ANKARA (İHA) - Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılanmasına bugün başlandı.
Anayasa Mahkemesi'nin 'Yüce Divan' sıfatıyla yaptığı yargılamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok iddia makamında yer alıyor. Duruşmada sanıkların kimlik tespitinin ardından Meclis Soruşturma Komisyonu'nun Yüce Divan'a sevk kararı okundu. Duruşmada sanık avukatları usule ilişkin itirazlarda bulundu. Duruşmada söz alan Yılmaz'ın avukatı Uğur Alacakaptan, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakanın Yüce Divan'da yargılandığını hatırlatarak, müvekkilinin siyasi partilerin kurbanı olduğunu ileri sürdü. Müvekkilinin Yüce Divan'a sevk kararını 'siyasi rantlar çıkarılmak istenin topluca hareket' olarak nitelendiren Alacakaptan, Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevk kararının ilk günden itibaren şeklen hukuka aykırı olduğunu savundu. Meclis Soruşturma Komisyonu'nun raporunu zamanında hazırlamadığını söyleyen Alacakaptan, bu nedenle davanın reddini istedi. Yılmaz'a sahip olduğu hakkının anlatılmadığını söyleyen Alacakaptan, müvekkiline hukuksal haklarıyla ilgili bilgi verilmediğini kaydetti.
Alacakaptan, usul ve yetki saptırması yapan komisyonun Yılmaz'ı adeta sanık durumuna düşürmek için dedektiflik bürosu gibi çalıştığını öne sürdü. Komisyon raporunun 2 aylık yasal sürede Genel Kurul'da oylanmadığını belirten Alacakaptan, bunun meclis iç tüzüğüne aykırı olduğunu söyledi. Alacakaptan, 50 yıllık bir hukukçu olduğunu ve böyle bir şey görmediğini dile getirerek, "Müvekkilim ile ilgili hukuk tamamen ihlal edilmiş. Siyasi amaçla yapılmış, huzurunuzu boş yere işgal etmiştir" dedi.
Duruşmada söz alan eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in avukatı Ömer Lütfü Avşar iddianame yerine geçen Meclis Soruşturma Komisyonu raporundaki suçlamaların net olmadığını, bu nedenle raporun sonuç suçlamalarının tekrar açıklanmasını istedi. Usule ilişkin itirazda bulunmayacaklarını, bunu yüksek mahkemenin re'sen incelemesi gerektiğini söyleyen Avşar, müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını ve davanın makul bir sürede bitirilmesini istedi.
Duruşmada ayrıca, Eşref ve Minure Albay isimli kişiler yüksek mahkemeye dilekçe göndererek, davada müdahil olma talebinde bulundu. Duruşmada söz alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ise, sanık avukatlarının davanın düşürülmesi ve Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun geçersiz sayılması yönündeki taleplerinin reddini istedi. Savcı Ok, Albay çiftinin müdahil olma talebine ilişkin ise, çiftin şikayetçi olduğu konunun Karacasu Beldesi'ndeki bir olayla ilgili olduğunu belirterek talebin reddini istedi. Savcı Ok, Taner'in duruşmadan vareste tutulması ve davanın makul sürede bitirilmesi talebini ise yüksek mahkemenin takdirine bıraktığını söyledi.
Mahkeme, sanık avukatların usule ilişkin yaptığı itirazları ve Albay çiftçinin müdahil olma taleplerini görüşmek üzere duruşmaya ara verdi.