MERSİN (İHA) - Ailedeki ve iş yerindeki olumsuzlukların çıraklarda depresyon riskini artırdığı ortaya çıktı. Mersin Üniversitesi'nce yapılan araştırmada, iş yerinde
Çırakların yüzde 7.6'sının dayağa, yüzde 18.7'sinin küfür ve alaya maruz kaldığı, yüzde 10.8'inin de son bir yıl içinde intihar girişiminde bulunduğu belirlendi.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ve Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim elemanları, "Mersin Çıraklık Eğitim Merkezi Öğrencilerinde Depresyon Sıklığı ve Etkileyen Faktörler" konulu bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya Mersin Çıraklık Eğitim Merkezi'ne devam eden ve yaş ortalamaları 17 olan bin 152 çırak katıldı. Çalışmaya katılanların yüzde 83.3'ünü erkekler, yüzde 16.7'sini kızlar oluştururken, çırakların yüzde 89.3'ü ilköğretim mezunu, ailelerinin yüzde 62.6'sının aylık geliri asgari ücretin altında olduğu ve yüzde 37.4'ünün sosyal güvencesinin olmadığı bildirildi.
Araştırma sonucunda çırakların yüzde18.6'sında depresyonda olduğu açıklandı. Depresyon oranının kızlarda yüzde 26.6, erkeklerde yüzde 17 çıktığı, araştırmanın sonucuna göre, kızlar ve erkekler arasındaki depresyon farkı istatistiksel olarak anlamlı değil. Araştırma, çırakların yüzde 7.6'sının iş yerinde fiziksel istismara (dayak), yüzde 18.7'sinin duygusal istismara (küfür ve alay) maruz kaldıklarını, bu çıraklarda depresyonun daha fazla görüldüğünü de ortaya koydu.
Çıraklarda depresyonu tetikleyen bir başka etken de aile içinde yaşanan kavga. Araştırmaya katılan çırakların yüzde 19.4'nün ailesinde kavga ve geçimsizlik olduğu ve bu durumun da depresyon riskini artırdığı belirlenirken, çırakların yüzde 10.8'nin son bir yıl içinde intihar girişiminde bulunduğu ortaya çıktı. Çıraklarda alkol ve sigara kullanımı da depresyon riskini artırıyor.
Araştırmanın sonucuna göre, ailedeki ve iş yerindeki olumsuzluklar çıraklarda depresyon riskini artırırken, koruyucu hekimlik açısından, Çıraklık Eğitim Merkezleri'nde bir psikolojik danışman istihdam edilmesinin bu riski azaltmaya katkıda bulunacağı ancak kesin çözümün; hükümet, işveren, meslek kuruluşları ve ailelerin işbirliği ile 0-18 yaş arasında çocukların çalışmasının ortadan kaldırılması olduğu ifade edildi.