Babacan'dan AB açıklaması

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan, Türkiye AB ilişkilerinin 'kazan kazan' ilişkisi olduğunu belirterek, bundan sonraki sürecin AB'nin Türkiye'yi üyeliğe kabul etme olgunluğuna erişmesini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Devlet Bakanı Ali Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz aldı. AB ile ilgili daha önceki bilgilendirmenin Ocak ayı içinde bir genel görüşme şeklinde yapıldığını hatırlatan Babacan, birliğin bugün küreselleşmenin getirdiği sorunlarla baş etme ve kendini sağlamlaştırması gibi sorunlarla uğraştığını ifade etti.

Birliğin gündeminde belirlediği konuların Türkiye açısından da önemli olduğunu vurgulayan Babacan, "Müzakere sürecimiz çerçevesinde hız kazanan teknik çalışmalar toplumsal refahımız ve geleceğim açısından son derece önemlidir. AB ile ilişkilerimizin sadece siyasi değerlendirilmesi kısa vadeli ve duygusal tepkilerin verilmesine neden olmaktadır. Oysa siyasi konjonktür değişebilmektedir" ifadelerini kulandı.

Türkiye'nin tam üyelik perspektifinin karşılıklı kazanç şeklinde devam edeceğini belirten Babacan, "Önümüzdeki dönemde de AB'de atacağımız her adım Türkiye'nin menfaatine olacak adımlardır" dedi.

Reklam
Reklam

Babacan, müzakere sürecinde AB tarafından kendi ülkelerinde Türkiye'nin siyaseten rehin alınmasına izin verilmeyeceğini belirterek, ne rehin alınmaya ne de bugünkü kazançlardan geri gidilmesine izin verilmeyeceğinin altını çizdi. Babacan, AB'ye uyum çalışması sürerken gerekli her türlü çalışmanın yapıldığını belirterek, "Müzakerelere açılmayacak 8 fasılda dahi alt komite çalışmaları devam edecek. İlk tur da şubat ayının sonuna tamamlıyoruz. 3 Ekim'den itibaren Türkiye sadece tarama sürecini tamamlamadı bir tür alt komite çalışmasını da tamamlamış olacak. Bu yılın ilk yarısında farklı bir gelişme olumsuz bir gelişme olmazsa toplam 4 faslı en az 4 faslı açmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

KIBRISLA İLGİLİ KONU ÇÖZÜLÜRSE MÜZAKERELER TÜMDEN AÇILIR

"Müzakerelere açılmayacak 8 fasılda dahi Türkiye'ye, bize resmen açılış kriterleri bildirilecek" ifadelerini kullanan Babacan, "Kıbrıs sorununu bir bakıma bir kenara koyup, 8 faslın 8'inde de Türkiye aynen devam etme imkanına ulaşmış olacak. Çalışmalarımız aksamadan devam edecek. Ne zaman ki ilerde Kıbrıs ile ilgili belli bir mutabakat, kapsamlı bir çözüm noktasına ulaşılır o zaman Kıbrıs'la ilgili bu konu çıktığında toplu olarak resmen açılabilecektir. Bundan sonraki dönemde görüyoruz ki AB'nin Türkiye için ne zaman hazır hale geleceği, AB Türkiye gibi büyük, ciddi, bölgesinde güç ve etki sahibi bir ülkeyi ne zanan üye olarak kabul edebileceği olgunluğa kavuşabileceği bundan sonraki zamanlama açısından belli olacak" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin müktesebata uyumunun beklenenden çok daha kısa bir sürede tamamlayabilecek birikime, donanıma, imkan ve kaynaklarına sahip olduğunun altını çizen Babacan, "Bu çalışmalar karşısında Türkiye'nin beklenenden daha iyi performans göstermesi aradaki farklılıkları beklenenden çok daha kısa sürede kapatabilecek güce sahip olması adaylık kararlarında bir nebze etkili olduğunu düşünüyoruz açıkçası. Bir faslın açılıp kapanması, yarım saatlik bir seremoniden ibaret. Bunu geçen sene gördük. Önemli olan Türkiye'nin o seremoninin gerçekleşeceği noktaya gelinceye kadar elde ettiği mesafe. Biz bundan sonraki dönemde fasılların formal olarak açılıp kapanmasından ayrı olarak ne tür çalışmalar yapacağımızı belirliyoruz. Biz kendi takvimimize göre AB uyum için ne yapmamız gerekiyorsa kendi programımızı kendimiz yapalım. Fasılların formal seyrinden ayrı olarak. Taslak çalışmalar oluşmaya başladı. Rekatsiyon heyeti bu çalışmaları bir araya getirmekle çalışıyor. 2007-2013 yıllarında yol haritasını böylece kamuoyuna açıklamış olacağız. Bunları yaparak hemen istifade edebileceğimiz konulara öncelik vereceğiz. Çevre, gıda, sağlık konusunda beklememizin hiçbir anlamı yok" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

'Falanca ülkede Türkiye aleyhtarlığı var', diyerek morallerin bozulmaması gerekliliğinin altını çizen Babacan, şöyle konuştu: "Öyle konular olacak ki, ne zaman üye olursak o zaman yapacağız. Üyelik tarihi bile yakın gelirse sınırlı sayıda konuda geçiş süreci talep etme hakkımız olacak. Biz bu sürece Türkiye'mizin, Türk insanının nasıl lehine kullanabilir? Bu sürecin faydalarından azami şekilde nasıl yararlanabiliriz? İşte yapacağımız çalışmalar bu eksende devam edecek."

ARALIK KARARLARI ADİL DEĞİL

Aralık 2006 kararlarının adil olmadığını, bu kararların AB ilişkilerinin özü ve ruhuyla da bağdaşmadığını kaydeden Bakan Babacan, "Ancak şunun da farkında olmamız lazım ki, AB de karmaşık dönemden geçiyor. Ciddi bir kafa karışıklığı söz konusu. Kendi iç sorunlarını aşmanın zorluklarını çözmeye çalışıyorlar. 15 ülkeden 25 ülkeye çıkmış. Ortak dış politika rekabet gücünün yitirilmesi ekonomik büyüme dünya ortalamasının çok çok altında sosyal güvenlik kurumları hızla bazı ülkelerde iflasa gidiyor. Toleranslı, sabırlı olmamızı gerektiren bir dönem. Bu dönemin geçici olduğunu orta ve uzun vadede ortamın çok farklı olacağı noktasında güçlü kanaatlere sahibiz. Üyelik tarihimiz ne olursa olsun Türkiye'nin bu sürecin içine olmasından bu süreçte sapasağlam devam ediyor ülke olması, Türkiye için AB için, küresel boyutta düşündüğümüzde çok çok kıymetlidir. Türkiye'ye öngörülebilirlik getirdik. Biz inanıyoruz ki Türkiye, AB'nin büyüme dinamosu olacak. Rekabet gücünü artıracak, enerjiyle ilgili çok çok önemli katkılar sağlayacak. Bunun daha iyi anlaşılabilmesi için zamana ihtiyaç var, bizim de zamanımız var" dedi.

Reklam
Reklam

Bakan Babacan, Türkiye'nin AB üyelik perspektifinde ve sürecinde duygusal yaklaşımlardan kendini arındırıp rasyonel bir çerçevede olayın değerlendirilmesi ve üzerine düşenleri yapması gerekliliğini belirterek, AB üyelik sürecinin 'kazan kazan' süreci olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı İçin Tıklayın