyen Talat, Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna karşı daha esnek ve daha dünyalı politikanın sonuçlarının Kıbrıs Türk halkı tarafından görüleceğini kaydetti. Yeni politikaları belirlemeye çalıştıklarını ve önümüzdeki günlerde bu konularda daha da yoğunlaşacaklarını anlatan Talat, "Bir haftalık görev sürenizde herhangi bir girişim yaptınız mı?" şeklindeki bir soruya, Kıbrıs'taki temsilcisi aracılığıyla BM Genel Sekreteri Annan'a taleplerini ilettiğini bildirdi.

Annan'ın Kıbrıs'taki temsilcisiyle geçtiğimiz gün bir görüşme yaptıklarını da hatırlatan Talat, görüşmede, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununun bundan sonra nasıl ilerletileceğiyle ilgili sondaj yapmak amacıyla üst düzey bir yetkiliyi adaya göndermesini istediğini söyledi. Talat, Annan'dan görüşmeleri yeniden başlatmak için Rum tarafından talep edilen istekler konusunda daha aktif olmasını da istediğini kaydetti. Aynı görüşmede Kıbrıs'la ilgili görüşmeler dışında günlük ve pratik sorunların çözümü için Rum tarafıyla temaslara hazır olduğunu da dile getirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Talat, "Bunlara alınacak yanıta göre yeni tavır ve politikalar belirlenecek" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye ziyaretinin hükümetin güvenoyu almasınına ardından gündeme gelebileceğini söyleyen Talat, bu ziyaret sırasında politikaların gözden geçirileceğini belirtti. Talat, Başbakan Erdoğan'ın kutlama amaçlı telefon görüşmesinde ve devir teslim töreni için adaya gelen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül aracılığıyla KKTC'yi ziyaret isteğini dile getirdiğini; ancak zamanlama konusunda belirlenmiş bir takvim olmadığını da bildirdi.

HRİSTOFYAS İLE GÖRÜŞME Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, AKEL Genel Sekreteri ve Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas ile görüşmesiyle ilgili basında yer alan haberlerle ilgili sorulara ise, "Bu haberler nereden çıktı anlamadım, tercüme hatası mıdır nedir, bilmiyorum; ama Hristofyas'a topluma söylediğimden farklı bir şey de söylemiş değilim. Hristofyas o demecinde tam olarak ne dedi, onu da Hristofyas'a sormak lazım" karşılığını verdi.

Reklam
Reklam

CTP Genel Başkanlığı'nı sürdürdüğü günlerde Hristofyas ile yaptığı görüşmede, "Annan Planı ile ilgili Ulusal Konsey'e sunulan görüşleri partiler arasında tartışmaya hazır olduklarını" ifade ettiğini kaydeden Talat, "Bunlar mutabakat değil, konuşmadır. Üzerinde mutabık kaldığımız bir şey varsa, buydu. Ne gizli mutabakat var, ne de söyleyip caydığımız bir şey. Ben söylediğimin arkasındayım. Ama ben bugün Cumhurbaşkanı'yım, parti başkanı değilim. CTP oradadır. CTP bu konuda değerlendirmeler yapabilir. Benimle de görüşmek isterlerse görüşmeye hiçbir zaman kapalı olmadım" şeklinde konuştu. Talat, Rum liderlerle herhangi bir görüşmenin gündemde olmadığını da sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Çözüm vizyonuyla geldiniz, 5 yıllık görev sürenizde anlaşmaya imza atacağınıza inanıyor musunuz?" yönündeki bir soruya ise, "Tabii ki, Kıbrıs sorununun bu 5 yılda çözüleceğine inanıyorum. Bunun için çalışmak benim görevimdir. Misyonum da bu zaten" karşılığını verdi.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın