Demokratik açılım tartışmaları ile ilgili yönetim kurulu toplantısı için Diyarbakır’da bulunan ve bünyesinde 10 bine yakın işkadını ve işadamını bulunduran TÜRKONFED yöneticilerini kabul eden Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, akıl ve vicdanın ortaklaştırılmasıyla bölgenin tüm coğrafyanın motor gücü olacağını söyledi....
Bünyesinde dokuz bölgesel/sektörel federasyon, 95 dernek ve 10 bine yakın iş adamı ve iş kadını bulunduran Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) demokratik açılım tartışmalarına yeni bir katkı sunmak için yönetim kurulu toplantısını yapmak üzere Diyarbakır’a geldi. Türkiye’nin önde gelen iş dünyası çevresinin sivil toplum örgütlerinden biri olan TÜRKONFED, yönetim kurulu toplantısının ardından bir basın bülteni hazırladı. TÜRKONFED toplantının ardından Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) üyeleri ile birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i ziyaret etti.
**‘İstikrar olmadan ticaret olmaz’**
TÜKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel “istikrar olmadan ticaret olmaz. İstikrar olması için siyasetin alanına girdik” diyerek Diyarbakır’da yaptıkları toplantının amacını özetledi. Yönetim Kurulu toplantısının ardından demokratik açılım tartışmalarına bir katkı amacıyla hazırladıkları basın bültenine, İzmir, Bursa, Urfa ve Diyarbakır gibi Türkiye’nin birçok kentinde bulunan 10 bin sanayici ve işadamı/işkadınının ve sektörel derneklerin desteği olması bakımından büyük önem taşıdığını ifade eden Beysel, “Bu basın bültenini tüm dengeleri, tüm hassasiyetleri gözeterek ama cesaretle ülke sorunlarını ortaya koyarak hazırladık” dedi. Beysel, “Gayemiz barış içinde, birlik içinde ilerleyen, refaha kavuşan bir Türkiye’dir. Bakınız Güney ülkeleri ile ilişkiler gelişiyor. Bu açılımlar yöreye de katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
**Kültürler ve dillerin ekolojik dengesi**
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise sözlerine “Bizler Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın renkleri, dilleri, kültürleri, insanları olarak belki birbirinden farklı buğday başaklarının taneleriyiz. Ne kadar farklı buğday başakları olsak da aynı değirmende öğütülmüşüz, aynı leğende yoğrulmuşuz. Aynı tandırda pişirilmişiz. Bu ekmeğin tadına varamayana aşk olsun” şeklinde başladı. Baydemir, ekolojik denge ile ilgili ilginç bir örnek vererek, “Ekolojik denge neyse, nasıl ki zincirlerinden bir halka eksildiğinde doğal felaketler yaşanıyorsa, Dünya coğrafyasında da kültürler, diller dengesi vardır. Ona negatif bir müdahalede bulunulduğunda aynı felaket yaşanır. İşte Ortadoğu’nun içinde bulunduğu karmaşanın en önemli nedenlerinden birisidir bu” dedi. “Bu tablodan çıkış yolu yok mu?” diye soran Baydemir, cevabı da yine kendisi verdi: “Bundan çıkış yolu aklı ve vicdanı ortaklaştırmaktır. Bunu başardığımızda tekrar tüm bu coğrafyanın motor gücü olmamız için başka bir engel yoktur. Hakikaten dünyaya başka bir Ortadoğu mümkün, başka bir Asya mümkün, başka bir demokrasi mümkün, başka bir birlikte yaşamın mümkün olduğunu gösterebilmemiz gerekiyor.”
**Yürek yüreğe, akıl akıla vermek**
Baydemir konuşmasını sürdürdü: “Kürt sorunu ve demokrasi konusunda, insan hakları sorununda, kurşun atmak da, kurşun yemek de haramdır. Öldürmek artık haramdır. Ölüm artık miadını doldurmuştur. Olması gereken el sıkıştırmak, yürek yüreğe vermektir, akıl akıla vermektir ve ortak bir gelecek yaratmanın çabası içerisine girmektir. Bunun başka yolu da yoktur.”