MUĞLA (İHA) - Adı Marmaris ile özdeşleşen "meşhur çam balı" yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Doğal ya da doğal olmayan olumsuzlukların çam balını çam balı yapan unsurları bir bir ortadan kaldırdığını bildiren uzmanlar, ormanlık alanların giderek azaldığına dikkat çekiyor. Piyasadaki Çin ve Arjantin balları ise kaliteli balların fiyatını düşürüyor.
Adı Marmaris ile özdeşleşen "meşhur çam balı" yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Marmaris'in dünyaca ünlü çam balının her yıl yanarak yok olan ormanlar ve bal üretimindeki bilinçsizlik nedeniyle kaybolma tehlikesi içine girdiğini belirten, Marmaris'te uzun yıllar bal üreten Balcı Gökmen, "Tıpkı diğer ürünlerde olduğu gibi bal üretiminde de bilgisizlik, bilinçsizlik, eğitimsizlik diz boyu. Bal üretiminde kullanılması yasak olan naftalin ve antibiyotik, balın kalitesini olumsuz etkileyen en büyük unsurlar. Bırakın kalitesini, hatta ihracatını olanaksız kılan en büyük etken bunlar. Ancak naftalinin ve antibiyotiğin etkisi bir türlü giderilemiyor. Bunun yanında peteğin üzerindeki tabakanın tam olgunlaşmadan kesilmesi, kısa yoldan bal üretimi için arıya şeker verilmesi balın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Muğla İl Tarım Müdürlüğü bu konuda bal üreticilerini sürekli uyarıyor. Hatta zaman zaman eğitici toplantılar, seminerler düzenliyor. Ama özellikle çam balındaki kalite özlenen, aranılan düzeye bir türlü ulaşmıyor" dedi.
"ORMANLIK ALANLAR AZALIYOR" Marmaris'te çamlık alanların artık arılara yetmediğini kaydeden Gökmen, "Marmaris'te 100 bin adet çam kovanı bulunuyor. Dışarıdan gelenlerle bu rakam 200 bini buluyor. Bu da yaklaşık 2 bin ailenin geçim kaynağı demek. Yakın zamana kadar Marmaris'in yüzde 85-90'ı ormanlık alandı. Bunun da büyük çoğunluğunu çam ormanı oluşturuyordu. Son 8 yılda yanan 10 bin dekar çam ormanı, arıların barınma ve üretim alanlarını daralttı. Tahsis, yapılaşma, bazı ormanlık alanlara konan yasaklama ve diğer olumsuzlukların da eklenmesiyle Marmaris çamları artık arılara yetmez oldu. Bunun sonucu kovanlar yer değiştirdi ve çam balı, çiçek balıyla karışmaya başladı. Bu karışım kimilerine göre 'olumlu' sayılsa da, üretilenin çam balı olmadığı ortada" diye konuştu.
Saf çam balı bulmanın artık mümkün olmadığını söyleyen Balcı Gökmen, aranılan çam balı kalitesinin yeniden yakalanması için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Çam balı, dünyada sadece Türkiye'de üretiliyor. Türkiye'de ise genellikle güneybatıda, Kuşadası ile Finike'ye kadar uzanan şeritte üretim yapılıyor. Sırf çam balı alabilmek için 'ikinci kesim'i beklemek gerekir. Ancak, ikinci kesim balda yüzde 10-20 civarında çiçek balı karışımı olduğu için çam balı eski tadında olmuyor. Eskiden kovanlar uzaklara değil, yakın çevreye bırakılıyordu. Balda yüzde 90-95 civarında çam balı oluyordu. Maalesef artık çam balının tadı kaçtı" şeklinde konuştu.
"GERÇEK ÇAM BALI 2.5 EURODAN SATILIYOR" Geçtiğimiz yıl 28 kiloluk bir teneke balı 130 milyon liraya kadar satan arıcının, bu sene aynı balı 70-80 milyon liraya satmak zorunda kaldığını ifade eden Gökmen, "Balın kilosu 2.5 milyon lira, perakende fiyatı ise 900 gramlık kavanozlarda 8 milyon lira. Fiyattaki istikrarsızlık balın üretimiyle ilgili. Yoksa çam balının piyasası her zaman var. Kaliteli çam balı olsa, 2.5 euroya satılacak durumda. Şu anda bir ihraç durumu yok. Fiyatların yüksek olmasından ziyade üretimde hatalar var. Arıcılar yanlış zamanda ilaçlama yapıyorlar. Arılara zarar veren parazitleri ve güveleri önlemek için naftalin kullanılıyor ki, bunun da etkisi uzun zaman kaybolmuyor. Bahar aylarında yapılması gereken ilaçlama, üretim zamanında yapılıyor. Arıcılar bilinçlendikçe bu yavaş yavaş ortadan kalkacak. Piyasada Çin ve Arjantin balları satılıyor. Fiyatı çok ucuz; 1.5 milyona dünya piyasalarına bal satıyorlar. Çin'in elinde 250, Arjantin'in elinde 150 bin ton bal var. Bizim balların önündeki ciddi engellerden biri de budur" dedi.