Bilim insanlarına göre bu işaretler ölümden ve bedenin çürüme sürecinden sonra yapılmış.
Akıl almaz iskeletler
Polonya ve Ukrayna’dan arkeologlardan oluşan bir ekip, birkaç yıl önce bir dizi höyüğü inceledi.
Höyüklerden birinde 25-30 yaşlarında genç bir kadın iskeleti bulunmaktaydı.Poznan’daki Adam Mickiewicz Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nden süslemeler üzerine bir makale hazırlayan Danuta Zurkiewicz, “Gömütü çizimler ve fotoğraflarken, dikkatimiz her iki dirsek kemiğinde de görünür olan paralel çizgiler gibi sıradan desenlere çekildi. İlk başta, keşfe kuşkuyla yaklaştık, izlerin hayvanlar tarafından oluşturulmuş olabileceğini düşündük.” diyor.
Zurkiewicz, durumu, “Kadının ölümünden bir süre sonra mezarı açılmış, süslemeler yapılmış ve kemikler tekrar anatomik düzene sokulmuş” diyerek açıklıyor.
Şu ana kadar Avrupa’daki diğer tarihöncesi topluluklar arasında karşılaştırılabilir herhangi bir gelenek olmadığından bu buluşun eşsiz olma niteliği taşıdığını beliren Zurkiewicz, “Şu ana kadar, dövme kalıntısı olarak yorumlanan yalnızca çok az sayıda benzer keşif yapıldı, üstelik bunlardan hiçbiri modern yöntemler kullanılarak analiz edilmedi, bu sebeple tam olarak doğrulanamıyor.” diyor.
Yaşları 5 ila 14 arasında değişen 140 çocuğa ait kalıntılar Peru'nun Trujillo kenti yakınlarında Pasifik okyanusuna bakan bir yamaçta kazılmış sığ mezarlarda bulundu.
Arkeolojik bulgulara göre çocuklar ve beraberinde öldürüldüğü anlaşılan 200 lama, bu bölgede 500 yıl önce hüküm süren Chimu medeniyeti döneminde öldürüldü.
Bütün çocukların göğüs hizasında kesiklerle öldürüldüğü ve kalplerinin çıkarıldığı anlaşıldı.
Uzmanlar, çocukların ve lamaların muhtemelen doğa güçlerini kontrol etme umuduyla adak olarak kurban edildiklerini düşünüyor.
Araştırmalar aynı dönemde bölgede büyük bir sel felaketi yaşandığına dair bulguları da ortaya çıkardı.
Arkeolojik araştırma National Geographic'in Peru kaşifi Trujillo Üniversitesi'nden Gabriel Prieto ve New Orleans'daki Tulane Üniversitesi'nden antropolog John Verano başkanlığında uluslararası bir ekip tarafından yürütüldü.
İtalya'nın İmola kentinde 2010 yılında yapılan gömü sırasında ortaya çıkan gerçek tüyleri diken diken etti. Araştırmalar sonrası, kafatası delindikten 1 hafta sonra ölen hamile kadının, gömüldükten sonra doğum yaptığı ortaya çıktı.
Bunun anlaşılmasını sağlayansa, uzmanların Ortaçağ'dan kalan kemikleri incelemesiyle ortaya çıktı. Uzmanlar, tabutta bulunan kadının bacakları arasındaki kemikleri inceleyince, kemiklerin 38 haftalık bebeğe ait olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar öldükten sonra kadının bedeninden atılan bebeğin toprağın atılnda can verdiğini düşünüyor.
38 haftalık hamile olan 25-35 yaşları arasındaki tahmin edilen kadının kafatasındaki iz, kafatasının içine düzgünce açılan bir delik olduğunu gösteriyor. Bu da talihsiz kadının ölümünden en az 1 hafta önce beyin ameliyatı geçirdiği düşündürüyor.
Nasıl öldüğü yıllarca sır olarak görülen kadının, kemikleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda kafa tasındaki düzgün açılmış delik, uzmanlara beyin ameliyatı geçirmiş olabileceğini düşündürdü.
Kadının, işlem sonrası en az 1 hafta yaşadığı düşünülüyor. Hatta, kafa tasındaki delinen bölgede kemiklerde erken iyileşme belirtileri bile gözleniyor.
Mumyalara yeni bir teknik kullanarak yapılan başka bir incelemede erkek mumyanın üst kolunda vahşi bir boğa ve bir koyun dövmeleri olduğu görüldü.Kadın mumyanın sağ omzunda ise dört adet S harfi şeklinde motif ve bir asa dövmesi bulundu.Uzmanlar dövmelerin statü, cesaret ve bilgeliği temsil ettiğine inanıyor.
Görenlerin nutku tutuldu
İlk olarak 1578 yılında ortaya çıkan Roma mezarları tarih meraklılarının ilgisini çekiyor.
Tarih meraklılarının ilgisini çekiyor
Mezar ve yeraltı labirentleri Hristiyan inancına olan sıkı bağlılıklarıyla aziz olarak adlandırılan erken dönem Hristiyan şehitlerinin çürüyen iskeletleri barındırıyor.
Mezardan hazine çıktı
Her iskelet giydirilmiş ve pahalı kıyafetler, taçlar, silahlar ve hatta peruk gibi çeşitli çok değerli objeler ve taşlarla süslenmiş durumda bulunuyor.
Akıl almaz iskeletler
Yeraltı mezarlarının azizleri başlıklı bir çalışma yapan sanat tarihçisi Paul Koudounaris bütün Avrupa'yı gezmiş ve bu konuda belge toplamış durumda.
Akıl almaz iskeletler
Ortaya çıkan bilgiler, birçok azizin giydirilip insanların ziyaretine açılmasına rağmen, daha giydirilmeyi bekleyen bir çok azizin olduğunu gösteriyor.
Akıl almaz iskeletler
Koudounaris, bu konuda yazdığı kitabında yeraltı mezarlarının azizleri hakkında bilgi verirken nasıl öldüklerini, bu mezarlara yerleştirilmelerine kimin karar verdiğini ve Avrupa'da bu olgunun neden bu kadar uzun zamandır devam ettiğini tartışıyor.