Diş gıcırdatma kısa vadede büyük bir sorun gibi gözükmese de uzun vadede ağız sağlığına büyük zararlar verebilir. Bunlar arasında dişlerde aşınma, çene eklemlerinde ağrı, baş-boyun bölgesinde gerginlik ve hatta uyku kalitesinde bozulma gibi olumsuz sonuçlar meydana gelebilir. Bilhassa sabahları dişlerde hassasiyet, çene kaslarında yorgunluk ya da baş ağrısı ile uyanmak bruksizmin en yaygın belirtileri arasındadır.
Bu nedenle diş gıcırdatma sorunu erkenden fark edilip tedbir alınmalıdır. Aksi halde hem diş sağlığını hem de genel yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyebilir.
Bruksizm yani halk arasında diş gıcırdatma sorunu genellikle kişinin uyku esnasında farkında olmadan yaptığı bir durumdur. Bu normal kabul edilmeyen bir davranıştır.
Araştırmalara göre bruksizmin genetikle bağlantılı olabileceği düşünülmektedir. Diş gıcırdatma sorunu toplumda her 5 kişiden 2’sinde görülmektedir. Bu kişilerin bir kısmı dişlerini sıkarken uyguladıkları aşırı kuvvet nedeniyle dolgularında ya da dişlerinde kırılmalar yaşayabilmektedir. Kimileri ise çene eklemiyle ilgili sorunlar, baş ağrısı ve yüz ağrısı yaşamaktadır.
“Diş gıcırdatmasının sebepleri tek bir başlıkta toplanamaz. Diş gıcırdatma sorunun ortaya çıkmasında hem fiziksel hem de psikolojik birçok etken rol oynayabilir. En sık karşılaşılan nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Günlük yaşamın yoğunluğundaki iş veya okul stresi en büyük faktörler arasında yer almaktadır. Bunların hepsi uyku sırasında farkında olmadan dişlerin sıkılmasına yol açabilir.
Depresyon, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklar kaslarda istemsiz kasılmalara sebep olabilir. Bu nedenle diş sıkma alışkanlığını tetikleyebilir.
Bilhassa magnezyum ve kalsiyum eksikliği nedeniyle kas ve sinir sistemi olumsuz etkilenir. Bu da diş gıcırdatmaya zemin hazırlar. Bu nedenle dengeli beslenme oldukça önemlidir.
Ailesinde diş gıcırdatma öyküsü olan kişilerde bu durumun görülme ihtimali daha yüksektir.
Uyku apnesi gibi sorunlar gece boyunca nefesin kesilmesine ve vücudun strese girmesine neden olur. Bu da dişlerin farkında olmadan sıkılmasına yol açabilir.
Çocuklarda bu durumun görülmesi genellikle süt dişlerinin dökülmesi, kalıcı dişlerin çıkması veya büyüme sürecinden kaynaklanır. Öte yandan okul stresi ya da aile içerisindeki değişiklikler de tetikleyici unsurlar olabilir.
Diş gıcırdatmanın en yaygın tedavi yöntemlerinden biri gece plağı kullanımıdır. Gece plağı dişlerin birbirine sürtünmesini engelleyen özel bir aparat olarak tasarlanmıştır. Diş hekimleri kişiye uygun bir şekilde diş plağı hazırlar. Bu aparat dişleri aşınma, çatlama ya da kırılmalardan korur. Bununla beraber çene kaslarını da rahatlatır.
Diş gıcırdatmanın en önemli nedenlerinden biri stres olarak kabul edilir. Bu nedenle stres yönetimi tedavinin önemli bir parçasıdır. Bu sebeple oluşan diş gıcırdatması meditasyon, derin nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri ile önlenebilir. Bu esnada stres seviyesinin azaltılarak çene kaslarının istemsiz kasılmaması amaçlanır. Bu yöntemler düzenli olarak uygulandığında uzun vadede diş gıcırdatmasını hafifletebilir.
Bazı kişilerde görülen diş gıcırdatma ise dişlerin yanlış hizalanmasından kaynaklanır. Bu durumda diş hekimi ortodontik tedavi ile dişlerin doğru konumlanmasını sağlar. Diş gıcırdatması tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri de botoks enjeksiyonudur. Çene kaslarına uygulanan botoks kasların gevşemesine yardımcı olur ve istemsiz kasılmaları azaltır. Bu da diş gıcırdatmasını engeller.