Mide kanaması, insanların hayat standartlarını düşüren çok tehlikeli bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa yakalanan insanlarda mide soğukluğu gibi problemler gözlemlenebilir. Bununla beraber midedeki kanama sadece mideyi kapsamaz. Bütün gastrointestinal sistemde meydana gelen kanamalara mide kanaması denir. Yani yemek borusu, bağırsaklar, rektum ve anüse kadar olan bölgeleri kapsar. Hafif ve sürekli olmayan mide kanamaları kendi kendine çözülebilir. Ancak sıklıkla gerçekleşen mide kanaması için tedavi olunması gerekir.
Bu rahatsızlığın oluşmasının en büyük nedeni tedavi edilmemiş ülserdir. Ülser ise mide ya da onikiparmak bağırsağının mide asidi ya da diğer sindirim sıvıları ile tahrip edilmesi sonucunda midede yara oluşması halinde ortaya çıkar. Bu yara giderek büyüyerek daha derin mide katmanlarına inebilir. Bu yara uzun süre boyunca tedavi edilmez ise mide kanamaları da beraberinde ortaya çıkar.
Mide kanaması ağırlıklı olarak yanlış beslenme sebebiyle oluşur. Sürekli olarak asitli içecek ve yiyeceklerle beslenen kişilerin midelerinde kanamanın ortaya çıkma ihtimali yüksektir.
Mide operasyonları sırasında yanlış bir müdahale nedeniyle mide kanamaları meydana gelebilir. Kanamanın olduğu ameliyattan haftalar sonra anlaşılabilir.
Aspirin, ağrı kesici, romatizma ilaçlarının etkisi ile midede ülser oluşumu gözlenebilir. Ülser hastalığı sinsi bir şekilde ilerlediğinden hasta fark etmeden kanamaya neden olur. Uzun süre tedavi edilmediği taktirde çok daha büyük sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.
Aşırı alkol kullanımı mide kanamalarını tetikleyebilir. Bunun sebebi ise alkolün içerisindeki bileşenlerdir. Asidik bir yapıya sahip olan alkol, çok tüketilmesi halinde midede yaralara sebep olabilir. Sürekli alkol kullanımı ülser hastalığını tetikleyen nedenlerin başında yer alıyor. Bu nedenle mide ülseri ya da diğer rahatsızlıklara yakalanmamak için alkol kullanımını azaltmakta fayda var.
Düzenli olarak aspirin ilacı kullanımı mide kanamalarıyla karşı karşıya bırakabilir. Bunun nedeni ise aspirin içerisindeki bileşenlerdir. Aspirin içerisindeki bileşenler, mide mukozasının tahrip olmasına neden olabilir. Diğer tahrip eden ilaçlar, romatizma ilaçları, İbu-Cream, Niapren, Anturan'dır.
İnsanlarda 55 yaşından sonra mide kanserolma ihtimali 3-4 katına kadar çıkar. Bununla beraber içilen sigara ve alkol bu oranı 4-5 katına kadar artırır. Sigara ve alkolün mide iltihabının direk nedeni olduğu ispatlanmış bir gerçektir. Mide iltihapları da tedavi edilmediği taktirde mide kanamasına sebep olabilir.
Çok yoğun iş temposu ya da duygusal olarak travma yaşamış insanların midesinde kanama gerçekleşme ihtimali yüksektir. Bunun nedeni insanların stres anlarında midelerindeki asit oranının artmasıdır. Zaten asidik olan mideye asitli yiyecekler girdiği zaman midede yaralanmalar meydana gelebilir.
Sigara kullanımı yalnızca kansere neden olmuyor direkt olarak mide kanaması geçirme olasılığını da artırıyor. Sigaranın içerindeki etken maddeler mide mukozasına direkt olarak zarar verir.
Yemek borusunda oluşan kanamalar, ilaçların yemek borusunu tahrip etmesi ya da yemek borusunda oluşan reflü sonucunda ortaya çıkar. Reflünün etkisi ile oluşan yemek borusundaki kanama, ağızdan kan gelmesi gibi sorunlara yol açabilir. Öksürüldüğünde yemek borusunda ağrı gözlemlenebilir.
Yemek borusunda ve midede oluşan varislerden dolayı da midede kanamalar meydana gelebilir. Bu varisler sonucunda oluşan mide kanamaları çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bununla beraber midede oluşan tümörler de bu rahatsızlığa yol açabilir. Alkol kullanımını abartma, yoğun stres, sıkıntı ya da üzüntü gibi nedenler de nadir de olsa mide kanamalarına neden olabilir.
İnce bağırsak kanamalarının %70-80'i damarsal lezyonlara bağlıdır. Anjiyodisplazzi, venözz ektazi, telejektazzi, arteriyovenözz malformasyon, dieulafoy gibi lezyonlara bağlı olarak kanamalar ortaya çıkabilir. İkinci neden ise ince bağırsakta oluşabilecek tümörlerdir. İnce bağırsakta oluşabilecek diğer kanama nedenleri ise ilaçlar ve enfeksiyonlardır.
Rahatsızlığın belirtileri kanama miktarına ve belirtilerin ortaya çıkma anına göre değişkenlik gösterebilir. Aşağıda belirteceğimiz belirtiler görüldüğü taktirde ciddiye alınmalı ve bir sağlık ekibinin yardımına başvurulmalıdır. Mide kanamasını nasıl anlarız gibi bir soru aklınızda kaldı ise aşağıdaki belirtiler mide kanamasının direkt belirtileridir.
Ülser midedeki kanamanın en yaygın nedenidir. Ülser, mide mukozasını tahriş eder. İlerleyen zamanlarda tahriş olan bölge büyüyerek daha da yayılır. Tahriş olan bölgedeki mide damarlarının delinmesi sonucunda midede kanama ortaya çıkar. Bu kanama bir süre sonra giderek artarak parlak kırmızı renkte ya da kahverengi yoğun bir şekilde kan kusmaya neden olabilir. Bu şekilde bir belirti ortaya çıktığı anda en yakındaki sağlık kuruluşuna giderek tedavi olmakta fayda var.
Onikiparmak bağırsağında gelişen herhangi bir sorundan dolayı oluşan mide kanamaları sonucu dışkılama siyah renkli katran şeklinde olabilir. Bu süreç ilk başlarda fark edilmese de hastalığın ilerleyen aşamalarında bağırsak bölgesinde ağrı görülebilir. Bu ağrılar kramp şeklinde olduğundan çok şiddetli ve can yakıcıdır.
Bu belirtinin nedeni ilk olarak mide kanaması, daha sonra hemoride bağlanabilir. Beraberinde iştah kaybı, kansızlık, baş dönmesi, halsizlik, nabız yükselmesi gibi belirtilerin gözlenmesi durumunda mide kanamasından şüphe edilir. Bu belirtilerin beraber gözlenmesi yoğun bir biçimde kanama gerçekleştiğinin işaretedir. Böyle bir durumda hemen uzman bir hekimden yardım alınmalıdır.
Mide kanaması, kanamaya neden olan hastalıkların bir semptomudur. Bu neden kanamanın neden kaynaklandığı doğru tespit edilip, buna uygun bir tedavi uygulanmalıdır. Şiddetli mide kanamalarında hasta, hastaneye yatırılmalıdır. Hastahaneye gitmeyen ve kanamalarına önlem almayan kişiler, kanın %40'ını kaybettikten sonra şoka girebilirler. Şoka giren hastanın midesinin yıkanması dahi gerekebilir.
Bir doktor tarafından lazer ya da pens atma gibi endoskopik müdahalelerle midedeki yaralar kolaylıkla kapatılabilir. Bu yöntemler çok güvenlidir ve hastayı kısa sürede iyileştirir.Doktorların mide kanaması tedavisinde en çok kullandıkları yöntemdir.
İlaç tedavisi yalnızca doktorların önerisi ile uygulanmalıdır. Reçetesiz herhangi bir ilaç kullanmak sağlığı daha fazla bozabilir. Doktorlar genellikle ilaç tedavisi için mide asidini azaltacak ilaçlar yazarlar. 2. ilaç olarak midenin kandan arındırılması, yani midenin temizlenmesi için kullanılabilecek ilaçlar tercih edilir. 3'üncü olarak bu rahatsızlığı ileri düzeyde geçiren insanlar için mide asidinin bloklanması amacıyla ilaçlar verilir. Bakteriyel mide iltihabı sonucunda kanama mevcut ise antibiyotik ilaçların kullanılması gerekiyor.
Mide kanamalarına yol açan mide ülseri için ameliyat gerekir. Doktorlar genellikle aşağıdaki ameliyat yöntemlerinden birini uygularlar.
Vagotomi: Beyinden mideye asit üretimini sağlayan sinir damarının kesilmesi sonucunda midedeki asit seviyesinin düşmesi sağlanır. Bu sayede midede asit birikimi en aza indirilmiş olur.
Antrektomi: Mide asidinin azaltılması için mide alt kısmından parça alınması operasyonuna verilen isimdir. Bu ameliyat tek başına kesim çözüm olmadığından vagotomi ile birlikte uygulanır.
Piloroskopi: Yiyecek artıklarının mideden daha kolay geçebilmesi adına midenin açılması ameliyatına verilen operasyonun adıdır.
Bitkisel tedavi yöntemleri genellikle herhangi bir yan etkiye sebebiyet vereden direkt sonuç odaklı olduğu için çoğu hastalığın tedavisinde bitkisel kaynakların yardımına başvurulur. İlaçlar kimyasal kökenli oldukları için ilgili bölgeyi iyileştirirken vücudun farklı bir bölgesinde tahribata neden olabilir.
Ancak kesinlikle bitkisel tedaviler tek başına yeterli olmaz. Mide kanamasından şüphe duyulduğu an hemen bir doktor müracaat edilmesi gerekir. Doktorun önerdiği ilaçlar ve tedavi yöntemleri bitkisel kaynaklarla desteklenmelidir.
Mide kanaması sonrası beslenme düzeni planlı ve sağlıklı bir şekilde olmalıdır. Beslenme planının içerisindeki yiyeceklerin çoğunu yeşil bitkilerin oluşturması gerekir.
Bu bitkisel tedaviler ilaç tedavisi ile birleştiği andan itibaren rahatsızlığı en aza indirir. Erken teşhis ile beraber bu tedavi yöntemlerini uygulanamanız halinde cerrahi müdahaleye gerek kalmadan rahatsızlıktan kurtulmanız mümkün. Bu hastalığın tekrarlaması halinde hemen beslenme düzeninizi değiştirin.
Mide kanaması süresince mide soğukluğu da gözlemlenebilir. Mideden sızan kan iç organlarda soğuyarak midede ya da diğer iç organlarda üşüme belirtisi gözlenmesine neden olabilir. Hastalık eğer bu kadar ileri bir seviyeye ulaştı ise direkt olarak en yakındaki sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir.
Midedeki kanama vücuttaki kanın %40’ının kaybedilmesine neden olabilir. Bu durumda kan nakli gerekir. Kansızlıktan kurtulmak için diyet listesinde olması gereken besinler şu şekildedir; karahindi bağı kökü, maydanoz, ısırgan otu, kırmızı et, pekmez, tahin, pazı ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru üzüm, kuru kayısı, balık, tavuk, elma, yumurta, kuru baklagiller. Bu yiyecekler kanama sırasında kaybedilen kanın bir an önce geri kazanılması için faydalı olarak iyileşme sürecini hızlandırır.
Tedavinin süresi hastanın midesindeki kanamanın nedenine bağlıdır. Küçük tahribatlar nedeniyle meydan gelen kanamalar genellikle birkaç gün içerisinde iyileşirken, hastalıklardan dolayı oluşan kanamaların tedavisi uzun sürebilir.
Mide kanamasına karşın en mantıklı tedavi bitkisel yöntemlerdir. Günde 5 kez sebze tüketmek midedeki lif eksikliğini en az indirger. Ülser hastalarının mide asidini artıracak ilaçları, yiyecekleri, içecekleri kesinlikle tüketmemesi gerekir. Bunun yanında nikotin ve kafeinden uzak durulmalıdır. Probiyotik yoğurtların tüketimine ağırlık verilmelidir.