Cuma hutbesi konusu vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. 30 Eylül'de Cuma namazı İstanbul'da saat 12:59'da, Ankara'da 12.44'te İzmir'de ise 13.07'de kılınacak. Birçok kişi internette konuya ilişkin araştırma yapmaya başladı. Peki, Diyanet’in bu hafta Cuma hutbesinin konusu ne? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Cuma hutbesi konusu ve ayrıntılar haberimizde...
30 EYLÜL CUMA HUTBESİ KONUSU NEDİR?
Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Eylül Cuma hutbesini yayınladı.
30 Eylül Cuma hutbesinin konusu "ONUN (S.A.S) ÇAĞRISI" oldu.
İşte 30 Eylül Cuma hutbesi:
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz insanı en güzel şekilde yaratmış, sayısız nimetlerle donatmıştır. Kainatı emrine vermiş, onu vahyin muhatabı kılmıştır. Rahmetinin bir tecellisi olarak nice peygamber göndermiştir. Bütün peygamberler insanlığı Hakk'a ve hakikate davet etmiş, ebedi kurtuluşa çağırmışlardır. Bu çağrı, bütün peygamberlerin diliyle gelen ilahi hakikatin ortak çağrısıdır. Bu çağrı, kainatın en şerefli varlığı olarak yaratılan insanoğluna yapılan bir yücelme çağrısıdır. Bu çağrı, insanı kula kul olmaktan kurtarıp gerçek özgürlüğe ulaştıran tevhid çağrısıdır. Bu çağrı, ilim ve irfanın, hikmet ve adaletin hâkim olduğu İslam medeniyetinin çağrısıdır. Bu çağrıya kulak veren yücelir. Bu davete icabet eden kurtuluşa erer.
Aziz Müminler!
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur: "Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve 'Kuşkusuz ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kimdir?" (1) Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s), bu ilahi çağrının son davetçisi, en güzel temsilcisidir. "Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim." (2) buyuran Peygamberimiz (s.a.s), imana ve güzel ahlaka davet etmiştir. Onun çağrısına kulak vermek, güzel ahlakı ile ahlaklanmak mümin için en büyük görevdir.
Kıymetli Müslümanlar!
Onun çağrısı ibadete ve kurtuluşadır. Rabbimiz, "Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve ahiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz." (3) buyurmuştur. Kurtuluşun yolu bu çağrıya kulak vermekten geçer. Kurtuluşun yolu Rabbimize kulluktan, ona secde etmekten ve iyi işler yapmaktan geçer. Mabetlerden yükselen bu çağrıya kulak vermeden, günde beş vakit huzura durmadan, huzur bulmak mümkün değildir. Emir ve yasaklarına riayet etmeden, helal ve haramı gözetmeden, O'nu her daim hatırda tutmadan rızasına ulaşmak mümkün değildir.
Değerli Müminler!
Onun çağrısı iyilik ve takvayadır. Rabbimiz, "İyilik ve takvada yardımlaşın. Kötülükte ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." (4) buyurmuştur. İslam, mahza iyiliktir. Öyleyse iyi işler yapmalı, yaptığımız işi iyi yapmalıyız. İyilik için bir araya gelmeli, iyilik için yardımlaşmalı ve iyilerle beraber olmalıyız. Takvaya ancak iyiler erişebilir ve iyiler yurdu olan cennete ancak iyiler gidebilir. Aziz Müslümanlar! Onun çağrısı birliğe ve kardeşliğedir. Rabbimiz, "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin." (5) buyurmuştur. Bizi bir atadan, onu da topraktan yaratan Rabbimiz, aynı inançta kalplerimizi, aynı safta bedenlerimizi birleştirmiştir. O halde bizlere iki cihan selametinin yolunu gösteren bu çağrıya kulak verelim. İzzeti secdede, şerefi sadece Allah ve Resûlünün yolunda arayalım. Kurtuluşun imanla, huzurun İslam'la, nezih bir hayatın güzel ahlakla mümkün olduğunu unutmayalım.
Kıymetli Müminler!
1 Ekim-15 Ekim tarihleri arası Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak birlikte kutlanacaktır. Başkanlığımız bu yılki temayı "Peygamberimiz, Cami ve İrşat" olarak belirlemiştir. Gerçekleştirilecek etkinliklerle Peygamberimizi daha yakından tanımaya, anlamaya, bilhassa onun irşat, tebliğ ve davet yöntemini yeniden hatırlayıp hayatımıza taşımaya gayret edeceğiz. Ayrıca camilerin medeniyetimizdeki yeri ve önemi üzerinde durup, din hizmetine emek vermiş hocalarımızı, kadirşinas milletimizin cami ve Kur'an kurslarımızın ihyası için gösterdiği fedakârlıkları hayırla yad edeceğiz.
Bu vesileyle söz konusu haftaların aziz milletimiz ve İslam âlemi için hayırlı olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Geçmişten günümüze camilerimizi inşa, imar ve ihya eden cemaatimizden, din görevlilerimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık, huzur ve afiyet diliyorum. Siz kıymetli kardeşlerimizi gerçekleştireceğimiz bütün faaliyetlere katılmaya davet ediyorum.
CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;
Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.
Niyet ederken
"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.
Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.
İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.
Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.
İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.
Son oturuşta:
Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur
Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.
Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.
Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir
Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.
Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.
Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.
Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"
Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".
Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.
Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.
Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.
CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?
Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).
İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.