Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: - "Vatandaşlar, artık tükettikleri gıdanın içeriğini bilecek ve alerjisi olan kişiler ona göre hareket edebilecek" - "Listeye mercimek, nohut, bezelye gibi baklagillerin ve haşhaş tohumu, kabak ve ay çekirdeği gibi tohumların yanı sıra karabuğdayın eklenmesi gerekiyor. Bunun için Tarım ve Orman Bakanlığına eklemelerin yapılması için gerekli başvurumuzu yaptık ve olumlu yanıt aldık"
Denizlili torna ustası Mustafa Özgen, tüye karşı alerjisi olması ve tedavi görmesine rağmen sokağındaki yaklaşık 20 kedinin bakımını üstlenmeye devam ediyor - Mustafa Özgen: - "Normalde tüylü hayvanlara dokunmam yasak ama onlara duyduğum bu sevgi çok ayrı. O yüzden de katlanıyorum"
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahir İğde: - "Elbette ev içinde ve kapalı ortamda geçirilen sürenin, dolayısıyla maruziyetin arttığı kış mevsimlerinde alerjik hastalık bulgularında artış görülür. Akarlar solunum yolu ile alındığında ya da deriye temas ettiğinde akar alerjisi olan insanlarda astım, alerjik nezle ve egzama belirtilerine ya da var olan bulguların artmasına neden olur" - "Bu nedenle nevresimler haftada en az bir kez, 60 derecede yıkanarak değiştirilmelidir. Akar geçirgenliğini önleyen özel koruyucu kılıfların kullanımı fayda sağlayacaktır. Ev sık sık havalandırılarak nem oranı düşük tutulmalıdır" - "Nem oranının yüksek olduğu Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde alerjik astımlı hastalarda yüksek oranda akar alerjisi saptanırken, İç Anadolu'da yaşayanlarda bu oranın düştüğünü görüyoruz"
Soğukla her temasta el ve ayaklarda şişme, kızarıklık görülmesinin soğuk alerjisinin işareti olduğu, bu durumun buz-küp testi ile ortaya çıkarılabileceği belirtildi - Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Bülent Şekerel: - "Soğuk alerjisi bulunanlarda dondurma yediklerinde dilde, dudaklarda, boğazda şişmeler oluşarak nefes alıp verme sıkıntılı hale gelebilir hatta nefes yolu şişerek kapanabilir. Benzer şekilde bu kişiler soğuk havuza ve denize atladıklarında kan basıncında düşme, şok, bayılma ve ölüm vakaları da gerçekleşebilir"
Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, son yıllarda alerjik rinit, gıda alerjisi, alerjik egzama ve astımın giderek arttığına dikkat çekerek, "Bazı tedaviye yanıtsız, spesifik bir alerjene karşı duyarlılığı deri testi ve kan testleri ile belirlenmiş, klinik bulguları da testlerle uyumlu olan hastalarda aşılama yapılabilir." dedi.
Her besinin alerjiye neden olabileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, "Son yıllarda çocuklarda besin alerjisi görülme sıklığı arttı. Vücutta bağışıklık sisteminin besin proteinini 'tehlikeli' olarak algılaması ve tepki vermesi sonucu oluşan besin alerjilerinin tedavisinde reaksiyona neden olan alerjenden uzak durulmalı" dedi.
Prof. Dr. Suat Turgut, “Alerjik hastalıklar son yıllarda ciddi bir artış gösterdi. Alerji görülme sıklığı toplumumuzda yüzde 40’a kadar ulaştı. Türkiye’de daha çok polen ve ev tozu akarı alerjisi görülüyor. Çocuğunuzun yatağını da haftada bir kez temizlik robotu ile süpürerek ev tozu akarlarını suya hapsedin” dedi.
Dr. Mine Başıbüyük, "Çocukluk çağında en sık alerjik rinit, astım, egzama, kurdeşen, besin, ilaç ve böcek alerjileri görülür. Alerjisi olan tüm çocuklar sigara dumanından uzak tutulmalı" dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Görkem Astarcıoğlu, alerjik çocukların yaşadığı evler için temizlik ve ev düzeninin tedavinin bir parçası olduğunu söyledi.
Yaşam kalitesini düşüren alerjik hastalıkların üç yıl süren aşı tedavisiyle ortadan kaldırılabildiği belirtildi.
Deride kızarıklık, kaşıntı, hazımsızlık, hapşırma, göz sulanması ve döküntü gibi belirtiler veren histamin alerjisi ile ilgili İç Hastalıkları ve İmmünoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez faydalı bilgiler paylaştı. Histamin alerjisinden şüpheleniyorsanız ne yapmanız gerekir? Histamin alerjisi tanısı konulduktan sonra hangi besinlerden uzak durmak gerekir hangi besinleri tüketmek gerekir? İşte o faydalı açıklamalar…
Türkiye Alerji ve İmmünoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: - "Bebeğinde alerji olduğu ispat edilmemiş her annenin beslenmesine her zamanki gibi devam etmesi, bebeğin geleceğe hazırlanması için şarttır. 'Bebek alerji olacak' diye besinlerin anne diyetinden çıkarılması sadece anneye değil bebeğe de zarar verir" - "Anneler bebeklerini emzirirken sadece bebeklerinin karınlarını doyurmuş olmuyorlar, fark etmeden bebeklerinin sindirim ve bağışıklık sistemlerini geleceğe hazırlamış oluyorlar"
Bazılarımızın toza bazılarımızın polene alerjisi var. Bunlardan korunmak ya da kurtulmak kolayken kış mevsimine alerjiniz olsaydı ne yapardınız? İşte o garip rahatsızlığa sahip 7 yaşındaki çocuk...
Rosi Gladwell adlı bir kadın 'Wifi Alerjisi' teşhisi sebebiyle gümüş ve bakır kullanılarak dokunmuş bir uyku tulumu kullanarak uyuyor.
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Bülent Şekerel: - "Penisilin alerjisi olduğunu bildiren 10 hastadan 9'unda penisilin alerjisine rastlanmıyor. Gerçek bir alerji olup olmadığı ise alerji uzmanları tarafından yapılan testlerde ortaya konulabilir" - Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz: - "2011'de ilaca harcadığımız her 100 liranın 10 lirası, antibiyotiklere ödendi. Bu rakam, geçen yıl 4 lira 64 kuruşa geriledi. Şu anda 100 liralık ilaç harcamasının 4 lira 64 kuruşu antibiyotiklere gidiyor" - Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zülfikar Akelma: - "Çocuklarda özellikle antibiyotiklere bağlı alerjiler sık görülmektedir. Bu enfeksiyonların çoğuna virüsler neden olur"
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Bülent Şekerel: - "Penisilin alerjisi olduğunu bildiren 10 hastadan 9'unda penisilin alerjisine rastlanmıyor. Gerçek bir alerji olup olmadığı ise alerji uzmanları tarafından yapılan testlerde ortaya konulabilir" - Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz: - "2011'de ilaca harcadığımız her 100 liranın 10 lirası, antibiyotiklere ödendi. Bu rakam, geçen yıl 4 lira 64 kuruşa geriledi. Şu anda 100 liralık ilaç harcamasının 4 lira 64 kuruşu antibiyotiklere gidiyor" - Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zülfikar Akelma: - "Çocuklarda özellikle antibiyotiklere bağlı alerjiler sık görülmektedir. Bu enfeksiyonların çoğuna virüsler neden olur"
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneğince, besin alerjisi konusunda farkındalık oluşturmak için "Yaprağından tanısın, doğasından kopmasın" sloganıyla başlatılan kampanya kapsamında, anaokulu öğrencileri toprakla buluşturuldu - Akgül Ulusoy Anaokulu'nda kurulan serada öğrenciler, kendi yetiştirdikleri sebzeleri topladı - Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: "Besin alerjisi çocukları ayrıştıracak, doğadan ve sosyal yaşamdan uzak tutacak bir hastalık değildir. Etkilerini bilmek, önlemlerini almak alerjisi olmayan bireylerle yaşayabilecekleri bir alerji çeşididir"
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneğince, besin alerjisi konusunda farkındalık oluşturmak için "Yaprağından tanısın, doğasından kopmasın" sloganıyla başlatılan kampanya kapsamında, anaokulu öğrencileri toprakla buluşturuldu - Akgül Ulusoy Anaokulu'nda kurulan serada öğrenciler, kendi yetiştirdikleri sebzeleri topladı - Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: "Besin alerjisi çocukları ayrıştıracak, doğadan ve sosyal yaşamdan uzak tutacak bir hastalık değildir. Etkilerini bilmek, önlemlerini almak alerjisi olmayan bireylerle yaşayabilecekleri bir alerji çeşididir"
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Aslı Gelincik: - "Sivrisinekler bazı mağdurları diğerlerine göre daha sık tercih ediyor. Erkekler, hamile kadınlar, fazla kilolu veya obez insanlar" - "Sivrisinek türleri içinde sadece dişi olanlar, üremek için kana ihtiyaç duyduğu için insanları ısırır"
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Aslı Gelincik: - "Sivrisinekler bazı mağdurları diğerlerine göre daha sık tercih ediyor. Erkekler, hamile kadınlar, fazla kilolu veya obez insanlar" - "Sivrisinek türleri içinde sadece dişi olanlar, üremek için kana ihtiyaç duyduğu için insanları ısırır"
Et tüketimi sonrasında kaşıntı, deride kızarıklık, karın ağrısı ve ishal gibi belirtilerle ortaya çıkan rahatsızlıkların et alerjisinden kaynaklanabileceği uyarısı yapıldı - Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol: - "Süt alerjisi olan her 5 çocuktan birinde sığır eti tüketimi ile birlikte et alerjisi ortaya çıkabiliyor. Et tüketiminden yarım saat sonra ortaya çıkan alerjide daha çok kaşıntı, kızarıklık, nefes darlığı, burun akıntısı, karın krampları, ishal, hatta hipotansiyon şok gibi alerjik reaksiyonlar görebiliyoruz"
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, denizanası ve çarpan balık alerjilerine karşı tatilcileri uyardı - Prof. Dr. Şekerel: - "Denizanaları, çarpan balık türleri ile temas sonrasında oluşabilecek alerjilere karşı önlem alınmadığında, deniz canlıları tatilinize kabusa dönüştürebilir" - "Denizanalarının gövde kenar ve uzantılarında bulunan dokungaçlar avlanmada kullandıkları bazı toksik maddeler içerir. Bu dokungaçlar temas ile kolayca patlayan baloncuklar şeklindedir ve ciltte toksik maddelerin teması ile alerjik reaksiyonları tetikler"
Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar: - "Göz altı morlukları, göz altındaki ciltteki kılcal damarların belirginleşmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik hastalıklarda da bu durum oluşabilmektedir. Göz altı morluklarının çocuklardaki en sık nedenlerinden birisi de alerjik konjonktivittir"
Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar: - "Göz altı morlukları, göz altındaki ciltteki kılcal damarların belirginleşmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik hastalıklarda da bu durum oluşabilmektedir. Göz altı morluklarının çocuklardaki en sık nedenlerinden birisi de alerjik konjonktivittir"
İsviçre'de Türk bilim insanı Prof. Dr. Cezmi Akdiş başkanlığında yapılan bilimsel araştırmayla, yıkama sonrası çamaşırlarda kalan deterjan artıklarının sağlıklı insanlarda astım ve alerjik hastalıkların gelişimine neden olduğu belirlendi - Sonuçları, Journal of Allergy and Clinical Immunology dergisinde yayımlanan araştırma, deterjan artıklarının, astım ve KOAH tanılı hastaların yanı sıra sağlıklı kişilerin hava yollarındaki hücrelerin fonksiyonunu bozduğunu ortaya koydu - HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Çelebioglu: - "Çalışmalar, astım ve diğer alerjik hastalıkların gelişiminde, kullanımları giderek artan yüzey temizleyiciler ve çamaşır deterjanlarının önemli rol oynadığını göstermektedir" - "Bu malzemeler kullanılırken dikkatli olunmalı ve mümkün olduğunca az kullanılmalı"
Alerji her ne kadar bahar aylarıyla özdeşleşmiş olsa da sıcak yaz aylarında da alerjilerin alevlenmesi için birçok tetikleyici faktör bulunuyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, yaz aylarında en sık deri ile ilgili alerjilerin görülmesiyle birlikte, saman nezlesi ve yaz nezlesinin de çocukların hayatını etkilediğini anlatarak, polenler kadar güneş ve klorun da önemli bir tetikleyici olduğuna işaret etti.
Alerji her ne kadar bahar aylarıyla özdeşleşmiş olsa da sıcak yaz aylarında da alerjilerin alevlenmesi için birçok tetikleyici faktör bulunuyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, yaz aylarında en sık deri ile ilgili alerjilerin görülmesiyle birlikte, saman nezlesi ve yaz nezlesinin de çocukların hayatını etkilediğini anlatarak, polenler kadar güneş ve klorun da önemli bir tetikleyici olduğuna işaret etti.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, yazın sık rastlanan besin alerjisinin genelde deride kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık, kusma ve karında kramp gibi sık bilinen belirtilerinin yanı sıra, baş ağrısı ve migren krizi gibi belirtilerle de ortaya çıkabileceğini söyledi.
Astım hastası oğlu için 9 yıl önce örgü bebek yapmaya başlayan Şefika Delikaya, bebeklerin ilgi görmesiyle halk eğitim merkezinde usta öğretici oldu - Kurslarda kadınlara örgü bebek yapımı eğitimi veren Delikaya, bu sayede onlarca kadına da gelir kapısı açtı - Delikaya: - "Önceden ev hanımıydım. Oğlumun hastalığı ve merakım sayesinde şu an bir meslek sahibiyim. Mesleğimi de ev hanımlarıyla paylaşıyorum"
Astım hastası oğlu için 9 yıl önce örgü bebek yapmaya başlayan Şefika Delikaya, bebeklerin ilgi görmesiyle halk eğitim merkezinde usta öğretici oldu - Kurslarda kadınlara örgü bebek yapımı eğitimi veren Delikaya, bu sayede onlarca kadına da gelir kapısı açtı - Delikaya: - "Önceden ev hanımıydım. Oğlumun hastalığı ve merakım sayesinde şu an bir meslek sahibiyim. Mesleğimi de ev hanımlarıyla paylaşıyorum"
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: "Gelecekte besin alerjili çocuklar hayatlarını, yanlışlıkla alerjik bir yiyecek veya alerjik bir maddeye maruz kalma korkusuyla geçirmek durumunda kalmayacaklar" - "Bugün henüz rutin uygulamaya girmemişse de besin alerjisine yönelik son 10 yılda önemli ölçüde araştırma gerçekleşti. Sonuçlar da oldukça yüz güldürücü duruyor ve yakın zamanda yeni tedavi seçeneklerine sahip olacağımızı gösteriyor"
Mevsim geçişlerinde, ısı farkları olduğu için ilkbaharda hasta olma riski artıyor. Ağırlıklı olarak mevsim geçişlerinde ortaya çıkan polenler alerjiye sebep oluyor. Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece “Alerjik bünyelilerin ve astım hastalarının özellikle bu dönemde ilaçlarını düzenli kullanmaları çok önemli. ‘İyiyim’ diyerek ilaç kullanımını asla kesmemeliler’’diyor.
Bahar güzel yüzünü gösterse de alerjileri olanlar için zorlu bir sürecin başlangıcı... Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu’ndan alerjilerle mücadele etmenin ipuçlarını öğrendik.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cantürk Taşçı: - "Alerjik rinitin erken tespiti ve tedavisi ile astım görülme riski azaltılabilmektedir. Alerjik rinit tanısında şikayetlerle, deri testlerinin de değerlendirilmesi önem arz etmekte olup, astım bulguları da eklenen hastalarda solunum fonksiyon testleriyle tanı kesinleştirilmekte ve etkin bir tedavi verilebilmektedir" - "Dünyada yaklaşık 300 milyon, ülkemizde ise 5 milyon kadar astımlı olduğu tahmin edilmektedir. Genetik mekanizmaların da astım oluşmasında rolü büyüktür. Bireysel ve çevresel risk faktörleri hastalığın oluşumunda etkilidir" - "Hastaların bir kısmında reflü de eşlik etmekte ve şikayetlerin şiddetini artırmaktadır. Ağır astımlı hastalarda reflüye özel şikayetler de sorgulanmalı ve uygun tedaviler yapılmalıdır"
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şekerel: - "Son 40 yılda astım görülme sıklığı neredeyse iki kat arttı. Öksürük, nefes darlığı, gece öksürükleri, egzersiz yapınca ortaya çıkan öksürük ve göğüste sıkışma, astımın en önemli belirtileridir. En önemli diğer bir özelliği de şikayetlerin sürekli olmaması, ataklar halinde seyretmesidir" - "Annesi ya da babasında astım veya alerjik nezle olan kişilerde astım gelişme riski beş kat fazladır"
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici: - "Hastalar düzenli doktor kontrolünde olursa, ilaçlarını önerilen şekilde kullanırsa, sigara içmez ve içilen yerde durmazsa, astımı tetikleyen faktörlerin ve alerjenlerin neler olduğunun farkında olup mümkün olduğunca onlardan uzak durursa, düzenli egzersiz yapar ve grip aşısı olursa astımı tam anlamıyla kontrol altına alabilir" - "Son yıllarda astım gelişim mekanizmalarının daha iyi anlaşılması, tedavide yeni ve etkili ilaçlar geliştirilmesiyle daha önce kontrol altına alınmasında zorlanılan, zor astım olarak tanımlanan hastaların şikayetlerinin azalması ve hastalığın tamamen kontrolü mümkün oldu" - TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Levent Cem Mutlu: - "Astımın en önemli özelliği hastanın şikayetlerinin değişkenlik göstermesi, ataklarla seyretmesidir. Sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye veya aynı kişide zaman içinde değişkenlik gösterir. Hastalarda şikayetlerin hepsi bir arada olmayabilir. Astım, çocukluk çağında daha sık görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde astım sıklığı yüzde 4,5 olarak bildirilmektedir"
Bahar ayları bazılarının hevesle beklediği bir zaman dilimi olmayabiliyor. Özellikle de alerjisi olanlar bahar döneminde gün boyu ellerinde mendil, gözleri akar vaziyette dolaşanlar için… Zira, havadaki polenler, alerjik bünyeyi etkiliyor. Ama alerjik kişilerin riskleri bunlarla da sınırlı değil. Polen alerjisi olanlarda gelişen iltihap, sinüzite de davetiye çıkarıyor.
Güneşli gün sayısının en fazla olduğu kentlerin başında gelen Şanlıurfa'da yaşayan albino Yusuf ve Elif Çelenk kardeşler, güneşli havada oynamanın hasretini çekiyor. Merkez Eyyübiye ilçesinin Yakubiye Mahallesi'nde yaşayan Ahmet (32) ile Ayşe Çelenk (28) çiftinin "beyaz melekler" olarak anılan albino çocukları Yusuf (7) ve Elif (4), doğdukları günden beri güneşe hasret yaşıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından, Ege Üniversitesi ile yapılan iş birliği sonucu "polen" kaynaklı alerjilere karşı tahmin ve uyarıda bulunma uygulaması İzmir'den başlatıldı.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel: - "4-8 ay arasında çocuğa bir besini vermezseniz, çocuğun bağışıklık sistemi bu besini tolere etmeyi öğrenmiyor" - "Bugün için toleransı geliştirmek amacıyla eskiden yaptığımız 'Alerjik gıdayı 1-2 yaştan itibaren verin' önerilerinden tamamen geri adım attık. Bütün bebekleri 4-8 ay arasında alerjik gıdalarla tanıştırıp alerjinin gelişmesini engellemeye çalışıyoruz"
Alerji denilince akla daha çok bahar ayları ve polenler geliyor. Ancak alerji sadece bahar ayları değil yılın her mevsimi yaşanabiliyor. Özellikle alerjik bünyeli kişilerin ev ortamında alacakları önlemler yaşanabilecek sıkıntıların önüne geçebiliyor. İşte alerjiye karşı evde alınabilecek önlemler...
Bahar alerjisi belirtileri ile nezle belirtileri benzerlik gösterebilir. Bu iki hastalık arasındaki ayırt edici özellik ise; nezlede bulgular 7-10 gün içinde kaybolurken, bahar alerjisinde bu sürenin birkaç aya kadar uzayabilmesidir. Uzmanlar şikayetlerin iki haftadan uzun sürdüğü takdirde altında yatan nedenin alerji olup olmadığının teşhis edilmesi gerektiğini belirtti.
Mart ayı itibariyle kışın sona ermesi, havaların ısınmaya başlaması ile birlikte pek çok hava akımı ve hava hareketinin kesişiminde bulunan ülkemizde, polen ve alerji mevsimi de başladı. Uzmanlar alerji mevsiminin gelmesiyle alerji belirtilerini ve burun tıkanıklığı ile ilgili bilgiler verdi.
Bahar ayları havadaki polenlerin en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuk ve yetişkinlerde en sık görülen alerjik belirtiler nelerdir? Alerjiden korunmak mümkün müdür? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, açıkladı!
Egzamada deri bütünlüğünün bozulması, alerjenlerin deri yoluyla vücuda girmesine neden olur. Bu da vücutta alerjik yanıtı arttıran hücreleri çoğaltarak, diğer alerjik hastalıkları başlatır. Egzama ile başlayan bu durum; besin alerjisi, astım ve alerjik rinit gelişmesine neden olabilir.
Pek çok kişinin ortak sorunu olan alerji nedenleri kişiye göre değişiklik gösteriyor. Uzmanlar süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın alerjiyi etkileyen diğer etmenlerin de göz önünde bulundurularak alerji tedavisinin gerçekleştirilmesi olduğunu söylüyor. Bağırsak florası ve bağışıklık sistemi onarıldığında sorunun kaynağı belirlenerek alerji tedavisi gerçekleştirilebildiğini söyleyen İç Hastalıkları ve İmmunoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez bunun için yapılması gerekenleri anlattı.
Bahar aylarında sık görülen alerjiler, kışın kapalı ortamlarda daha fazla zamanının geçirilmesi, özellikle ev tozu gibi iç ortam alerjenleriyle maruziyeti artıyor. Kimi zaman da, enfeksiyonların kendisi alerjik hastalıkları tetikleyebiliyor.
Yapılan araştırmalar neticesinde sezaryenle doğan çocuklar üzerinde alerji daha çok görüldüğü saptandı. 'Çocuklarda Kış Hastalıkları ve Alerjilerle Nasıl Başa Çıkabiliriz?' seminerinde açıklanan konu ile ilgili konuşan Dr. Ali Fuat Serpin, çocuklarda alerji ile başa çıkma noktasında ilginç detaylar paylaştı. Bunlardan biri de çocukların alerjilere olan duyarlılığı söz konusu olduğunda kalabalık ailede yetişmen çocukların daha avantajlı olduğu ile ilgiliydi. İşte konu ile ilgili detaylar...
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Şahiner: - "Her döküntü egzama değildir. Özellikle çocuk yaş grubunu düşündüğümüzde birtakım bakteri ve virüslerin yol açtığı döküntülü bazı hastalıklar var. Bazen egzama ile karışabiliyor. Her egzama da alerjik olmayabilir" - "Bakteri ve virüslerin bulaşmasını önlemek için en önemli önerimiz, el yıkamak ve çocukları yüzlerinden öpmeyelim. En önemli bulaşı yollarından birisi öpülmektir. Alerjik egzama varsa çok sıkı kıyafetler giydirmeyelim. Pamuklu kıyafetler tercih edilmeli ve çok sıcak su ile banyo yaptırmayalım"