İSTANBUL (İHA) - Deloitte "Yıl Sonu Harcamaları Araştırması"na göre, Türkler'in tüketim alışkanlıkları açısından giderek Avrupalılar'a benzemeye başladığı ortaya çıktı. Türkiye'deki yıl sonu harcamaları aradaki farklılıklara rağmen Avrupa ülkelerindeki gibi gerçekleşiyor.
Türkiye'de denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal finansman ve kurumsal risk alanlarında hizmet veren Deloitte'un "Yıl Sonu Harcamaları Araştırması" sonuçlandı. Deloitte'un her yıl yaptığı araştırma, özellikle Avrupa'nın yılbaşı döneminde belirginleşen tüketici eğilimlerini ortaya koyuyor. Avrupa'daki harcama eğilimleri ile Türkiye'deki eğilimlerin karşılaştırılması ilginç benzerlikler gösteriyor. Türkler'in özellikle Kurban Bayramı ve yılbaşının aynı aya gelmesinden dolayı, yıl sonu
harcamalarına eskisinden daha fazla kaynak ayırmaya başlaması dikkat çekiyor.
Deloittte'un tüm dünyada gerçekleştirdiği "Yıl Sonu Harcamaları Araştırması"na, EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde 15 ülkede 15 bin kişinin üstünde katılımcı yanıt verdi. Bu sayı, aynı zamanda geçen yıla göre iki misli artış göstererek, 2007 yılında sonuçların çok daha net hesaplanmasına da sağladı. Sonuçlar ağırlıklı olarak internetten olmak üzere telefonla veya yüz yüze bir soru formuna verilen cevaplarla alındı.
TÜRKLER AVRUPALILARDAN DAHA İYİMSER
Yıl sonu gelirken Avrupa ülkelerindeki tüketicilerin ekonomi ve tüketim konusundaki düşünce ve davranışlarını karşılaştıran araştırmaya göre, Türk tüketicileri Avrupa'dakilerden daha iyimser. Türk tüketicilerinin yüzde 32'si ekonominin istikrarlı olduğuna ve yüzde 17.3'ü ise ekonominin büyüdüğüne inanarak Avrupa'ya göre çok daha olumlu bir tablo çizdi.
Aynı zamanda tüketicilerin genel tavrını belirleyen gelecekle ilgili beklenti de Türk tüketicilerde çok daha olumlu. İrlanda, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz ve Kıbrıs'ta ankete katılanların kendi ülke ekonomileri ile beklentileri düşükken, Türk tüketicilerinin yüzde 42'si, 2008'de ekonominin az veya çok gelişeceğini düşünüyor.
Avrupalı tüketicilerin satın alma gücünde geçen yıla oranla düşüş yaşanırken, Türk tüketicilerin satın alma gücünde bir farklılık yaşanmadı. Yıl sonu harcamalarında Türk tüketiciler yüzde 76 gibi ağırlıklı bir oranla bütçelerini Kurban Bayramı'na ayırırken, Avrupalılar ise en çok yılbaşı için harcama yapıyor. Bununla beraber Türk tüketicilerin yüzde 19'u en önemli harcamalarını yılbaşında yapacaklarını ifade ediyor.
Türkler'in de dahil olduğu Avrupalılar'ın büyük bir çoğunluğu en değerli hediyeleri eşlerine alırken, kadınlar en pahalı hediyeleri eşleri ve çocukları arasında paylaştırıyor. Bu arada Türk tüketicilerin Avrupalılar'a benzemeyen bir yönü ise en pahalı hediyeyi kendilerine almak istemeleri olarak görülüyor. Türkiye'de tüketicilerin yüzde 14'ü en pahalı hediyeyi öncelikle kendilerine almak istiyor. Bu oran Avrupa ortalamasının iki katını buluyor.
Avrupalılar tarafından en çok kitap, müzik, kozmetik/koku gibi geleneksel hediyeler isteniyor ve bol miktarda alınıyor. Hediye çekleri de artık geleneksel hediyeler arasına girmiş bulunuyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu güney ülkelerinde, daha çok giyecek alınması tercih ediliyor. Türkiye'de giyeceğin yanı sıra en çok cep telefonu ve kitap isteniyor. Yine ilginç bir bulgu da Türkiye'de kadınların hediye olarak nakit para isteyebilmeleri.
Türk tüketicilerin giderek Avrupalılar'a benzeyen bir başka özellikleri ise, çevreye saygılı olmaları. Türkiye, İtalya ve Kıbrıs'taki tüketicilerin ortalama yüzde 65'i çevre konularına özellikle duyarlılık gösteriyor ve ürünlerin kaynağının etik olmasına dikkat ediyor. Avrupalılar'ın yüzde 63'ü ve Türkler'in yüzde 66'sı daha etik bir ürün için daha fazla para ödemeye hazır olduklarını söylüyor. Rapor, bu konuda da perakendecileri uyarırken, tüketicilerin bu yeni eğilimlerine hassas olmalarını istiyor.
TÜRK TÜKETİCİSİ ÜLKENİN İSTİKRARLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Tüketicilerin genel davranışlarını belirleyen bir başka etmen de politik ortamla ilgili değerlendirmeler olarak ortaya çıkıyor. Türk tüketiciler bu konuda da, Avrupa'ya göre çok daha olumlu düşünüyor. Türkiye'de ülkenin istikrarlı olduğunu düşünen tüketicilerin oranı geçen yıl yüzde 34 iken bu yıl yüzde 44'e çıktı. Ankete Belçika, İtalya ve Çek Cumhuriyeti'nden katılanlar ülkelerinde politik istikrarsızlık olduğunu düşünürken, İsviçre, İrlanda ve İskandinav ülkelerinde yaşayanlar ülkelerindeki siyasi
ortam konusunda kendilerini rahat hissediyor.
Avrupalılar'ın yıl sonu harcamalarında ortalama olarak sadece yüzde 3 civarında bir artış bekleniyor. Aralık ayı perakende satışlarında, İskandinav ülkelerinde yüzde 5.5 ve İngiltere'de de yüzde 7 artış yaşanacağı, geleneksel olarak yıl sonu harcamalarının çok arttığı Akdeniz ülkelerinde ise bu yıl çok küçük bir artış olacağı öngörülüyor. Yılbaşı harcamalarında dikkat çeken eğilimler ise şöyle:
"Gelişmiş ülkelerde büyüme yavaşlarken, gelişmekte olan ülkelerin büyük bir hızla büyümesi, her iki grubun harcamaları arasındaki farkı gittikçe azaltıyor. Dinsel ve kültürel farklılıklara rağmen, Türkiye'deki yıl sonu harcamaları giderek artıyor ve Avrupa harcamalarına benziyor. Türk tüketiciler alışveriş puanı kullanımında rekor kırıyor. Avrupalı tüketicilerin ortalama yüzde 36'sı alışveriş puanlarını kullanırken, Türk tüketicilerin yaklaşık yüzde 75'i kredi kartı harcamalarından elde ettikleri
alışveriş puanlarını yoğun bir şekilde kullanıyor. Türk tüketicilerin aksine Çek Cumhuriyeti ve Hollandalı tüketicilerin sadece yüzde 20'si alışveriş puanlarından faydalanabilecekleri kartları kullanıyor. En düzenli satın almayı yapan ve alışveriş puanları toplayan grup olan kadınlar, yılbaşında alışveriş puanlarının en büyük kullanıcısı olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkeye baclaştırıyor. Bu arada Tüğlı olarak, bu puanlardan mali gücü daha az olan tüketicilerin yararlandığı belirlenmiştir. Bu fenomen özellikle Eski Avrupa (Almanya, Hollanda, İrlanda, İsviçre ve Fransa) için geçerliyken, bu durum Akdeniz ülkelerinde (İtalya, Türkiye ve Portekiz) farklıdır; alışveriş puanlarının bu ülkelerdeki en büyük kullanıcılarını ekonomik gücü daha yüksek olan bireyler oluşturmaktadır."
Özellikle Alman, Türk ve Portekizli tüketiciler için geçerli olmak üzere tüketimi en çok etkileyen faktör, fiyat promosyonları olarak ön plana çıkıyor. Bir diğer etken ise "bir alana bir bedava" gibi promosyonlar. Rapora göre, tüketiciler mağazalar arasında fiyat farklılıklarının çok az olduğunu bildikleri için perakendecilerin yenilik, zengin ürün yelpazesi, sürekli gelişim taahhüdü, esnek açılış saatleri gibi etkenlerle fark yaratması gerekiyor. Yıl sonu tüketimi gelişmekte olan ülkelerde halen yüksek
olsa da, Kıta Avrupa'sında belli bir doygunluk görülmekte, Türk tüketiciler de aynı eğilimi izlemektedir.
Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Sorumlu Ortağı ve Tüketim Endüstri Lideri Uğur Süel, "Yıl Sonu Harcamaları Araştırması" için yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Her yıl yaptığımız bu araştırma ile perakende sektörüne tüketici harcama alışkanlıklarını ve yeni trendleri aktararak son derece olumlu bir bilgilendirme sağladığımıza inanıyorum. Ülkemizdeki harcama alışkanlıkları da, tüketicinin genel alışkanlıkları da, küresel gelişmelerden ayrı kalmamakta, kendi özellikleri ile değişmeler ve iniş-çıkışlar göstermektedir. Bunun yanında kültürel değişimler de, düşünülenden daha fazla tüketiciyi etkilemektedir. Deloitte Türkiye, Yıl Sonu Harcamaları Araştırması ile,
ülkemizin diğer sektörlerine olduğu gibi, perakende sektörüne de danışmanlık deneyimi ve uzmanlığını sunmaktan gururludur."