ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aralık 2004 Zirvesi öncesinde Avrupa Birliği'ni (AB) sert bir dille uyararak, "41 yıldır AB kapısında bekletilen Türkiye daha fazla bekletilemez. Bekletileceksek olursak, burada birşeyler aramaya başlarız. Bu da mensubu olduğumuz medeniyettir. AB, medeniyetler çatışmasının adresi haline gelmemelidir" dedi.
AK Parti Sosyal İşler Başkanlığı tarafından Ankara Hilton Otel'de 'AB'ye Uyum Sürecinde Sosyal Politika Sempozyumu' düzenlendi. Sempozyuma Başbakan Erdoğan'ın yanısıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Devlet Bakanı Güldal Akşit ve Avrupa Komisyonu Uyum, Sosyal Diyalog ve Sosyal Haklar Direktörü Bernard Jansen de katıldı.
Sempozyumda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin sosyal politikalar alanında tam üye birçok ülkeden çok daha ileri konumda olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisinin her yıl yeni aşama kaydettiğine işaret eden Erdoğan, uluslararası ekonomi çevrelerinden Türkiye'nin yüreğine su serpen açıklamalar geldiğini bildirdi. Türkiye'nin 2003 yılında olduğu gibi 2004 yılında da koyduğu hedefleri yakalamada zorluk çekmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, büyüme hedefinde bir sapma olmayacağını ifade etti. Turizm sektöründe rekor üzerine rekor kırıldığını, aynı şekilde sanayi sektöründe de çok iyi bir performansın yakalandığını anlatan Erdoğan, enflasyonun da 32 yıl sonra tek haneli rakama indiğini hatırlattı. Turizmde bu yılın Mayıs ayı itibariyle turist sayısının bir önceki yıla göre yüzde 50 artış gösterdiğine işaret eden Erdoğan, mevcut rezervasyonlara bakıldığında bu yılın sonuna kadar Türkiye'nin 20 milyon turisti ağırlayacağını dile getirdi.
Ekonomideki gidişatı 'sevindirici' diye özetleyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin 20 ay önce içine düşmüş olduğu kriz ve bunalım ortamını geride bırakmış durumdayız. Ekonomimizi, kararlı ve dirayetli politikalarla sağlam zemine oturtmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikada alanında da kendini yenileyen ve dışa dönük bir strateji izlediğini kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin 30 yıldır kaybettiği zamanı, ortak irade ve duygu birliği sayesinde kısa zamanda kazandığını vurguladı. 20 aydır Türkiye'nin aldığı mesafeyi 'herşeyin sonu' değil 'herşeyin başlangıcı' olarak gördüklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Yıkıldığımız yerden ayağa kalkmayı biliyoruz. Türkiye'yi dünyanın en parlak yıldızı haline getireceğiz. Bundan başka seçeneğimiz yok. İlerlemek için yerimizde saymayacağız. Yerimizde sayarsak yere düşmek mukadderdir" şeklinde konuştu.
'ÜYE OLURSAK AB'NİN MENFAATİ DAHA FAZLA OLUR' Erdoğan, AB'nin Aralık 2004 Zirvesi'ne ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu. AB'ye 'Türkiye'nin müzakere tarihi gönlümüzden geçtiği şekilde masaya konulmalıdır' çağrısını yapan Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye, müzakere sürecinde olan ve fiili olarak tam üye olmuş ülkelerin bir çoğundan daha hazır durumda olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin altyapı olarak da buna hazır olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türk halkının yüzde 75'inin AB'ye girme kararlılığında olduğunu, AB'nin de bu kararlılığı görmesi gerektiğini söyledi. Bu çerçevede Aralık 2004 Zirvesi'nin büyük önem taşıdığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu sürecin tam üyelik değil, müzakere süreci olduğunu anımsattı. Eksiklikler giderildikten sonra Türkiye'nin tam üye olacağını belirten Erdoğan, "41 yıldır AB kapısında bekletilen Türkiye daha fazla bekletilemez. Türkiye AB'ye niçin girmek istiyor. Çok büyük para mı aktarılacak ya da emeğin serbest dolaşımı mı sağlanacak? Emeğin serbest dolaşımı 1986 yılında başlatılması gerekirken başlatılmadı. Türkiye de ısrarcı olmadı. Türkiye bunları beklemiyor. İşin kaymak tabakası gereken yerlere verildi. Zaten biz de bunu beklemiyoruz" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin Aralık 2004 Zirvesi'nde de bekletilmesi halinde, bu kararın arkasında başka şeyler arayacağı uyarısında bulunarak, "Bu da, mensubu olduğu medeniyettir. AB, medeniyetler çatışmasının adresi haline gelmemelidir. Bunun ilk adımı AB Anayasası'nda atıldı. Hıristiyanlık kelimesi AB Anayasası'na konulmadı. Bu olumlu bir adımdır. AB medeniyetler uzlaşmasının gerçekleştiği bir adres olmalıdır. Bu başarıldığı takdirde AB farklı bir mesaj verecek. Bu da 'Biz ekonomik birlik, Hıristiyan Kulübü ve çelik birlik değiliz. Biz medeniyetler buluşmasının adresiyiz' mesajı olacak" diye konuştu.
Türkiye'nin birliğe girmesi hainde AB'nin daha fazla menfaat sağlayacağına işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye dinamizm getireceğini söyledi. Başbakan Erdoğan ayrıca, dünyanın ileri ülkelerindeki sosyal güvenlik şemsiyesini Türkiye'deki insanlar için de sağlamayı amaçladıklarını belirterek, çalışma hayatını AB müktesebatına uygun hale getirmeye devam edeceklerinin mesajını verdi.