Mersin'de 3 aylık bir erkek bebek, dövüldükten sonra bir apartmanın girişine bırakıldı. Güneykent Mahallesi Orkide Sokak’taki Deniz Apartmanı sakinleri, binaya girerken ağlama sesi gelen apartmanın bahçesini kontrol ettiklerinde terk edilen bebeği fark etti. Kundağa sarılı bebeği alanlar, polise haber verdi.
Olay yerine gelen polis, bebeğin dövüldüğünü belirleyince ambulans çağrıldı. 112 Acil Servis ekibinin müdahale ettiği bebek, Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne götürüldü. Tedavi altına alınan ve yüzünün sol tarafı morarmış halde olan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. 3 aylık olduğu belirlenen bebeği dövüp terk eden kişileri araştıran polis, hastanelerin doğum kayıtlarını da incelemeye aldı.
ABD’de 42 tane hayvana işkence yaparak öldüren ve evinin bahçesine gömen 43 yaşındaki kadın, mahkeme tarafından 100 bin dolar kefalet bedeliyle tutuklandı.Cinayete teşebbüs suçundan mahkemeye çıkarılacak olan Sharon McDonough adlı kadının bahçesinde Kasım ayında yapılan kazılarda gömülmüş 20 tane köpek cesedi bulunmuştu.
Geçtiğimiz günlerde yapılan kazılarda ise işkenceye maruz kalmış ve sonrasında öldürülmüş 22 hayvan ölüsü daha çıkarıldı. Hayvanlara yapılan otopside hepsinin işkence gördüğü, ağızlarının bantla kapatılarak boğuldukları tespit edildi.
HER TÜRDEN KEDİ VE KÖPEK
Evinde aynı zamanda canlı olan beş köpek ve bir kedi bulunan cani kadının öldürdükleri hayvanlar arasında İtalyan tazısı, buldog ve çoban köpeğinin yanı sıra tekir kediler dâhil çeşitli türlerden kedi ve köpekler var.
Çayına uyku hapı koydular, telefonunu kredi kartlarını kasp edip çöplüğe attılar! Çanakkale'den evlenmek için geldiği Adana'da gelin adayına 3 bin 500 liralık altın alan emekli Hamit Efe'yi (55) çayına koydukları uyku hapı ile uyutup telefon ve kredi kartlarını da gasp ettikten sonra çöplüğe attığı öne sürülen 2'si kadın 3 kişi 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya başladı.
Çanakkale'nin Biga İlçesi'nde yaşayan işçi emeklisi Hamit Efe evlenmek için 13 Temmuz'da Adana'ya geldi. Kendilerini karı koca olarak tanıtan Bostan Karabıyık (39) ve Ayşe Çetin (30) otogarda karşıladıkları Efe'yi evleneceği Gülay Topal ile tanıştırdı.
Evlenmeye karar vermeleri üzerine Efe, süt parası olarak Gülay'a bin lira verdi. Ardından, hep birlikte kuyumcuya giderek Efe'ye toplam 3 bin 450 lira değerinde bilezik, küpe ve yüzük aldırdılar. Daha sonra, uğur getirmesi için Çoban Dede türbesine ziyarete götürdüler. Burada dua edildikten sonra gittikleri çay bahçesinde sahte gelin Gülay, Efe'nin çayına uyku hapı attı.
Habertürk
Fatih Laleli'de yaşayan Bulgar uyruklu Fyodor Dimitrievich S. (42), çıkan bir tartışma sonrasında Rus uyruklu eşini kafasına tahta ile vurarak öldürdü. İstanbul Fatih'te Fyodor Dmitrievich Shtiru(48), boşandıktan 17 yıl sonra barışarak birlikte yaşadığı eski eşi Aliona Kisakova’yı (35) kafasına sopayla vurarak öldürdü. Fyodor Dmitrievich Shtiru, polise verdiği ifadede "Benimle grup seks yapmak istedi. Bunun için arkadaşlarımı getirmemi isteyince çılgına döndüm" dedi.
Bulvar vatandaşı Fyodor Dmitrievich Shtiru ile Moldovya uyruklu Türk vatandaşı eşi Aliona Kisakova, barıştıktan sonra 7 aydır birlikte yaşadıkları Laleli, Defter Emini Sokak'taki Akkoyun Apartmanı’nda tartıştı. Fyodor Dmitrievich Shtiru, saat 01.00 sıralarında tartışma anında kırdığı sandalyenin ayağıyla Aliona Kisakova'ya saldırdı.
Güzellik uzamanı olan Aliona Kisakova, başına aldığı darbelerle olay yerinde hayatını kaybetti. Olaydan sonra bileklerini keserek sokağa çıkan Fyodor Dmitrievich Shtiru, kendisini fark eden polis ekipleri tarafından yakalandı.
İlk sorgusunda cinayeti kabul eden Fyodor Dmitrievich Shtiru, "Bana uygunsuz ilişkiye girmeyi teklif etti. Grup seks yapmak için arkadaşlarımı getirmemi isteyince bir anda çileden çıktım. Tafasına sopayla vurarak öldürdüm" dedi.
Polis, Aliona Kisakova’yla aynı evde kiracı olarak kalan Rus uyruklu 2 kadının da ifadesini aldı. Kadınlardan biri "Aliona Kisakova 2’nci eşinden olan 9 yaşındaki Stefan Kisakova’yla yaşıyordu. 7 aydır da masörlük yapan eski eşiyle barışarak beraber yaşamaya başlamışlardı. Son birkaç gündür sık sık kavga ediyorlardı ve Aliona Kisakova, eski eşinden evi terketmesini istediğini duyduk. Daha sonra kavga sesleri geldi" dedi. Polis ekipleri, konuyla ilgili olarak inceleme başlattırken küçük Stefan polis koruması altına alındı.
Bursa'da, donmak üzereyken camını tıklatan yaşı küçük kıza tecavüz ettiği iddia edilen tekstil işçisi tutuklandı. Cezaevine giderken gözyaşlarına boğulan şüpheli genç, "Kızı birilerine kakalamaları gerekiyordu. O da ben oldum" diye konuştu.
Edinilen bilgiye göre olay, merkez Yıldırım ilçesi Vatan Mahallesi'nde meydana geldi. Ailesinden sürekli şiddet gördüğünü iddia eden İlköğretim okulu öğrencisi K.F., dün gece de babasının kendisini dövmesi üzerine evden kaçtı. Gün boyunca sokaklarda gezen 15 yaşındaki K.F., havanın kararmasıyla daha da üşümeye başladı. Koşarak ısınmaya çalışan genç kızın bedeni, dondurucu soğuğa daha fazla dayanamadı. Soğuktan ölmemek için komşularının penceresine yaklaşan K.F., camı tıklattı. Bu sırada evde televizyon seyreden 19 yaşındaki tekstil işçisi Y.M., camı açtığında soğuktan donmak üzere olan komşularının kızı ile karşılaştı. İlköğretim okulu öğrencisi kızı içeri alan tekstil işçisi, K.F.'nin sobanın başında ısınarak kendine gelmesini bekledi. Daha sonra K.F.'ye tecavüz ettiği iddia edilen şüpheli Y.M., ilişkinin ardından kızı evden kovdu. Gidecek yeri olmadığı için karakola sığınan genç kız, tecavüze uğradığını söyledi. Bunun üzerine harekete geçen ahlak bürosu ekipleri, tekstil işçinin evine baskın düzenledi. Gözaltına alınan şüpheli genç, "çocuğa nitelikli cinsel istismarı" suçundan sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı. Cezaevine giderken gözyaşlarına boğulan Y.M., "Hakkımdaki iddialar doğru değil. Kızı birilerine kakalamaları gerekiyordu. O da ben oldum. Kendisi zaten komşumuzun kızı" diye konuştu.
Cezaevine gönderilen oğluna son kez sarılan baba A.M. ise, "O kız, her gün başka erkeklerle geziyor. Her gün evinden birileri onu alıyor, birkaç gün sonra da bırakıyor. Onun kişiliğini herkes biliyor. Evladım iftiraya kurban gitti. Onun hiçbir suçu yok. O kız beni bile arıyor. Parayı veren herkesle ilişkiye giriyor. Bu o kızın ailesinin bir oyunudur" iddialarında bulundu.
Bu arada mağdur K.F.'nin kaçtığı ailesine teslim edildiği öğrenildi.
Kayseri'de bir baba, sevmek için havaya atıp tuttuğu bebeğinin ağır yaralanmasına neden oldu. Kocasinan ilçesi Barbaros Mahallesi'nde oturan Ramazan Köroğlu, 1 yaşındaki oğlu Ebrar'ı sevmek için havaya atıp tutmaya başladı. Ancak, babanın elleri arasından kayan bebek başının üzerine zemine düşerek ağır yaralandı. Ebrar bebek, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi beyin cerrahi servisinde tedavi altına alındı.
Göz altına alınan 30 çete üyesi sağlık kontrolünden geçirilirken çete lideri Bayram S.'nin 5 yıldızlı otelde yaptığı dillere destan düğünün görüntüleri dikkat çekti. Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen 'Ahtapot' isimli operasyonda göz altına alınan 30 kişi sağlık kontorülünden geçirildi. Operasyon kapsamında çeteye bağları bulunduğu iddia edilen Ankara Emniyet Müdür Yardımcıları Y.Ç ve H.T ile Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı Ü.B ve Kahramanmaraş Emniyet Müdür Yardımcısı E.Ç'de Antalya'ya getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Birbiriyle bağlantılı olan 'Ankaralılar' ve 'Lazlar' grubu isimli 2 çeteye yönelik düzenlenen 'Ahtapot' operasyonunda ayrıca Antalya'da görevli 2 polis memuru, 1 gardiyan ve 1 astsubay da göz altına alındığı Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir komiser ve polis memurunun da ifadesine başvurulduğu belirtildi.
Güneykent Mahallesi Orkide Sokak’taki Deniz Apartmanı sakinleri, binaya girerken ağlama sesi gelen apartmanın bahçesini kontrol ettiklerinde terk edilen bebeği fark etti. Kundağa sarılı bebeği alanlar, polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, bebeğin dövüldüğünü belirleyince ambulans çağrıldı. 112 Acil Servis ekibinin müdahale ettiği bebek, Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne götürüldü. Tedavi altına alınan ve yüzünün sol tarafı morarmış halde olan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. 3 aylık olduğu belirlenen bebeği dövüp terk eden kişileri araştıran polis, hastanelerin doğum kayıtlarını da incelemeye aldı.
Adana’da, uyuşturucu tedavisi gören 16 yaşındaki kıza, içki içirip, alkolün etkisiyle kendinden geçmesinin ardından tecavüz ettiği öne sürülen akrabası 28 yaşındaki H.K. hakkında, 15 yıl hapis cezası istendi. Olay, geçen şubat ayında Pınar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, H.K., uyuşturucu madde kullandığı için tedavi gören akrabası 16 yaşındaki B.B.K.’ye cep telefonundan mesaj çekip, dertleşme ve konuşma bahanesiyle evlerine çağırdı. Annesine “Akvaryumcuya gidiyorum” diyerek evden ayrılan B.B.K., akrabasıyla buluşup, birlikte onun evine gitti. İddiaya göre, H.K., evinde içki içirerek sarhoş ettiği B.B.K.’ye, kendisine karşı koyamayacak hale geldikten sonra tecavüz etti. Kendine geldiğinde yarıçıplak olduğunu fark eden B.B.K. giyinerek eve gitti. Bu durumu ailesine anlatamayan genç kız, geçen ay, uyuşturucu nedeniyle tedavi gördüğü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı’nda görevli uzman doktora başına gelenleri anlatmasıyla olay ortaya çıktı. Şikayet üzerine başlatılan soruşturmada H.K. hakkında ‘Çocuğa karşı cinsel saldırıda bulunmak’ suçundan dava açıldı. 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen H.K., önümüzdeki günlerde Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanacak.
Balıkesir'in Bandırma İlçesi'nde yayınlanan Güney Marmara'da Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci - Yazar Cihan Hayırsevener uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını kaybetti. İki çocuk babası, gazeteci - yazar Cihan Hayırsevener, Uludağ Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay önceki gün saat 15.45'te Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. [** **](https://www.mynet.com/adini-soyleyemedi-2689822-myvideo)
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde, hacizli ve yakalama kararı bulunan aracı, trafik ekiplerince durdurulan minibüs şoförü, araçta geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Niksar ilçesi ile Sivas'ın Koyulhisar ilçesi arasında minibüsüyle yolcu taşımacılığı yapan Ali Kaya (43), yol güzergâhındaki Reşadiye'ye uğradı. Reşadiye Otogarı'nda minibüsüne yolcu alan Kaya, ilçe çıkışında aracı trafik ekiplerince durdurulduğu sırada aniden rahatsızlandı. **İKİ ÇOCUK BABASIYDI** Kalp krizi geçirdiği belirtilen Kaya ambulansla Tokat'a götürülürken yolda hayatını kaybetti. Evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenilen Kaya'nın cenazesi, Yolkonak beldesinde kılınan namazın ardından Merkez Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Niksar Belediyesi Özel Halk Minibüs İşletmecileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne bağlı olarak yolcu taşımacılığı yapan Kaya'nın, trafik çevirmesinde aracının hacizli ve yakalama kararı olması nedeniyle korktuğu, bu nedenle kalp krizi geçirmiş olabileceği belirtildi.
Aşırı alkollü şekilde gittiği hastanenin tuvaletinde tecavüze uğradığını söyleyen İngilizce öğretmeni, “O sırada dışardan birisi ‘Haydi Hayri’ diye bağırıyordu” diyerek tecavüzün organize olduğunu iddia etti. Tatile gittiği Antalya’da bir hastanenin tuvaletinde temizlik görevlisi Hayri Güçcük’ün tecavüzüne uğradığını iddia eden İngilizce öğretmeni G.T., başına gelen olayın organize olduğunu öne sürdü. Hürriyet gazetesinden Murat Kazancı'nın haberine göre; Antalya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında Şişli Adliyesi’nde talimatla ifadesi alınan G.T., şunları anlattı: “Arkadaşım A.D.’yle kaldığımız pansiyonda içki içtik. Bir süre sonra fenalaşan arkadaşımı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne götürdüm. İçeri girerken ben de fenalaştım. Muhtemelen alkolden zehirlendik. Bana içinde sakinleştirici bulunan serum verildi. Bir ara kendime gelir gibi olduğumda tekerlekli sedyede olduğumu fark ettim. Bir süre sonra iç çamaşırlarımla, ardından cinsel bölgelerimle oynandı. Bu sırada tuvalet ihtiyacı hissettim. Ayağa kalktım, koluma giren mavi kıyafetli birini hatırlıyorum. Ayağında Nike marka kırmızı çizgili ayakkabı vardı. Erkek mi, kadın mı olduğunu hatırlamıyorum. Tuvalete gittik. Tuvalet alafrangaydı. Ayağa kalkamadım. Benimle birlikte tuvalete giren Hayri Güçcük beni kaldırdı. İç çamaşırımı çekmemiştim. Yardım edeceğini düşünmüştüm. Daha sonra, ‘Birlikte olmak istiyor musun?’ diye sordu. Şiddetle reddetme rağmen eliyle ağzımı kapatarak kendimi savunamayacak durumda olmamdan faydalandı ve tecavüz etti. O bana tecavüz ederken, dışarıdan ‘Hadi Hayri’ diye bir ses geldi. Bundan, bana yapılanın organize olduğunu anladım. Bu ses üzerine sanık külotumu yukarı çekerek beni yattığım sedyeye kadar götürdü ve çekip gitti.” **Öğretmenliği bıraktı** G.T., olaydan sonra psikolojisinin bozulduğunu, öğretmenliği bırakmak zorunda kaldığını da anlatarak, “Kimse gerçekte böyle bir şey yaşamasa kendini rezil etmez. Sanığın kendi rızamla ilişki istediğim yolundaki savunmasını kabul etmiyorum. Bu hayatın olağan akışına aykırı” dedi. **Kendi istedi demişti** Cinsel saldırı suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Hayri Güçcük, “Benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi. Olay kendi isteğiyle olmuştur” iddiasında bulunmuştu. Sanık avukatı da, ”Kamera görüntülerine göre müvekkilim tuvalette sadece 2 dakika 2 saniye kalıyor. Bu kadar kısa sürede tecavüz mü olur?” savunmasını yapmıştı.
Fırtına 6 can aldı. Balıkesir'de bir cami minaresinin yıkılması sebebiyle 4 kişi yaşamını yitirirken, İzmir'de hortum, Antakya sel bir kişinin canına mal oldu. Balıkesir'in Dursunbey ilçesindeki köy camisinin minaresinin devrilmesi sonucu meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerin kimlikleri belli oldu.Dursunbey'e bağlı Yukarı Yağcılar köyündeki cami minaresi şiddetli yağış ve fırtına sebebiyle köy odasının üzerine devrildi. Olayda köy odasında bulunan 4 kişi hayatını kaybetti. [**
**](https://www.mynet.com/izmirde-hortum-can-aldi-110100485811 )
[**
](https://www.mynet.com/antakyada-siddetli-yagis-can-aldi-110100485812 )
[
**](https://www.mynet.com/tum-yurtta-yagis-bekleniyor-110100485809 )
Şiddetli yağış ve fırtına sonucu yıkılan minarenin yol açtığı göçük altında kalan Hüseyin Acaroğlu (76), Ramazan Avcı (52), Ali Aslantaş(63) ve Naim Başaran(67) isimli 4 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, enkazdan yaralı olarak çıkarılan Yusuf Başaran(66) ve Ali Gölcük'ün(55) Dursunbey Devlet Hastanesi'ndeki tedavileri devam ederken, Recep Efe ve Şaban Aktaş isimli köylülerin ise yara almadan kurtuldukları, olay yerindeki enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği bildirildi.
Balat'ta bir işkembecide müşteri ile çalışanlar arasında 'sirke' yüzünden çıkan tartışma, silahlı çatışmaya dönüştü. Olay sabah saat 05.30 sıralarında Balat sahil yolunda bulunan ünlü Balat İşkembecisi'nde meydana geldi. İddiaya göre Fatihlilerin güne silah sesleriyle uyanmalarına neden olay şöyle gelişti; işkembeciye çorba içmeye gelen ve alkollü olduğu öğrenilen bir şahıs garsonlardan çorbası için sirke istedi. Garsonların getirdiği sirkeyi beğenmeyen şahıs bağırarak şişeyi çalışanların üzerine fırlattı. Bunun üzerine çalışanlar alkollü olduğu iddia edilen şahsı yaka paça dükkanın dışına çıkardı ve polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine saat 06:00 sularında olay yerine gelen polis ekipleri gerekli çalışmaları ve kontrolleri yaptıktan sonra işkembeciden ayrıldı.
Afrika'da güneş enerjisi ile çalışan buzdolabı taşıyan develer, seyyar klinik görevinde kullanılmaya başlandı. Doğu Afrika ülkesi Kenya’daki develer son zamanlarda çok ilginç bir aksesuar taşımaya başladı. Sırtlarına yerleştirilen güneş panelli buzdolapları içinde medikal malzeme taşıyan develer, dünyanın ilk çevre dostu seyyar klinikleri haline dönüştüler. Fikrin sahibi yetkililer, medikal hizmetin çok yetersiz olduğu Kenya ve Etiyopya’da insanların ihtiyacı olduğu ilaçları ucuz, çevre dostu ve güvenilir bir yoldan sağlamak adına bu projeyi üretti. Son 10 senedir göçebe toplumlar en ıssız ve ulaşımın zor olduğu bölgelere ihtiyaçları olan ilaçları deve sırtında taşıyorlardı. Zor arazilerde ulaşım kolaylığı ve tasarruf sağlayan özellikleriyle dikkat çeken develer, yetkililerin aklına gelen parlak fikir ile seyyar klinik hizmeti görmeye başladılar
Havuzda boğulan oğlunun yaşam savaşı sırasında, olanları sosyal paylaşım sitesine nakleden anne büyük tepki gördü. ABD'de bir kadının, oğlu yüzme havuzunda boğulurken olayı bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşması ortalığı ayağa kaldırdı. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre Florida eyaletinin Meritt Island şehrinde yaşayan Shellie Ross'un, 2 yaşındaki Bryson adındaki oğlu evin havuzunda yaşam mücadelesi verirken sosyal paylaşım sitesine "oğlum az önce havuza düştü, lütfen onun için dua edin" şeklinde mesaj yazdığı ifade edildi. Olayı ilk olarak Ross'un 11 yaşındaki diğer oğlunun farkettiği ve derhal polise haber verdiği, annenin ise polisin eve gelip kurtarma çalışmalarına başladığı sırada bile bilgisayar başında olduğu kaydedildi. Ross'un olaydan beş saat sonra da boğularak hayatını kaybeden oğlunun fotoğraflarını sosyal paylaşım sitesine koyduğu ve bu davranışlarının sitenin diğer kullanıcıları tarafından sert tepki gördüğü kaydedildi. Ülkede büyük yankı uyandıran anne Ross ise kendini savunarak davranışlarının kimse tarafından yargılanamayacağını belirtti.