Göz organı insan vücudunun en önemli organlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Işığı kırma ve ışığı geçirme özelliklerine sahip olan bu organ, yüzün hemen ön kısmında konumlanmaktadır. Bu organ sayesinde insanlar ve diğer canlılar, etraflarındaki her şeyi kolayca görebilmektedir. Dünya genelinde kahverengi, siyah, ela, yeşil, mavi gibi farklı göz rengine sahip kişiler mevcuttur. Bu göz renklerinin birbirinden farklı olmasına neden olan çeşitli faktörler vardır.
İnsan vücudunda önemli işlevleri yerine getiren birbirinden farklı organ vardır. Bu organlardan biri görmemizi sağlayan göz organıdır. Göz organı toplamda 3 farklı bölümden meydana gelmektedir. Bunlardan ilki kornea ve gözakı olarak da tabir edilen dış tabakadır. İkinci kısım ise kornea, siliyer, koroid ve irisin konumlandığı orta tabaka olarak karşımıza çıkmaktadır. Son bölüm ise retina yani iç tabakadır. Göz organı kısaca dış, iç ve orta tabakalardan oluşmaktadır.
Gözleri farklı kılan en önemli unsurlardan biri göz rengidir. Kimi insanların göz rengi siyahken kimisinin ise mavi olabilmektedir. İnsanların göz renklerinin farklı olmasının nedeni ise melanin adıyla bilinen ve kimyasal bir madde olan pigmentle ilişkilidir. Melanin yalnızca göz renginde değil, cilt ve saç renginde de büyük bir rol oynamaktadır. Melanin maddesi gözü meydana getiren bölümlerden biri olan iriste daha fazla olduğunda göz rengi koyulaşmaktadır. Bu durumun tam tersi yaşandığında ise göz rengi daha açık olmaktadır.
İnsanların göz renkleri, iris bölümündeki melanin denilen pigmentin azlığına ya da çokluğuna göre değişkenlik göstermektedir. Melanin bir çeşit pigment yani kimyasal madde olarak isimlendirilmektedir. Bu pigment iris bölümünde fazla olduğunda göz rengi siyah ya da kahverengi olarak karşımıza çıkmaktadır. İrisin ön kısmında konumlanan bu pigment daha az olduğunda ise göz rengi daha açık bir renge bürünmektedir.
Genel olarak kahverengi ya da daha koyu göz rengine sahip olan insanlarda melanin denilen madde daha yoğundur. Bu yoğunluk gözlerin ışığı daha kolay emmesini sağlamaktadır. İris bölümünde bulunan melanin maddesi daha az oranda olduğunda ise gözler ışığı çekmez, tam tersi ışığı yansıtarak, o ışığın rengini alır. Bu durumda da koyu renk yerine açık renk bir göz rengi meydana gelir. İris kısmında hiç melanin pigmenti olmayan kişilerin göz rengi ise genellikle yeşil renktir.
Günümüzde en sık görülen göz renginin başında kahverengi göz rengi gelmektedir. Kahverengi göz renginden sonra ise ela, yeşil, mavi, kehribar, bal, gri gibi göz renkleri de bulunmaktadır.
Kimi kişilerin göz rengi mavi iken kimilerinin yeşil ya da kahverengi olabilmektedir. Göz renginin çeşitliliği konusunda birçok farklı bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu bilimsel çalışmalar sonucunda göz renginin farklı olmasına neden olan en temel unsurun genetik unsur olduğu saptanmıştır.
Geçmiş zamanlarda çocukların göz rengini anne ve babasının göz rengi geninden aldığı varsayılmaktaydı. Fakat son dönemlerde yapılan çeşitli bilimsel araştırmalar neticesinde göz rengi farklılığının, iris bölümünün önünde bulunan melanin pigmentinden kaynaklı olduğu belirtilmiştir.
Melanin denilen pigment üzerinde hakimiyet kuran toplam 16 farklı gen bulunmaktadır. Bu genetik varyasyonların varlığı, aynı aileden olan kişilerin göz renginin farklı olmasına sebebiyet verebilmektedir. Bunun yanı sıra yenidoğan bebeklerin göz rengi en başta açık renge sahipken; ilerleyen dönemlerde, iristeki melanin maddesinin miktarı çoğaldıkça, koyu renge dönüşebilmektedir.