İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kandemir, dişeti kanaması ile ilgili olarak Türk insanının yanlış inançlara sahip olduğunu belirterek, dişeti hastalığı ve çürüklerin diş kayıplarının başlıca nedeni olduğunu söyledi.
Dişeti hastalığının en önemli belirtisi olan kanama hakkında Türk halkının yanlış inançlara sahip olduğunu, 500 diş hekiminin katıldığı bir anket çalışmasıyla ortaya koyduğunu açıklayan Prof. Dr. Kandemir, "Yanlış bir inanca göre diş fırçalamanın diş kanamalarına yol açtığı düşünülmektedir. Oysa fırça ve ip, dişeti sağlığı için kullanılması gereken araçtır, dişetleri sağlıklı olan kişilerde diş fırçası kanamaya neden olmaz. Yine dişetlerinde görülen kanamaların iyi olduğu, bu şekilde pis kanın aktığı düşünülmektedir. Dişeti hastalığının tedavisi için kan akıtılması gibi bir yöntem yoktur. Tedavisinde hasta düzenli dişi ipi ve fırça kullanıp hekimin de diş yüzeyindeki mikropların oluşturduğu toksik tabakayı kazıması gerekir. Dişeti kanamaları sanıldığı gibi irsi değildir. Diş ipi ve fırça ile ağız bakımı yapmayan herkes bu hastalığa yakalanabilir" dedi.
Halk arasında düşünüldüğü gibi dişetindeki kanamanın tedavisinde antibiyotik kullanımının faydalı olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Kandemir, "Dişeti hastalığının tedavisi ve hastalığa yakalanmamanın esas kuralı dişler üzerine mikrop biriktirmemektir. Bunu antibiyotikle sağlamaya çalışırsak ömür boyu ilaç kullanmamız gerekir. Bir süre sonra antibiyotiğe karşı mikroplar direnç kazanmaktadır. Hastalık ilerlemiş ise kök yüzeyine yapışan mikropların toksik maddelerin hekim tarafından kazınması gerekir. Kök yüzeyindeki toksik maddeler kaldırılmadığı sürece hastalık devam eder. Dişeti hastalığının dolayısıyla dişeti kanamasının nedeni vitamin eksikliği değil, dişler üzerine biriken mikroplardır" diye konuştu.
Yine halk arasında hamilelikte dişeti kanamalarının normal olduğu şeklinde yanlış bir inanış bulunduğuna değinen Prof. Dr. Kandemir, "Dişeti hastalığı hamilelik döneminde alevlenir. Hamilelik hormonu, dişeti hastalığı yapan bakterilerin üremesini arttırır. Hamilelik dönemine dişler üzerindeki mikroplar kişi tarafından düzenli olarak temizlenmiyorsa, dişeti hastalığı mikropların sayısı diş üzerinde daha çok olacağından hastalık daha şiddetli seyreder dolayısıyla dişeti kanaması da daha çok olur" dedi. Dişeti hastalığının dişin kökünü tutan çene kemiğini eriten bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kandemir, şunları söyledi:
"Dişin görünen beyaz kısmında hiçbir zedelenme olmadan dişin üzerine biriken mikroplar, kökün etrafındaki kemiği eritmektedirler. Dişeti hastalığının ağrı türü bir belirtisi yoktur. Tıpkı kanser gibi hastalığın ileri dönemlerinde belirtiler ortaya çıkar. Dişler sallanır, birbirinden ayrılır. Hastalığın en önemli belirtisi dişetlerindeki kanamalardır. Dişlerin arasını kürdanla kurcalarken, fırçalarken kanama oluyorsa, dişetleri hasta demektir. Sağlıklı diş eti asla kanamaz. Çürük ve dişeti hastalığının oluşmaması için dişler üzerinde mikrop biriktirmemek gerekir. Bu da günde iki kez fırça ile bir kez de diş ipi ile dişleri temizlemekle mümkündür."