Kürt aydınlarından sağduyu çağrısı
İSTANBUL (ANKA)- Aralarında eski milletvekili Tarık Ziya Ekinci, Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, yazar Suzan Samancı, gazeteci Hüseyin Deniz, Filolog Şefik Beyaz, avukat Hasip Kaplan, Orhan Miroğlu, DEP eski milletvekillerinden Mahmut Alınak, Sedat Yurttaş gibi isimlerin bulunduğu 108 Kürt aydını yayınladıkları deklarasyonda, Türkiye'nin şoven bir havaya sokularak, toplumlararası bir çatışmaya itilmek istediğini belirterek, hükümeti sorumlu davranmaya çağırdı.
Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, gazeteci Hüseyin Deniz ve Filolog Şefik Beyaz, İHD İstanbul Şubesi'nde düzenledikleri basın toplantısında, aralarında sanatçı, eski parlamenter, gazeteci, akademisyen, avukatların da bulunduğu 108 Kürt aydınının imzaladığı ortak deklarasyonu kamuoyuna açıkladı. Deklarasyonda, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesiyle başlayan kaygı verici gelişmelerin tırmanarak devam ettiğine dikkat çekildi ve muhalif düşünceye yönelik baskıların artarak sürdüğü kaydedildi. Deklerasyonda, bu süreçte DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'e ve Meclis Araştırma Komisyonuna verdiği bilgiden dolayı Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe'ye ağır cezalar verildiği, partinin binalarının peş peşe basıldığı, belediye yöneticilerinin gözaltına alındığı, Gündem, Yaşamda Gündem, Azadiya Welat ve Güncel gibi Kürt sorununa duyarlı gazetelerin kapatıldığı hatırlatıldı.
Ülkücüler üzerinden linç eylemlerinin pompalandığının dile getirildiği deklarasyonda, şöyle denildi:
"Son 3 ay içinde yaşanan olaylar, ülkenin en karanlık dönemleri olarak nitelendirilen 92-93 yıllarını çağrıştırıyor. Kürt sorununun barışçıl demokratik yollarla çözümünden yana olmayan ve demokratik bir Türkiye istemeyen statükocu güçler, kamplaşma faaliyetlerini derinleştirmeyi sürdürüyor. Tarih boyunca hayali düşmanlar yaratan bu güçler, son olarak federal demokratik bir Irak oluşumuna da karşı cephe açmış bulunmaktadır. Güney'e operasyon, Kerkük'e müdahale çabaları teşvik ediliyor, ülkeyi savaşa ve bataklığa sürükleme arzuları güç kazanıyor. Siyaset dili hem içe hem de dışa yönelik giderek tedirgin edici boyutlar kazanıyor. Kürt siyasetçe ve temsilcilerine yönelik ‘yaratık', ‘postal öpücüler', ‘hain' gibi sıfatlar, Kürtleri rencide ediyor."
Hükümetin bu gelişmelere "seyirci" kaldığının öne sürüldüğü deklarasyonda, Öcalan'ın zehirlendiğine ilişkin iddiaları araştırmak için bağımsız bir heyet oluşturularak İmralı'ya gönderilmesi de istendi.
Deklarasyonda, Türkiye'nin, şoven bir havaya sokularak, toplumlar arası bir çatışmaya itilmek istendiği dile getirilerek, "Bu ülkeye sevgiyle bağlı olan her yurttaşı, her aydını bu tehlikeli gelişmelere karşı uyanık olmaya ve provokasyonlara gelmemeye, hükümeti de sorumlu davranmaya davet ediyoruz" denildi.
Haber Gönder
