Şevket Demirel'den tepki

ISPARTA (İHA) - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi işadamı Şevket Demirel, yönetimindeki 9 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmasını değerlendirdi. TMSF'nin ancak hakim kararıyla uygulanabilecek bir yetki kullandığı söyleyen Demirel, "TMSF kendi kararını, yargı kararı yerine koymuştur" dedi.

Reklam
Reklam

Isparta'nın Eğirdir İlçesi Barla Kasabası'ndaki evinde İHA muhabirine açıklama yapan Şevket Demirel, TMSF'nin, yönetimindeki 9 şirkete el koymasını değerlendirdi. TMSF yönetiminin 9 şirkete el koyma hadisesini 'baskın' olarak nitelendiren Demirel, "TMSF'nin, Bankalar Kanunu'nun 15/07-A maddesi gereği el koyma diye bir yetkisi yoktur. TMSF'nin şirketlerimize yönelik yaptığı uygulama ancak hakim kararıyla gerçekleştirilebilecek uygulamalardır. TMSF, kendi kararını, yargı kararı yerine koymuştur. TMSF'nin kamuoyuna verdiği bilgiler tamamen gerçek dışı ve şantaja yöneliktir" diye konuştu.

TMSF'nin, Egebank'ın hakim ortağı ve yöneticisi olan Murat Demirel'in Göktaş A.Ş.'ye vekaleten iş gördüğü iddiasının, Egebank'ın Murat Demirel'e geçişinden çok önceleri; yani 1996 yılında sona ermiş bir vekaletname olduğunu belirten Demirel, "Söz konusu vekaletname, Egebank ile Göltaş A.Ş.'nin ilişkisini hiçbir suretle kanıtlayan delil değildir. TMSF tarafından yönetimine el konulan 9 şirket Egebank'tan önce de vardı, sonra da. Bu şirketler uzun yıllar boyunca kendi kaynaklarıyla büyüyerek bugünlere gelmiştir" şeklinde konuştu. Açıklamasını, "TMSF, yönetimimdeki 9 şirkete el koyma gerekçelerini sıralarken Egebank'ın yüzde 0.1'den de küçük, sadece 400 ABD doları değerindeki hisse sahibi Neslihan Demirel'in 'Şevket Demirel Holding Yönetim Kurulu Başkanı' olduğunu ileri sürerek, Egebank ve söz konusu şirket arasında bir ilişki kurmaya çalışmaktadır" diyerek sürdüren Şevket Demirel, şunları söyledi:
"Oysa Şevket Demirel Holding bundan yaklaşık 6 yıl önce yani Egebank'a el konulmadan önce ortadan kalmış bir firmadır. Yine TMSF'nin el koyma gerekçelerinde, 'Şevket Demirel Holding Denetçisi' olarak gösterilen kişiler de denetçi değildir. Kısacası TMSF'nin, yönetimimdeki halka açık ve borsada işlem gören 9 şirkete el koyma sebepleri tamamen uydurmadır ve gerçek dışıdır. TMSF yönetimi, yasanın kendilerine sorumsuzluk getirmesinden yararlanarak bu kanunsuz işlemleri fütursuz bir şekilde yürütmekte, başta mülkiyet hakkı olmak üzere hukuk devletinin tüm kutsal ilkelerini yıkmakta, bu eylemler yatırımcı ve girişimcilere kabus haline gelmiş bulunmaktadır. Bir kurumun bu denli yetkilere sahip olup olamayacağı hukuk devleti açısından mutlaka değerlendirilmelidir. Çünkü, TMSF'nin eylemleri hisse sahibi halka ve yatırımcıya ve dolayısıyla ülke ekonomisine büyük tahribatlar yaratmaktadır."

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın