Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - Avrupa basının gündeminde, Çin-Avrupa ilişkileri ve Ukrayna'daki kriz yer alıyor.

İngiliz gazetesi Daily Telegraph, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'e uygulanan silah ambargosunu kaldırmayı reddettiğini bildiriyor. Gazete, Fransa ve Almanya'nın ambargoyu kaldırmak istediğini, ancak Çin'in insan hakları sicili ve yayılmacı niyetlerinin birlik üyeleri arasında yoğun tartışmalara yol açtığını belirtiyor. Gazete, AB'nin Çin'i 'piyasa ekonomisi' olarak tanımayı da reddettiğini kaydediyor.

Reklam
Reklam

Alman gazetelerinden Die Welt, Başbakan Gerhard Schröder'in Çin politikasında Amerika karşıtı bir yön olduğunu öne sürüyor ve Çin'e yönelik silah ambargosunun ikili ticaretin çıkarına olacağı görüşünü reddediyor. Gazeteye göre, Almanya başbakanının istediği gibi Avrupa Çin'e gelişmiş silahlar satarsa, bu Uzakdoğu'da stratejik dengeleri değiştirir ve bunun da hem Avrupa hem de transatlantik güvenlik sistemi üzerinde olumsuz etkileri olur.
Fransız gazetesi Liberation ise, "Çin on yıl içinde ekonomik büyüklük olarak hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa Birliği'ni geride bırakacak" diyor. Gazeteye göre, bunu gözardı etmenin veya buna karşı korumacı önlemlere başvurmanın yararı yok. Gazete çözümün söz konusu dönüşüme uyum sağlamak ve Çin'i saldırgan değil sorumlu bir ortak gibi davranmaya cesaretlendirmekten geçtiğini belirtiyor. Fransız gazetesine göre, bunun için de, Avrupalıların ulusal politikalarını bir kenara bırakıp, ortak strateji geliştirmesi lazım.

Reklam
Reklam

Çek gazetesi Hospodarske Noviny de, 'Avrupa Birliği'nin tutarlı bir Çin politikası olmadığı ortaya çıktı' diyor. Bunun dünkü Avrupa Birliği-Çin zirvesinde açık biçimde görüldüğünü yazan gazete, Fransa ve Almanya'nın Çin'in artan siyasi ve ekonomik gücü adına, batılı insan hakları standartlarına uymayan yönleri gözardı ettiğini, İskandinav ülkeleri ve İngiltere'nin ise 'diktatörlüklerle samimiyetin faydası olmadığında ısrarlı olduklarını' belirtiyor. Gazeteye göre, birlik içindeki bu uzlaşmazlık konusunda zaman Çin'den yana.

İngiliz gazetelerinden Times da, Çin içindeki duruma pencere açıyor. Gazete, fakirlik yüzünden ülke içinde sık sık küçük çaplı da olsa ayaklanmalar yaşandığını bildiriyor. Bunlardan sonuncusunda bini aşkın kişinin Çin'in güneyindeki bir kentte sokaklara döküldüğünü belirten gazete, ülkenin kuzeyinde de 2 polisin çatışmaya girdikleri yüzlerce inşaat işçisi tarafından öldürüldüklerini kaydediyor. Gazete, bazı yorumcuların, bu tür olayların Komünist Parti'nin 1949 yılında iktidarı ele geçirmesinden bu yana, en yüksek düzeyine çıktığını söylediklerini de aktarıyor.
Avrupa gazetelerinde geniş yer bulan bir konu da Ukrayna'daki gelişmeler.
Alman Sueddeutsche Zeitung, dün anayasa ve seçim reformu konusunda varılan uzlaşmanın, muhalefet lideri Viktor Yuşçenko'yu memnun edeceğini yazıyor. Cumhurbaşkanlığı'nın bazı yetkilerinin parlamento ve hükümete devrinin, en erken önümüzdeki sonbaharda hayata geçirileceğini belirten gazete, 26 Aralık'taki ikinci seçimi kazanması halinde Yuşçenko'nun önemli adımların temelini atacak zamanının olacağını yazıyor.
Diğer bir Alman gazetesi Die Tageszeitung ise, söz konusu ödünlerin reform sürecini zora sokacağı kanısında. 'Son uzlaşma, Rusya'nın başarısı oldu' diyen gazeteye göre Yuşçenko'nun ödünleri sokak gösterilerini dindirdi ve beraberlik için zafer feda edildi.
Avusturya gazetesi Der Standard göstericilerin ihanete uğramadığını gösterme sorumluluğunun Yuşenko'ya düştüğünü yazıyor. Bunun için Yuşenko'nun yeni anayasal değişiklikler hayata geçene kadar ki dönemi, kapsamlı reformlar için kullanması gerektiğini yazan gazete, bunda başarısız olunursa, radikal güçlerin daha da güçleneceğini ileri sürüyor.

Reklam
Reklam

İngiliz gazetelerinden Independent Filistin başkanlık seçimi adaylarından Mustafa Barguti'nin İsrail'i seçim sonucunu etkilemeye çalışmakla suçladığını yazıyor. Habere göre, Barguti İsrail'in eski başbakan Mahmut Abbas'ın işgal altındaki topraklarda özgürce kampanya yürütmesine izin verirken, rakiplerine ağır kısıtlamalar getirdiğini ileri sürüyor. Gazete, Mustafa Barguti'nin salı günü Batı Şeria'daki El Halil kentinin bir bölümüne girmesinin, İsrail askerleri tarafından silah zoruyla önlendiğini belirtiyor.
Guardian ise İngiltere Başbakanı Tony Blair'in işgal güçleri tarafından öldürülen Iraklı sayısının belirlenmesi çağrısını geri çevirdiğini yazıyor. Gazete, gazete Amerikalı yetkililerin de Iraklı ölü sayısını belirlemeyle ilgilenmediklerini belirtiyor. Gazetenin haberine göre British Medact adlı kuruluş, işgal güçleri tarafından öldürülen Iraklı asker sayısını 13 bin ila 45 bin arasında tahmin ediyor, Iraq Body Count adlı kuruluşa göre ise öldürülen Iraklı sivil sayısı 14 ila 16 bin arasında, Lancet'te yayınlanan bir araştırmaya göre ise bu sayı 100 bine kadar çıkıyor...

Reklam
Reklam

Fransız gazetesi Le Monde, AGİT zirvesinde Ukrayna'daki siyasi krize ilişkin nihai bildirge üzerinde anlaşmaya varılamamasını Rusya'nın 'sonuna kadar direnmesine' bağlıyor. 2003 yılında Gürcistan'daki siyasi kriz sırasında da benzeri bir durumun ortaya çıktığını hatırlatan gazete, Rusya ile uzlaşmaya varmanın imkansız olmasının, AGİT'in itibarına gölge düşürdüğünü yazıyor.

Le Nouvel Observateur ise 'Vladimir Putin dış politikasını değiştiriyor mu?' diye soruyor. Gazete, Ukrayna'da yaşananların elini zayıflattığını ileri sürdüğü Rusya faşandığını bildiriyliderinin, çıkış yolu aradığı yorumunu yapıyor. Putin'in bir kaç gün önceki Hindistan gezisi sırasında, Sekizler Grubu üyesi bir ülkenin liderinden ziyade, küreselleşme karşıtı bir eylemci gibi konuştuğunu belirten gazete, Ukrayna'da Batı ile sürtüşen Putin'in Rusya, Hindistan ve Çin ile eski ittifakı canlandırmaya karar vermiş göründüğünü yazıyor.

Reklam
Reklam

Financial Times, 'Londra; Uygurlar, Selçuklular ve Osmanlılar'a hazır mı?' sorusunu soruyor. Gazeteye göre, Kraliyet Sanat Akademisi'nde Ocak ayı sonlarına doğru başlayacak Türk tarihi sergisi, İngiltere'nin en önemli kültür kurumlarından birinin geleceğinde büyük rol oynayacak. Gazete, 600 ile 1600 yılları arasında Türk dünyasında üretilen sanat eserlerinden örneklerin yer alacağı serginin başarısının, yönetsel ve finansal sorunlar yaşayan akademinin geleceğini etkileyeceğini yazıyor.
Financial Times'daki diğer bir haberde de, Sabancı Üniversitesi'nden övgüyle bahsediliyor. İlk bakışta üniversite kampüsünün insanda düşkırıklığı yarattığını yazan gazete, diğer yönden Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana geçen beş yıl içinde, Türkiye'de yeni bir akademik kurum tarzı sunduğunu belirtiyor. Gazete bunun özellikle tarih çalışmalarında böyle olduğunu ve üniversitenin AB yolundaki yeni Türkiye'yi şekillendiren kurumlardan biri olduğunu ileri sürüyor.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın