ANKARA (İHA) - Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı'nın içkili yer bölgesi tespitine ilişkin genelgesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a dava açtı.
Baro adına davayı açan avukat Kemal Vuraldoğan dilekçesinde, genelgenin Anayasa'nın 2. maddesindeki "hukuk devleti", 10. maddesindeki "eşitlik" ilkesiyle 49. maddesindeki çalışma hakkına aykırı olduğu savunarak, genelgenin kamu yararı sağlamasının mümkün olmadığını, genelgeyle hukuka olan inancın zarar görme ihtimalinin bulunduğunu kaydetti. Belediye Kanunu ile eğlence yerlerinin kentin belirli bölgelerinde toplama yetkisinin belediyelere verildiği hatırlatılan dilekçede, ancak kanunda içkili yer bölgesi kavramına yer verilmediğini, alkollü içkilerin verilebileceği işyerleri konusunda da özel bir düzenlemenin öngörülmediğini belirtildi.
İçkili yer bölgesi tespiti yapılmasının toplumda kamplaşmalara yol açabileceği ve ülke turizminin olumsuz yönde etkileneceği, 4250 sayılı yasanın zaten 18 yaşından küçüklere alkol satmayı yasakladığını hatırlatılan dilekçede, bu yasanın etkili bir biçimde uygulanmasının sağlanması gerektiğini, yeni yasaklarla sorunu çözmenin mümkün olmadığı ifade edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin gençleri alkolden koruma ödevi olduğu yönündeki açıklamaları hatırlatılan dilekçede, Anayasa'nın 58. maddesi uyarınca devletin gençleri alkolden değil, alkol düşkünlüğünden koruma görevi bulunduğu kaydedildi. Antalya İl Genel Meclisi'nin içkili yer bölgesiyple ilgili kararının da hatırlatıldığı dilekçede, genelgenin fiilen uygulanmasının imkansızlığı karşısında belediyelerin ilginç çözüm arayışları içerisine girdiğini, Antalya İl Genel Meclisi'nin kararının da hukukun farklı şekilde algılandığının tipik bir örneği olduğunu belirtildi. Dilekçenin sonunda, genelgenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istenirken, anayasaya aykırılık itirazı nedeniyle dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi istendi .