ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki terör odakları konusunda bugüne kadar sabırlı ve dirayetli bir tavır sergilediğine işaret ederek, "Ancak her gün başka bir şehirde al bayrağa sarılı şehit cenazeleri kaldırılırken, analar ağlarken, bebeler yetim kalırken, Türkiye'den kimse bu noktada artık sabır isteme hakkına sahip değildir, olamaz" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Irak'ta yapılan Anayasa referandumu konusunda değerlendirmelerde bulundu. Irak'ta, 15 Ekim 2001'de öngörülen takvim çerçevesinde Anayasa referandumu yapıldığını hatırlatarak, Sünniler'in yaşadığı bölgelerden 1 veya 2'sinde "hayır", diğer tüm bölgelerde ise "evet" oyunun ağırlıkta olduğunu kaydetti. Anayasa'nın mükemmel bir metin olduğu ve Iraklılar'ın tümünün iradesini yansıttığı kanısında olmadıklarını belirten Erdoğan, Anayasa'nın merkezi yapıyı güçsüzleştirirken, federal bölgelere güçlü yetkiler tanıdığına işaret etti. 15 Aralık seçimlerinden sonra oluşacak Parlamento'nun Anayasa'yı bir defaya mahsus olmak üzere tadil edebilecek olmasının, umutlarını biraz olsun artırdığını söyleyen Başbakan Erdoğan, referandumun olaysız bir şekilde geçmesinin ise memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Dileğimiz Irak'ta demokrasinin, bütün kesimlerin katkılarıyla tesis edilmesi ve Irak Anayasası'nın ortak bir iradeden doğmasıdır" dedi. Iraklılar'ın, yapıcı bir işbirliği ruhuyla hareket etmeleri halinde bu süreçten birlik ve beraberlik içinde çıkabilecekleri yönündeki umutlarını koruduklarını belirten Başbakan Erdoğan, Irak'ın yaşadığı sıkıntılardan biran önce arınarak düze çıkması ve Irak halkının demokrasi ve barış içinde bir geleceği inşa etmesinin en büyük arzuları olduğunu kaydetti. Erdoğan şunları söyledi:
"Irak'ta herhangi bir kesimin dönemsel avantajlara dayanarak ortak mutabakatı geçersiz sayan kazançlar elde etmesi, bu kazançları diğer taraflara empoze etmesi, kalıcı çözümün önündeki en büyük engel olacaktır. 12 Ekim'de varılan mutabakat kapsamında 15 Aralık'tan sonra oluşacak Parlamento'nun, Anayası'yı gerekirse tamamen değiştirebileceğini hatırlatmak isteriz. Esasen bu referandumla kabul edilen Anayasa, kendi başına bir sonuç ifade etmemektedir. Daha ziyade Parlamento tarafından verilecek yeni şeklini almayı bekleyen bir çalışma çerçevesi hüviyetindedir. Dileğimiz 15 Aralık sonrasında ortaya çıkacak Parlamento'da tüm kesimlerin iradesini yansıtacak değişikliklerin gerçekleştirilmesidir. Bunun için Irak'taki tüm partilerin seçimlere katılması ve seçimlerin uluslararası gözetim altında yapılması önem
taşımaktadır."
Başbakan Erdoğan, uluslararası gözetim konusunda, başta ABD ve BM yetkilileri olmak üzere, uluslararası toplumun temsilcileriyle değerlendirmelerin devam ettiğini anlattı.
TÜRKMENLER VE KERKÜK KONUSU Türkiye'nin, Irak'ta yaşanan gelişmeleri yakın bir ilgiyle izlediğini vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkenin menfaatlerinin, Türkiye'nin içine kilitlenmiş dar bir vizyonla korunamayacağını biliyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye'nin, Irak'ın birlik ve beraberlik içinde demokratik bir geleceğe uzanmasına yardımcı olma arzusunda olduğunu dile getiren Erdoğan, özellikle Türkmenler'in durumu ve Kerkük konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurguladı. Türkmenler'in Irak'ın yeni siyasi yapısında layık oldukları yeri almaları için güçlü bir siyasi yapı oluşturmalarını desteklemeye devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, Kerkük'ün durumu konusunda da bölgede sorumluluğu bulunan ülkeler ile gerekli görüşmelerin sürdürüldüğünü anlattı.
Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'taki terörist odakların temizlenmesi konusunda da önemli mesajlar verdi. Yaptıkları görüşmelerde Kuzey Irak'taki terörist odaklarla etkin mücadele edilmesi lüzumunu da vurguladıkları başlıca hususlar arasında olduğunu bildiren Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin bugüne kadar sabırlı ve dirayetli bir tavır sergilediğini kaydederek şöyle konuştu:
"Ancak her gün başka bir şehirde al bayrağa sarılı şehit cenazeleri kaldırılırken, analar ağlarken, bebeler yetim kalırken, Türkiye'den kimse bu noktada artık sabır isteme hakkına sahip değildir, olamaz. Şu gerçek herkes tarafından, özellikle de bölgede sorumluluğu olanlar tarafından bilinmelidir. Milletimiz bölgedeki bu terörist odakların temizlenmesi için bizden etkin adımlar atılmasını bekliyorlar. Gereğinin yerine getirilmesi noktasında bizler de hatırlatmak isteriz. Bizler bu konuda gereğinin, vaktinde, zamanlamasını da iyi yapmak kaydıyla yerine getirilebileceğinin bilinmesini hatırlatıyoruz."
Başbakan Erdoğan, 2006 yılı bütçesinin Meclis'e sevkedildiğini belirterek, 2006 bütçesinin Türkiye'nin önceliklerini içerek bir bütçe olacağını duyurdu. Türkiye'de ilk defa 3 yılı kapsayan bir bütçe hazırlandığına dikkat çeken Erdoğan, bunun anlamının, Türkiye'de ekonomik istikrarın, güvenin, sağlamlığın yerleştiği olduğunu vurguladı. Bunun, bütün sektörler için yeni bir dönemin başlangıcı olacağını, hükümetin de bu hedeflerle kendisini bağlamış olacağını dile getirdi. Bütçe açığının yüzde 60'lık küçülme ile 8.1 milyar YTL'ye düştüğünü kaydeden Erdoğan, geçen yıl bütçe açığının 21 milyar YTL olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Erdoğan, 12 milyar YTL'lik açığın kapandığını açıkladı. Bu bütçeyle 2006 yılında yatırımlarda, 2005 yılına göre ciddi bir artış olacağına dikkat çeken Erdoğan, bütçeye 'yatırım önceli l edilen Anayasa, kendi başına bir sonuç ifade etmemekkli' bir bütçe de denilebileceğini kaydetti. Yatırımların hız kazanacağını ve Köyü Destekleme Projelerinin sürdürüleceğini anlatan Erdoğan, bu projelerin büyük bölümünün 2006 yılı sonuna kadar tamamlanacağını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Mavi Akım Projesi'nin açılışının 17 Kasım'da Samsun'da gerçekleştirileceğini açıklayarak, Mavi Akım'ın açılışını Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile birlikte yapacaklarını kaydetti.