"Medeniyetler ittifakı genişliyor"

Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak için geldiği Sudan'da 'Medeniyetler İttifakı' konulu konferansa katılarak bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Müslümanlar olarak, Hıristiyanlık dininin peygamberi Hz. İsa ve Museviler'in peygamberi Hz. Musa da bizim peygamberimizdir. Biz peygamberimize gösterdiğimiz sevgi ve saygının aynısını, imanın gerektirdiği şekilde onlara da gösteriyoruz. Müslüman'ın yaklaşımı budur, diğer dinlerin mensuplarından da bunu bekliyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Arap Birliği'nin yarın başlayacak zirve toplantısı nedeniyle Sudan'da bulunan Başbakan Erdoğan, 'Medeniyetler İttifakı' konulu konferansta bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında düşünce kuruluşlarının global barışa katkısına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, konuşmasının devamında, son günlerde uluslararası gündemin üst sırasında yer alan Medeniyetler İttifakı konusuna değindi. Başbakan Erdoğan, "Son zamanlarda Peygamberimiz'e hakaret eden karikatürlerin Avrupa medyasında yayımlanması nedeniyle bir kriz yaşadık. Bu bize dünyanın ne kadar büyük bir tehlikede olduğunu göstermiş, önlem almaya zorlamıştır. Bu karikatürler, ifade özgürlüğü içinde kabul edilemez. İfade özgürlüğü de, bir başkasının özgürlüğüne müdahale edemez. Bu birçok semavi dinin peygamberlerine hakaret edilmesine kayarsa olmaz. Müslümanlar olarak, Hıristiyanlık dininin peygamberi Hz. İsa ve Museviler'in peygamberi Hz. Musa da bizim peygamberimizdir. Biz peygamberimize gösterdiğimiz sevgi ve saygının aynısını, imanın gerektirdiği şekilde onlara da gösteriyoruz. Müslüman'ın yaklaşımı budur, diğer dinlerin mensuplarından da bunu bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Karikatürlerin altında çok daha derin anlam yatmakta olduğunu ifade eden Erdoğan, "Biz medeniyetler çatışması istemiyoruz, ama isteyenler var. Biz engellemeliyiz. Onun için çok dikkatli olmalıyız . Müslümanları terörist göstermek isteyenlerin tuzağına düşmeyeceğiz. 11 Eylül teröründen sonra Müslümanlar'a farklı bir yaklaşım gösterildi. O da terör kelimesinin önüne İslam kelimesinin getirilmesi. 'İslami terör'. İslam barış dinidir, hoşgörü dinidir. Böyle bir dini terörle bağdaştıramayız. Bunu yapmak bir saygısızlıktır. Müslüman ya da başka bir dinden, bunu engellemeliyiz. Her dinden terörist çıkabilir. Bu yüzden o dini suçlayamayız. Nasıl Antisemitizm bir insanlık suçu ise, İslamafobia da insanlık suçudur. Biz teröre on binlerce evladını kurban veren bir devlette yaşıyoruz, acısını biliyoruz ve bu acıyı başkaları çeksin istemiyoruz. Terörün asla iyisi kötü olmaz. Terör lanetlidir. Senin terörün kötü, benim terörüm iyi anlayışı olmaz. Biz güçlüyüz diyemezsiniz. Terör Pentagon'u vurdu, ikiz kuleleri vurdu, buralardan daha güçlü yer var mı? Terörün ırkı, milleti, dini yok. Bu şekilde olunca takibi de çok zor. Onun için el ele vererek bunun önüne geçmeliyiz, istihbarat çalışmalarını paylaşmalıyız, bilgi kıskançlığı yapmamalıyız" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"MEDENİYETLER İTTİFAKI DALGA DALGA GENİŞLİYOR"

Medeniyetler İttifakı çerçevesinde istediklerini de anlatan Başbakan Erdoğan, "Geçen sene içinde İspanya Başbakanı Sayın Zapatero ile birlikte BM nezdinde Medeniyetler İttifakı'nı yaptık. Bizim bu yöndeki çabalarımız çok daha eskiye dayanmaktadır. Şu andaki girişimimiz Medeniyetler İttifakı dalga dalga genişliyor. Şu an gelinen noktada AB merkezli olarak, ABD'den Çin'e, Belçika'dan Senegal'e kadar pek çok ülke ve kuruluş tarafından desteklenmektedir. Bunun önemli bir kılavuz olduğunu düşünmekteyim. Girişim, farklı medeniyetleri diyalog aracılığıyla bir arada tutacaktır. İttifak zeminini, tüm din ve kültürlerin ortak evrensel değerlerini baz alarak sağlamak istemektedir. Farklı din ve kültürler arasında hiyerarşik bir yapı olmadığını, hepsinin insanlığın gelişimine katkısı olduğunu savunuyoruz. İnsan hakları, hukuk, demokrasi gibi ilkeler, Batılı ilkelermiş gibi görülüyor. Biz bunun İslam kültüründe de olduğuna inanıyoruz. Bu değerler kimsenin tekelinde değildir. Ortak, evrensel değerlerdir. Geliştireceğimiz politikalarla bu düşünceyi bitirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Hepimiz bir an önce özeleştiri yaparak, birbirimizin hakkını yemeyerek hoşgörü ile bakabilmeyi bilmeliyiz. Yapıcı bir etkileşim içinde açık olmalıyız. İnsanlığı zenginleştiren temel etken bu etkileşimde yatmaktadır. Medeniyetler İttifakı bu zemin üzerinde kurulmuştur. Hoşgörüyü geliştirmeyi, geniş görüşlü yaklaşımı amaçlamaktadır. Şiddetin, terörizmin herhangi bir din veya kültürle özdeştirilmesini reddeder."

Sadece toplantılarla bir yere varılamayacağını ve somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirtti. Erdoğan, "Medeniyetler İttifakı düzeyinde kurulan grubun çalışmaları var. Bu grupta 20 aydınımız var. Bu grup altyapı çalışmalarını süratle devam ettiriyor. Bu yıl içinde BM'ye sunulmak üzere bir rapor hazırlayacak, ne gibi adımlar atılmasını öneren bir eylem planı sunacaktır. Türkiye de girişimin eş sunucusu olarak elinden geleni yapacaktır. Bu konuda özel bir sorumluluğa sahip olduğumuza inanıyoruz. Türkiye, uluslararası askeri, siyasi, ekonomik kurumlarda yer aldı. Evrensel değerleri kendi iradesiyle kabul etti ve bu konuda elinden geleni yapacaktır. Biz inanıyoruz ki medeniyetler çatışması geri dönülemez bir durum değildir. Yeter ki çokluk içerisinde birlik ilkesini uygulayabilelim. Farklılıklarımızı koruyarak bir arada yaşayabilelim. Hiç bir ayrım yapmadan terörün her türü karşısında birlikte durabilelim. Barış için karşılıklı anlayış ve diyalogun ne derece önemli olduğunu anlayalım" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, Sudan'daki iç savaşa, Sudan'ın yaşadığı zorluklara da değindi ve Türkiye'nin Afrika'da barışın yerleşmesi için yapılacak her şeyi desteklediğini, insani yardım dahil üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın