İzmir - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Tüm koşulları yerine getirse bile Türkiye'yi Avrupa Birliğine almak istememek ırkçılıktır" dedi.
Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği'nin İzmir Barosu'nda düzenlediği "TCK'nın 301. Maddesi" konulu panelde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, AB ülkelerinin Türkiye'ye insan hakları ve ifade özgürlüğü dersi vermeye hakkı olmadığını belirtti. Öymen, şu görüşleri bildirdi:
"Bize, Avrupa Birliği üyeliğinin koşulları vardır derseniz anlarız. Ama 'Siz bütün koşulları yerine getirseniz bile sizi almıyoruz' derseniz, bunun adı ırkçılıktır. Yirmi birinci yüzyılda Avrupa'da ırkçılık tohumlarının serpilmesinden endişe ediyoruz. Irkçılık zihniyetinden kendini kurtaramamış olanların Türkiye'ye ifade özgürlüğü, insan hakları dersi vermeye hakkı yoktur."
Onur Öymen, 301. madde tartışmanın bazı Batılıların, hakkında bu maddeden dolayı dava açılan aydınları savunmak amacıyla harekete geçmesinden kaynaklandığını ifade etti.
Öymen, Avrupa'da ne kadar ifade özgürlüğü varsa, Türkiye'de de o kadar olması gerektiğini söyledi.
Türklerin insan haklarına bağlılığını yüzyıllar önce kanıtladığını dile getiren Öymen, şunları kaydetti:
"Biz 1492 yılında Yahudileri kurtararak insan haklarına bağlılığımızı, Avrupa Birliği kurulmadan yüzyıllar önce kanıtladık. Gaz odasına giden Yahudilerin trenlerini durdurduk. Avrupa Birliği bu olaylardan sonra kuruldu.
Böyle bir ülkeye insan hakları dersi mi vereceksiniz? Sizin önerdiğiniz reformlar bizim için küçük, biz daha büyüğünü 1920'li yıllarda yaptık. Bunları söyleyince yabancılar şok geçiriyorlar, kıpkırmızı oluyorlar."
Tartışılan 301. maddenin, eleştiri hakkını tanıdığını ifade eden Öymen, şunları kaydetti:
"301. madde eleştiriyi serbest bırakıyor ama bazı yabancıların ve onların sözcülüğünü üstlenenlerin istediği aşağılama hakkı. Aşağılama hakkı herhangi bir sözleşmede var mı? Aşağılamayı suç sayan sözleşmeler var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin içeriği, şan şöhreti aşağılamayı suç sayıyor."
Öymen, yabancıların isteğinin, himayesine aldıkları aydınların her istediğini söylemesi, buna karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendini savunmaması olduğunu öne sürdü.
Onur Öymen, Van Üniversitesi eski rektörünün, 3 bin yıl hapis cezası istemiyle yargılandığını, ancak batılı çevrelerin buna en ufak bir tepki göstermediğini dile getirdi.
Van Üniversitesi eski rektörünün batılı çevrelerin himaye etmek istediği gruptan olmadığını kaydeden Onur Öymen, "Danıştay saldırısıyla ilgili bir cümleyi de Avrupa Birliğinin raporuna koyduramadık. Çünkü ölenler onların himaye etmek istediği gruptan değil" diye konuştu.
Fransa'da Cumhurbaşkanlığı için en güçlü adaylardan biri olan Sarkozy'in 'Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilgisi yok' sözlerini hatırlatan Öymen, bu insanlara yaranmak için 301. maddenin değiştirilmemesi gerektiğini ifade etti.