Sabancı'dan uzlaşma çağrısı

BURSA (İHA) - TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı; Türkiye'nin tam üyelik hedefinin kurban edilmesine, imtiyazlı ortaklık gibi seçeneklerin öne sürülmesine izin vermeyeceklerini belirterek, zaman zaman yavaşlasa da tam üyelik hedefine doğru yürüyüşün kesintisiz sürmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda hükümeti uyaran Sabancı, "Ekonomik ve siyasi istikrarı bozmayacak, Türkiye'de yerleştirmek istediğimiz uzlaşma kültürünü oturtabilirsek 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok az sıkıntılı geçeceğini ümit ediyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Ömer Sabancı, Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD) tarafından düzenlenen "2006 yılının değerlendirilmesi ve 2007 yılından beklentiler" konulu toplantıda konuştu. Sabancı; "AB'nin 2004 yılında tam üyelik perspektifiyle müzakereleri açma kararı aldığını" hatırlatarak, "Şimdi, üye ülkelerden bazıları, iç politik kaygılardan dolayı, bu kararın arkasında durmak istemiyorlar. Gümrük Birliği'nin gereği olarak deniz ve hava limanlarının Güney Kıbrıs'a açılmaması meselesini bahane olarak kullanıp, Türkiye'yi tek taraflı olarak süreçten caydırmaya çalışıyorlar. Tabii ki oyuna gelmeyeceğiz" dedi.

"TÜRKİYE TAAHHÜDÜNÜ YERİNE GETİRDİ, KIBRIS'TAKİ İZOLASYONLAR KALKMALI" Avrupa Birliği ile ilişkilerde masada oturmanın maksimum faydalarından istifade etmek gerektiğini anlatan Sabancı, "Zaman zaman yavaşlasak da tam üyelik hedefine doğru yürüyüşümüzü kesintisiz bir biçimde sürdürmeliyiz. Avrupa Birliği yanlış yapmıştır. Tüsiad bu yanlıştan rahatsız olduğunu Avrupa Birliği düzeyinde ifade etmiş ve ifade etmeye devam etmektedir. Kazanılmış haklarımız vardır. Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin iç siyasi çalkantılarına; birkaç avrupalı politikacının kısa vadeli hesaplarına; tam üyelik hedefimizin kurban edilmesine, imtiyazlı ortaklık gibi seçeneklerin önümüze sürülmesine izin vermeyiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Fransa'daki seçimler, Almanya'daki siyasi değişiklik nedeniyle Türkiye'nin tam üyelik hedefine dönük bazı soru işaretleri oluştuğunu hatırlatan Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamuoyunu bir tarafa bırakıyorum, hala işi siyasi çerçevede değerlendirirsek, dolayısıyla Kıbrıs konusunu biraz da bahane olarak öne sürüyorlar. Türkiye aslında tarama sürecini teknik olarak çok başarılı bir şekilde geçmiştir. Aslında Kıbrıs konusunu Türkiye'nin tam üyelik müzakereleriyle ne kadar ilişkilendirmek doğru onu da anlamakta zorluk çekiyoruz. Türkiye'nin taahhüdü var. Gümrük Birliği'ni 10 ülkeye genişletme taahhüdünü yerine getirdi. Avrupa Birliği'nin de taahhüdü var. "Kuzey Kıbrıs'taki ekonomik izolasyonları ortadan kaldıracağım. Serbest ticaret uygulayacağım, Ercan Havalimanı'nı açacağım" diye. Bütün bunlar dururken, daha sınır sorununu çözülmemişken, Güney Kıbrıs'ı referandum sonucunu beklemeden 1 Mayıs 2004 tarihinde tam üyeliğe alması Avrupa Birliği için çok büyük hataydı. Bunu kendileri de kabul ediyorlar"

Reklam
Reklam

"KIBRIS KONUSUNDA HÜKÜMET DOĞRU ADIMLAR ATTI" Hükümetin Kıbrıs konusunda doğru adımlar attığını, bunu desteklediklerini ifade eden Sabancı, "Avrupa Birliği içindeki Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler, kendi kısa vadeli siyasi çıkarları için Kıbrıs konusunu bahane ediyorlar. Hükümetle Tüsiad olarak bazı konularda farklı pozisyonlarda olabiliyoruz. Ama Kıbrıs konusunda mevcut hükümet çok doğru adımlar atmıştır, aynen desteklemişizdir. Avrupa Birliği komisyonu tavsiye kararına hükümet sağduyulu bir şekilde yaklaşmaktadır. İş dünyası olarak destekliyoruz. Burda bir gerçek vardır. Avrupa Birliği geçmişte bir hata yapmıştır. Referandum sonucunu beklemeden Güney Kıbrıs'ı Avrupa Birliği'ne alarak hata yapmıştır" şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ Sabancı, Tüsiad olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda görüşlerini açıkladıklarını da vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye için önemli olan; ekonomik, siyasi istikrarın devam etmesi. ekonomik ve siyasi istikrarı bozmayacak artık Türkiye'de yerleştirmek istediğimiz uzlaşma kültürünü oturtabilirsek 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok az sıkıntılı bir şekilde geçeceğini ümit ediyoruz. Hala bunu tartışmanın erken olduğunu düşünüyoruz. 2-3 ay daha beklemek lazım. Kritik bir konu olduğunun farkındayım. Çok kesimler değerlendiriyor. Biraz daha bekleyip göreceğiz"

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın