HABER

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş cezaevinden tahliye edildi

Halk TV'nin canlı yayınına ilişkin "bilirkişinin konuşmasının ifşa edilmesi" ve "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" suçlarından haklarında dava açılan sanıklar Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker'in yargılandığı ilk duruşmada karar açıklandı. Tüm gazeteciler hakkında beraat kararı verildi. Tutuklu bulunan Suat Toktaş da Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden tahliye edildi.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş cezaevinden tahliye edildi

İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Suat Toktaş ile tutuksuz sanıklar Barış Pehlivan, Seda Selek, Hakan Kürşad Oğuz, Serhan Asker ve avukatları katıldı.

Duruşmayı ayrıca CHP Genel Başkan yardımcıları Burhanettin Bulut, Gökhan Zeybek, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Utku Çakırözer ve Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda izleyici de takip etti.
thumbs_b_c_025a985692001b4baf0d02813e57eb3c
Duruşmada savunması alınan sanık Seda Selek, Halk TV'de 11.00-13.00 saatleri arasında 'Neden-Sonuç' programını ekip arkadaşlarıyla hazırlayıp sunduğunu, programda ani gelişmelere göre son konuşacakları konuların değişebildiğini söyledi.

Olay günü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun basın açıklamasının kendi program saatine sarktığını, bu konuşmayı canlı yayında verdiklerini dile getiren Selek, "30-40 dakika açıklamadan sonra bize süre kaldı, bu konuyu konuşmaya devam ettik. Kulağıma rejiden önemli haber içeriği olduğu ve onu yayına vermemiz gerektiği söylendi. İçeriğinden haberim yoktu. Gazeteci arkadaşımız Barış Pehlivan'ın haberi olduğu söylendi. Ve ben bu içeriği bu şekilde anonslayarak ekrana getirdim. Bu söz konusu kişiyle görüşmenin kaydıydı. Bu içerikle ilgili yorum yapacak veri yoktu görüşme kısa sürmüştü. Suçlamaları kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.

Sanıklardan Hakan Kürşad Oğuz da savunmasında, 30 yıllık gazeteci olduğunu dava konusu olayın yaşandığı gün İBB'de İmamoğlu'nun basın toplantısında olduğunu söyledi.

640x480

Toplantı başlangıcından itibaren Türkiye'nin en çok merak ettiği ismin "müşteki bilirkişi" olduğunu, günün en önemli haber konularından biri haline geldiğini belirten Oğuz, daha sonra binanın dışında sanıklardan Pehlivan'ın telefon görüşmesi yaptığını gördüğünü, bilirkişiyle görüştüğünü anladığını kaydetti.

Oğuz, gazetecilik refleksiyle ileride yapılabilecek haberde konuşmaların net ve kesilmeden verilmesi amacıyla kaydettiğini ifade ederek, "Tüm sorulara yanıt veren esprili tarzı vardı. (Müşteki) Kendisi de gazeteciyle konuşma yaptığını biliyordu. Akabinde tamamen gazetecilik refleksiyle yaptığım kaydı Suat Toktaş'a gönderdim. Biz bunu yayınlamasak bile mutlaka haberi yapılacaktı. Suç işleme kastım yoktu. Suat Toktaş'ın da suç işleme kastı yoktu. Onun da gazetecilik refleksiyle yaptığını düşünüyorum. Benim ses kaydetmemin tek sebebi aracısız şekilde hafızaya almak ve kaydetmektir benim tarafımdan ifşanın olmadığını belirtmek isterim." dedi.

Pehlivan ise savunmasında İmamoğlu'nun basın toplantısı bittikten sonra hakkındaki iddiaları sormak için bilirkişiyle görüştüğünü savundu.

Bilirkişinin telefon görüşmesinde kendisiyle görüşmek istemediğine dair cümle kullanmadığını, esprili yanıtlar verdiğini belirten Pehlivan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Tutuklu sanık Suat Toktaş da savunmasında dava konusu olayın gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

İmamoğlu'nun açıklamalarının ardından kamu merakı oluştuğunu, iktidar ya da muhalefet herkesi aradıklarını, haber merkezinde kendilerinin müştekiye ulaşmaya çalıştıklarını sanık Pehlivan'ın daha önce ulaştığını söyledi.
thumbs_b_c_fd5f2a652eeca5315e08ae842bd0a723
Toktaş, görüşmenin yayınlanması için izin olmadığını bilmediğini, böyle bir durumda izin almaya çalışacağını savunmasında anlattı.

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı sanıklar Pehlivan, Oğuz, Selek, Toktaş ve Asker'in "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" ve "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlarından 5'er yıldan 11'er yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme kararını açıklayacağını bildirerek, sanıklardan son sözlerini sordu.

Toktaş son sözünde, "38 yıldır gazeteciyim. Gazeteciliği şartlara göre yapmıyorum, savcı şartlara göre iddianame hazırladı, adaletin şartlara göre işlememesini temenni ediyorum." dedi. Diğer sanıklar da son sözlerinde beraatlerini talep etti.

Davayı karara bağlayan mahkeme, "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan "yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu" gerekçesiyle tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

Mahkeme, sanıkların üzerine atılı "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" suçuna ilişkin ise, dava şartı olan uzlaştırma prosedürü gerçekleşmemiş olduğu kanaatine vararak bu suç yönünden tefrik kararı verilerek, uzlaştırma bürosuna müzekkere yazılmasına hükmetti.

Sanık Suat Toktaş hakkında ise delillerin toplanmış olduğu gerekçesiyle adli kontrol şartıyla tahliye kararı veren mahkeme, diğer sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, mahkeme kararını istinaf edeceği ve Toktaş'ın tahliye kararına da itiraz edeceği bildirildi.

TOKTAŞ TAHLİYE EDİLDİ

Toktaş, tutuklu bulunduğu Marmara Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden serbest bırakıldı. Suat Toktaş, ailesi ve çalışma arkadaşları tarafından karşılandı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısının, sanık Seda Selek'in hazırlayıp sunduğu programda Halk TV'de canlı yayınlandığı ve akabinde basın toplantısındaki hususlara ilişkin kamuoyu baskısı oluşturmaya yönelik müşteki S.B'nin isminin programda açıklanarak canlı yayında konuşulmaya devam edildiği kaydedilmişti.

Sanık Barış Pehlivan'ın müştekiyi telefonla arayarak irtibat kurmaya çalıştığı ve rızası olmadan aralarındaki konuşmayı kaydettiği belirtilen iddianamede, müştekinin konuşmak istemediğini ısrarlı şekilde beyan etmesine rağmen Pehlivan'ın görüşmeleri kayıt altına aldığının bilinciyle konuşmaya devam ettiğine işaret edilmişti.

İddianamede, müşteki S.B. ile gerçekleşen telefon görüşmesinin sesinin Pehlivan tarafından dışarıya verildiği, tutuklu sanık Kürşad Oğuz'un sesi kayıt cihazıyla kaydettiği bilgisi verilmişti.

Kaydın, Oğuz tarafından sanık Suat Toktaş'a gönderildiği ifade edilen iddianamede, Toktaş'ın da kaydı sanık Selek'e gönderdiği ve canlı yayında yayınlandığı aktarılmıştı.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede sanıklar Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz hakkında müşteki olan bilirkişiyle yapmış oldukları görüşmeyi kayda aldıkları gerekçesiyle "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" ve "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlarından 6'şar yıldan 14'er yıla kadar hapis talep edilmişti.

Sanıklar Seda Selek, Suat Toktaş ve Serhan Asker'in ise suça konu ses kaydını birbirleri ile paylaşıp canlı yayında yayınladıkları gerekçesiyle "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" ve "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlarından 4'er yıldan 9'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.Bu içerik Metin Yamaner tarafından yayına alınmıştır

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Okuyucu Yorumları 1 yorum
yargısız infaz yapan troller utanırmı bilemem !

En Çok Aranan Haberler