Lübnan, Asya kıtasının batısında ve Doğu Akdeniz kıyısında konumlanmış olan bir Orta Doğu ülkesidir. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde ise İsrail bulunur. Ülkenin batısında Akdeniz’e açılan bir sahil şeridi mevcuttur. Tarihi boyunca ülke toprakları deniz ticareti ve kültürel etkileşimler bakımından oldukça önemli görevler üstlenmiştir. Ülkenin iç kısımları tarım ve üzüm bağları için oldukça müsaitken, kıyı bölgelerinde bulunan şehirlerdeki limanlar ve turizm ekonomiye canlılık katar. Ülke hakkında araştırılan detaylardan biri de başkentidir.
Lübnan’ın başkenti neresi sorusunun yanıtı Beyrut'tur. Beyrut, Lübnan'ın başkenti ve en büyük şehri olarak öne çıkar. Akdeniz kıyılarında bir yarımadada yer alan şehir en büyük limana sahiptir. Ayrıca şehir için önemli bir su alanı olan Beyrut Nehri kentin doğu kenarlarına uzanır.
Beyrut şehrinin geçmişi 5000 yıl öncesine kadar dayanır. Bu dünyadaki en eski şehirlerden biri olarak anılır. Beyrut kelimesinin kökeni İbranice'de “kuyu” anlamına gelir. Şehir, Küreselleşme ve Dünya Kentleri Araştırma Ağı tarafından “Beta Dünya Kenti” olarak seçilmiştir. Şehir 1975-1990 yılları arasında yaşanan Lübnan İç Savaşı’nda oldukça zarar görmüş olsa da yeniden inşa edilmiştir. Beyrut, tarih boyunca önemli ticari merkezlerinden biri olarak birçok uygarlıkla iç içe olmuştur.
Lübnan ülkesinin başkenti olan Beyrut, Asya kıtasında bulunan şehirler arasında öne çıkar. Orta Doğu’da bulunmasıyla beraber Akdeniz kıyılarında konumlanmıştır. Şehirde uluslararası olarak kullanılan bir havalimanı bulunmaktadır. İstanbul’dan Beyrut’a gitmek isteyenler için uçuş seferleri düzenlenmektedir. İstanbul- Beyrut yolculuğu yaklaşık 1.5 saat sürmektedir. Akdeniz ikliminin hakim olduğu şehri ziyaret etmek için en uygun dönem ilkbahar ve sonbahar aylarıdır.
Beyrut’un yapılandırılmış yeni halini gezerken iç savaşta hasar görmüş ve restorasyon sürecinde olan birçok yapıya da rastlanabilir. Fakat tarihsel süreçlerin yakından izlenebildiği sayısız yapı sayesinde Beyrut şehri keşfedilmek için elverişli bir yerdir. Şehirde görülmesi gereken yerler şu şekilde sıralanabilir:
Beyrut Ulusal Müzesi, Lübnan'daki arkeoloji eserlerinin sergilendiği ana müzedir. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından toplanmaya başlanan eserler sayesinde müze 1942 senesinde ziyarete açıldı. Müzede, Antikalar Genel Müdürlüğü kapsamında gerçekleştirilen kazılardan elde edilen yapıtlar ve Orta Çağ eserleri başta olmak üzere toplam 100.000 nesne koleksiyona dahil oldu. Tarih öncesi dönemden itibaren Orta çağ Memluk Dönemi’ne kadar yaklaşık 1300 eser müzede yer alır.
Yerel adıyla Al Omari Camii olarak bilinen ibadethane Saint John’un eski Haçlı kilisesidir. 12. yüzyılda inşa edilmiş olan kilise 1291’de Memluklerin yönetimi altında şehrin en büyük camisi olarak kullanılmıştır. Şehirdeki bu eski ve önemli cami, iç savaş esnasında çok fazla hasar görmüş ve 2004 yılına kadar restorasyon altında kalmıştır.
Şehirdeki eski kiliseler biri olan yapı tarihte var olan Anastasi Romano-Bizans Katedrali üzerine yapılmıştır. Beyrut'ta başpiskoposluğunun açılması Rum Ortodoks kültürüne göre Beyrut'un ilk piskoposu olarak görev alan yedi öğrenci arasındaki Berytus'un Havari Dörtlüsü'ne atfedilir. Bizans İmparatoru II. Theodosius, bir kararname yayınlayarak Beyrut Efstathius'un piskoposunu büyük şehir piskoposluğuna yükseltmiştir.
Beyrut şehri içerisindeki ulaşım genellikle otobüsler üzerinden sağlanır. Öte yandan şehirdeki taksi kullanımı da oldukça yaygındır. Birden fazla ulaşım seçenekleri arasında Harissa Tepesi ve kent merkezi arasındaki teleferik sistemi de deneyimlenmesi gereken seçeneklerden biridir.
Lübnan mutfağına ait pek çok lezzet öne çıkar. Akdeniz kültürünün yansımalarından oluşan tam tahıl, meyve, sebze, nişasta, taze balık ve deniz ürünlerinin bolluğu göze çarpar. Beyrut mutfağında hayvansal yağların kullanımı oldukça azdır. Kırmızı etten fazla tavuk eti tüketilir. Kırmızı et tüketen kişiler genellikle kuzu ve keçi etini tercih ederler.
Ülkenin geleneksel içeceklerinden biri olarak anason aromalı bir likör olan Arak, geleneksel Lübnan yemekleriyle beraber servis edilir. Şehirde mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında ise; manqoushe, zahter, humus, falafel, tabboule, muhammara, mutabbal, kızarmış karnabahar, mercimek çorbası, makadami, ashta gibi lezzetler yer alır.