Yeni Adalet Bakanı'ndan ilk açıklamalar

ANKARA (ANKA) – Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa Mahkemesi'yle ilgili soruşturmaların sadece Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından yapılabileceğini bildirdi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin görevini Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin'den devraldı. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün savcılar tarafından dinlendiğine ve bu dinlemenin yasa dışı olduğuna ilişkin iddialarını ve Paksüt'ün Ergenekon savcıları aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan bir gazeteciyi yanıtlayan Ergin, "Anayasa Mahkemesi kuruluş kanunu ve tüzüğü böyle bir soruşturmanın mahkeme başkanlığı tarafından yapılmasını öngörüyor. Tabi şu anda sadece televizyonlarda dile getirilen bir iddia var. Bununla ilgili olarak bakanlığımıza intikal edecek bilgi ve belgeler olur ise bunlar incelenir ve gerekiyorsa işlem yapılır" dedi.
Ergin, Osman Paksüt'ün suç duyurusunun Adalet Bakanlığı'na ulaşıp ulaşmadığına ilişkin soruyu "Hayır" diye yanıtlarken, yanında bulunan Mehmet Ali Şahin "Daha bugün yeni başlıyor" diye espri yaptı.

Reklam
Reklam

Adalet Bakanı Ergin, Osman Paksüt'ün suçduyurusu sonrasında nasıl bir yol izleneceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Yapılan müracaatlar mevzuat çerçevesinde bakanlığımız tarafından inceleniyor, yapılan inceleme sonucunda eğer soruşturma izni vermeyi gerektirecek bir hadise varsa elbette bu yapılır. Ama yapılan müracaatlar yargının işleyişini etkilemeye dönük, soruşturmanın yönünü farklı mecralara kaydırmaya dönük gayretler şeklinde ise son durum, ön inceleme neticesinde ortaya çıkacak, şu anda peşin bir şey söylemek mümkün değil. Kamusal gücü kendisi kullanan kamu görevlisi kanunların kendisine verdiği görevi yanlış kullanmış ise bunun bir karşılığı olur. Ama bu çalışmalar da kendi mecraında yürüsün. Bunları etkilemeye dönük Türkiye'de maalesef çok yoğun bir müdahale var, bunu medya için söylemiyorum, çok farklı yönlerden müdahaleler yapılıyor. Birisinin eleştirdiği bir tavrı diğeri övgüyle karşılıyor, övgü de yanlış, yergi de yanlış, ama bir yanlış varsa bu yanlış bakanlığımıza intikal ettiği andan itibaren mutlaka değerlendirilir. Eğer haklılık payı var ise mevzuatımızda bunların karşılığı var gereken mutlaka yapılır."

Reklam
Reklam

ERGİN: DAVALAR FARKLI MECRALARA KAYDIRILMAMALI

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon davasının siyasallaştırıldığı iddiaları konusundaki görüşünü soran bir gazeteciye, "Deniz Feneri, Ergenekon ya da başka davaların kendi akışı içinde görülmesi gereken davalar. Bu davaların olduğundan farklı bir mecraya kaydırılması için yapılacak her türlü gayretin ve girişimin bakanlık olarak karşısında olacağız" karşılığını verdi. Adalet Bakanlığı'nın yargı altyapısını kolaylaştırmak, Türk hukuk sisteminin modernleşmesine katkı sağlamak ve koordinasyonu gerçekleştirme görevi bulunduğunu belirten Ergin, şöyle dedi:

"Bu görevler içinde bakanlığımız gerekeni yapacak. Anayasamızın, yasalarımızın emrettiği çerçevede zaten yargı organlarımız kendi görevlerini icraa ediyorlar. Bu işleyiş içinde görevini aşan olursa yargıyı yönlendirme gayretleri olursa bütün bunların karşılığı mevzuatımız içinde zaten düzenlenmiş. Onun için bağımsız yargının yapacağı çalışmalara, bakanlık olarak yapacağımız altyapı katkıları dışında müdahale etmemiz söz konusu değil. Yapılacak müdahaleleri zaten yaptırıma bağlayan cezai müeyyideler var. Onun için hem siyasilerin hem sivil toplumun hem yargı organlarının bu süreçlerin kendi mecraında işlemesi için katkı sağlaması lazım. Yargı faaliyetlerinin mecraı dışına taşırılması noktasındaki gayretler hem sistemimize hem ülkemize fayda getirmez" dedi.

Reklam
Reklam

"DENİZ FENERİ İÇİN ELEŞTİRİ DEĞİL BİLAKİS TEŞEKKÜR EDİLMESİ GEREKİR"

Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin ise gazetecilerin "Geçmişe baktığıınızda pişman olduğunuz bir konu var mı?" şeklindeki sorularını yanıtlarken Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak kendisinin suçlanmasnı kabullenemediğini bildirdi. "Aslında bu konuda şahsımın ve bakanlığımın tebrik edilmesi gerek" diyen Mehmet Ali Şahin, Almanya'nın Türkiye'den istediği dosyaları hiç vakit kaybetmeden gönderdiklerini, bu ülkeden gelecek dosyalar geciktiğinde ise Alman makamlarına gecikme sebebi konusunda yazılı başvuruda bulunduklarını belirtti. Şahin, "Böyle bir usul belki diplomatik teamüllere de uygun değildir. Gelir gelmez klasörlerin dosyaların içinde bulunduğu kutuyu siz takip ettiniz, görüntüleriniz var kameralarda, Ankara Başsavcılığı'na teslim ettik. ‘Geciktirdi, bakanlık taraf oldu' gibi değerlendirmeleri tamamen siyasi yaklaşımlar olarak değerlendiriyorum. Türkiye'nin gündeminde hangi dava olursa olsun politize edilmemelidir. Politize edilince iş raydan çıkıyor birtakım kişiler haksız yere soruşturuluyor. Ben hep Deniz Feneri diye nitelenen Almanya'daki davanın Türkiye deki soruşturmayla ilgili hiçbir engelleyici tavrım olmamıştır, hatta bu süreci mümkün olduğu kadar hızlandırmak için gayret etmişimdir, onun için bu tür suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Reklam
Reklam

CHP'nin kendisi hakkındaki Deniz Feneri davası iddialarını bir soruşturma önergesi şeklinde Meclise taşıdığını hatırlatan Mehmet Ali Şahin, 110 bulunamadığı taktirde CHP'nin önergesine kendisinin de imza atacağını, AKP milletvekillerini de buna teşvik edeceğini bildirdi. Mehmet Ali Şahin, "Bu isnatların hiçbirini kabul etmiyorum. Tamamıyla yanlıştır, siyasi amaçlıdır, hiçbir davayla ilgili, sizin gündeme getirmediğiniz başka davalarla ilgili benim talimat vermem onları yönlendirmem düşünülemez. Böyle bir şey yapılmamıştır, bundan sonra da yapılmayacaktır. Çünkü adalet bakanlığının görevi, bağımsız yargı organlarımızın hakimlerimizin savcılarımızın görevlerini en iyi yerine getirmeleri için altyapısını hazırlamaktır" dedi.

"HİÇBİR MAKAM KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL"

Mehmet Ali Şahin kabine değişikliğini nasıl karşıladığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de "Yedi yıla yakın süredir bakanlık yapıyorum hatta Sayın Başbakanımızdan daha uzun süredir Bakanlar Kurulu'nda bulunuyorum. Tabi zaman zaman bir nöbet değişimine ihtiyaç olduğu kanatindeyim. Sayın Başbakan da böyle uygun gördüler. Ben son derece huzurlu ve mutluyum. Hiçbir makam kimsenin tapulu malı değil, bu makamlara gelinir hizmet edilir ve zamanı gelince de bırakılır, ben yedi yıla yakın bir süre bakan olarak hizmet ettim elimden geldiğim kadar. Bu görevlerin gereğini yerine getirmeye çalıştım. Huzurlu bir şekilde buradan ayrılıyorum" dedi.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın