ANKARA (İHA) - AB'ye girmeye hazırlanan Türkiye'nin tarımsal sorunları tam üyelik sürecinde büyük engel teşkil ediyor. Türk tarımının istihdam, tarım arazisi, plansız üretim, sulama sorunları başta olmak üzere yapısal bir çok eksiklik AB'yi korkuturken, genişleme ile 9 milyon fakir çiftçinin de birliğe katılacak olması üye ülkeler arasında şimdiden endişe konusu oldu.
Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Bitkisel Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılık Çalışma Grubu'nun hazırladığı "AB'ye uyum sürecinde Türkiye tarım sektörünün sorunları ve çözüm önerileri" konulu rapor hazırladı. Rapora göre, Türkiye, OTP'nin isteklerini benimsiyor ancak hayata geçiremiyor. Türkiye'de tarım sektörü ile ilgili düzenlemeleri yapan tek bir kamu otoritesi olmadığı için, tarım politikalarında birlik sağlanamıyor. Tarım politikalarında sağlanacak istikrar, politikaların etkinliğini artıyor. Ülkede üretim tamamen çiftçinin insiyatifinde olduğu için bazı ürünler gereğinden fazla üretiliyor, bazıları ise hiç üretilmiyor.
Türkiye'de ki tarım işletmeleri sayısı AB ülkelerinde bulunan tüm tarımsal işletme sayısının yarısına eşit. Bir işletmeye düşen artalama arazi miktarı bakımından Türkiye'de 5.9 hektar iken, AB ülkelerinde bu rakam 17 hektara kadar çıkıyor. Bundan dolayı da küçük ve çok parçalı olan işletmelerde verimlilik düşüyor. Türkiye'de 1986 yılında 50 milyon hektar alanda erozyon sorunu görülürken bugün 62 milyon hektar alanda bu sorun gözleniyor. Erozyon nedeniyle Türkiye her yıl 1.2 milyar ton verimli tarım tarım toprağını yitiriyor. Bir yandan sanayi tesisleri, bir yandan yerleşim alanları, diğer yandan da bilinçsiz tarım, su ve toprakta önemli kirlenmelere neden oluyor. Tarımda suyun, petrol kadar önemli olduğu bilincine erişilmemiş olması nedeniyle mevcut sular etkin bir şekilde kullanılmıyor.
TARIM ARAZİSİ HIZLA AZALIYOR Türkiye'nin 26.9 milyon hektar tarım arazisi bu alan toplam alanının yüzde 31'ini oluşturken söz konusu arazinin 23.6 milyon hektarını tarlalar oluşturuyor. Sulama sorunları nedeniyle işlenen arazi varlığının 4 16.24'ü sulamaya açılmayı bekliyor. Bunun yanı sıra bazı bölgelerde rastlanan aşırı sulama ise, arazilerde tuzlulaşma ve çoraklaşma sorunu oluşturuyor. Bu da erozyon gibi tarım alanlarında ciddi verimlilik kayıplarına neden oluyor.
Oluşturduğu istihdam gücü ve toplam istihdam içindeki yüzde 41'lik payı tarım sektörünün ülke ekonomisindeki konumunu açıkca göstermesine rağmen Türkiye'de tarım toprakları amaçları dışında kullanılıyor. Türkiye, dünyada toprak rezervi kalmayan 19 ülkeden biri durumuna düşerken, son 20 yıl içinde yerleşim elde etmek için tarım dışı bırakılan arazi 450 bin hektara ulaştı.
Öte yandan, Türkiye'de tarım kesimi ile sanayi arasındaki ilişki yıllardır gelişemiyor. Tarıma dayalı sanayinin üretici ile yeterli derecede işbirliği içine giremezken, devlet politikası ise bu işbirliğini teşvik ve koordine etmekte yetersiz kalıyor. Tarım sektörüne ilişkin teşvik ve ürün geliştirme politikasının yetersiz olmasının yanısıra, sanayi sektörünün girdisini sağlayan tarım kesimi arasında gerek üretim ihtiyacı, gerekse verim ve kalite arasında yeterli koordinasyon bulunmuyor. AB'ye girmeye hazırlanan Türk tarımı bu haliyle üye ülkeleri korkutuyor. Genişleme ile birlikte 9 milyon fakir çiftçinin katılacağı birlik, Ortak Tarım Politikası ile ilgili yeni projeler üretmeye çalışıyor.