Son dakika haberi: Dünya yanardağın bulunduğu Santorini adası çevresindeki art arda meydana gelen sarsıntıları konuşuyor. Depremlerin Türkiye'yi etkileyip etkilemeyeceği konuşulmaya devam ederken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum "Depreme hazırlık mücadelemizin ne kadar acil olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir" değerlendirmesiyle dikkat çekti.
Bakan Murat Kurum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen "Asrın İhyası: Güçlü Yarınlara 6 Şubat Depremleri" sempozyumunda konuştu. İHA'nın aktardığına göre; depremin ardından 11 ili ihya çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini belirten Bakan Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimizde kritik aşamayı geride bıraktık. Malatya’mızda ecdat yadigârı Söğütlü Cami’mizi, Tarihi Bakırcılar Çarşımızı, kent meydanımızı yeniden ayağa kaldırıyoruz. Hatay’ımızda Tarihi Meclis Binasını, Asi Nehri’nin her iki tarafındaki eserleri, Habibi-i Neccar ve Ulu Cami’yi, Antakya’nın tarihi caddelerini, İskenderun sahilini yeniden ihya ediyoruz. Kahramanmaraş’ta Toptancılar Sitesini, Kapalı Çarşı’yı, Demirciler Çarşı’sını aslına uygun şekilde yeniliyoruz. Adıyaman’da Tarihi Meydan projesini, mazisi 500 yıla dayanan Ulu Cami’mizi tarihimize yaraşır şekilde inşa ediyoruz. Bu ihya hareketinin sonucunda ulaşmak istediğimiz hedefimizi her yerde özgüvenle açıklıyoruz" dedi.
Kurum, "2025 yılının sonuna geldiğimizde, deprem bölgemizin tamamında 453 bin ev ve iş yerimizi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Ayağa kaldırılmamış tek bir tarihi emaneti, yeniden ihya edilmemiş tek bir kültürel değeri bırakmayacağız" diye konuştu.
Son zamanlarda Ege Denizinde yaşanan depremlere değinen Bakan Kurum, şunları kaydetti:
"Bu depremler Ege’deki Santorini Adası’nın 6,5 km kuzeydoğusunda bir volkanının olduğu bölgede yoğunlaşıyor. 2011-2012 yıllarında da benzer bir yoğun sismik aktivite aynı bölgede yaşanmıştı ama herhangi bir volkanik hareketliliğe yol açmamıştı. Şimdi benzer bir hareketlilik yeniden başladı ve sarsıntılara sebep oluyor. Bizim için önemli olan; hem kendiliğinden yıkılan binaların, hem de bu durmayan sarsıntıların verdiği mesajdır. Bu mesaj da açıktır. Her iki hadise; depreme hazırlık mücadelemizin ne kadar acil olduğunu, ne kadar büyük bir milli güvenlik meselesi olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir."
Bakan Kurum, beklenen Marmara Depremi’ne ilişkin ise "İstanbul’umuzun yeni bir depremi kaldıracak gücü yoktur. İstanbul’daki 7,5 milyon konut ve iş yerinin 1,5 milyonu yüksek risk altındadır. Ne yazık ki milyonlarca İstanbullu kardeşimiz, tıpkı Konya’daki bina gibi her an yıkılacak 600 bin evde oturmaktadır. Bu yüzden diyorum ki; İstanbul’da başlatmış olduğumuz dönüşüm uygulamalarını daha da hızlandırmak zorundayız. Biz üzerimize düşeni, samimiyetle, gayretle yapmaya çalışıyoruz. İstanbul’da bugüne kadar 907 bin bağımsız birimin dönüşümünü tamamladık" şeklinde konuştu.
"Yarısı Bizden" kampanyasındaki konutlar ile beraber İstanbul genelinde 193 bin ev ve iş yerinin dönüşümüne devam ettiklerini aktaran Bakan Kurum, şu ifadelere yer verdi:
"Milletimize çağrımızı yeniliyor, ‘Gelin, artık riskli binalarda oturmayalım’ diyoruz. Kentsel dönüşümden sorumlu olan belediyelerimizden de artık diğer tüm gündemleri, tüm gereksiz tartışmaları bırakmalarını bekliyoruz. Sahada bize derdini anlatan, bir an önce dönüşüm isteyen anneler adına diyorum ki; artık yeter. Herkes kendi kişisel dertlerini bırakmalı, milletin derdine düşmelidir. Herkes, milletin canı, malı ve yavruları için deprem dönüşümüne başlamalıdır. Bu milletin canından daha mukaddes, daha öncelikli bir mesele yoktur, olamaz. Biz devlet olarak sahadan tek bir dakika bile ayrılmayacağız. Ben Murat Kurum olarak, bu vatanın bir evladı, bu milletin bir hizmetkarı olarak depreme karşı dirençli bir Türkiye’ye baş koydum."
Ege Denizi'ndeki Santorini Adası çevresinde 28 Ocak'tan bugüne kadar 450'den fazla deprem kaydedildi. Depremler yer yer Türkiye'de de hissedildi. Yunanistan teyakkuz halinde.
Tsunami ve yanardağ uyarıları nedeniyle Santorini'den tahliyeler de başladı. Okullar kapatıldı. Yetkililer, adadakilerden açık hava etkinlikleri ile deniz ve havuzlardan uzak durmalarını istedi. Feribot şirketleri, adadan ayrılanların sayısında artış olduğunu açıklarken, ek uçak seferleri de konuldu.