Tüm dünyada hızlı bir şekilde yaygınlaşan ve kullanıcı sayısı gitgide daha da artan internet Türkiye’de ilk kez 1993 yılında kullanılmıştır. İlk internet bağlantısı Türkiye’de 1993 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan NSFNET’e bağlantı yapılarak gerçekleştirilmiştir. 1996 yılında ise TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) bünyesinde Ulusal Akademik Ağ ve bilgi Merkezi (ULAKBİM) adı ile bilgi merkezi kurulmuştur. Akademik olarak da bu merkez kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde kullanılan gelişmiş teknolojiler gelişmeden önce internet bağlantıları çevirmeli ağ adı verilen bir sistem ile gerçekleştirilmiştir. Çevirmeli ağ, bir özel ağa ve internete erişim sağlayabilmek için bir telefon hattının ve bir modemin kullanıldığı ağ türüdür. Bu bağlantı telefon numarası çevrilerek kurulmaktadır. İlk kez kullanıldığı dönemlerde internete bağlanmak için 99 ve 1 sayılarının yer aldığı numaralar kullanılmıştır.
Çevirmeli ağ bağlantısı kurabilmek için aranılan numarada internet bağlantısı kurulması için cihazlar tarafından ses sinyalleri alınmaktadır. Kablo internet, fiber internet, ADSL ve 3G teknolojilerinin yaygınlaşması ile çevirmeli ağ hızı ve ekonomik kriterler düşünülerek zayıf kaldıkları belirlenmiştir. Bu yüzden de zaman içinde popülerliğini kaybederek daha az kullanılır hale gelmişlerdir.
Bir teknoloji devrimi olarak da kabul edilen internet 90'lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Ancak eski dönem internet bağlantıları bugün kullanılan teknolojilerden çok farklı bir çalışma prensibi ile çalışmaktadır. Eski tip internet bağlantıları çevirmeli ağ adını almıştır ve kendine has bazı özellikleri bulunmaktadır.
Henüz ADSL adı verilen bağlantı türünün bulunmadığı dönemlerde çevirmeli bağlantı kullanılmaktadır. Bu bağlantı türünde internete bağlantı sağlayabilmek için bilgisayar ile telefon hattı bir arada kullanılmıştır. Eski tip çalışma prensibine göre yapılan çevirmeli ağ bağlantısının en çok hatırlanan özelliği ise kendine has sesidir.
Çevirmeli ağ bağlantıları gerçekleşirken çevirmeli ağ sesi adı verilen bir ses meydana gelmektedir. İlk bağlantı aşaması gerçekleşirken ana merkez ile iletişime geçen bilgisayarların hoparlör kısımlarından çevirmeli ve son derece farklı bir telefon sesi duyulmaktadır. Bu ses bir cızırtı gibi de çıkmaktadır. İnternete bağlantı kurulduğu ise bu cızırtı benzeri sesin bir tür hışırtı sesine dönmesi gerçekleşmektedir.
Çevirmeli ağ sesi önce cızırtı daha sonra ise hışırtı benzeri olarak duyulmaktadır. Eski tip bağlantılarda modem karışık bir ağ üzerinden dijital verileri mesafeye iletme hedefi doğrultusunda gerekli görülmüştür. Sesi temsil eden analog voltaj sinyalini taşımak üzere tasarlanmış olan bir çift iletken olan ulusal telefon ağıdır. Duyulan çevirmeli ağ sesi analog bir taşıyıcı üzerinde ilerleyen dijital veri sinyalinin hoparlörlere iletilmesi ile meydana gelen bir etki olarak tanımlanmaktadır.
Günümüzde telefon şirketleri duyulması mümkün olan frekanslar dışında dijital iletimleri hızlarına imkan tanımıştır. Günümüzde DSL hala varlıklarını sürdürmektedir. Ancak birçok telekomünikasyon şirketi bakır kablolamayı GPON kablolama sistemi ile değiştirmektedir. Bu kablolama optik fiber kablolamadır.
Günümüzde optik fiberleri ise daha esnek ve daha sağlamdır. Çevirmeli ağ sesi modemlerin sadece ses frekanslarını taşıyabilen telefon hatları üzerinden veri gönderebilmek için kullandıkları tonlar olarak değerlendirilmektedir.