HABER

Neden bazı insanlar yalnız kalmaktan hoşlanırken bazıları yalnızlığa katlanamaz?

Doğası gereği insan sosyal bir varlıktır. Bu durum da insanın tarihsel olarak topluluklar içinde olmayı tercih etmesinin ve topluluklar kurmasının temel nedenlerinden biri olarak kabul edilir. İnsanın tek başına hayatta kalmakta zorlanması duygusal, fiziksel ihtiyaçlarına bağlı olarak gelişen bir özelliğidir.

Neden bazı insanlar yalnız kalmaktan hoşlanırken bazıları yalnızlığa katlanamaz?

İnsan var olduğu günden bu yana yalnızlıktan kaçmış olan sosyal bir varlıktır. Duygularını, düşüncelerini, çeşitli fiziksel ya da duygusal ihtiyaçlarını başka insanlarla paylaşma ve sosyalleşme ihtiyacı duyar. Bu ihtiyaç da insanı sosyal bir varlık haline getirmiş ve başka insanlarla iletişim ve etkileşim haline girmesi konusunda yönlendirmiştir. İnsanlar bazı durumlarda yalnız kalmak isteyebilse de aslında tek başına kalmaktan mümkün olduğunca kaçınır. Yalnız kalma fikri, insanı bunu istediği zamanlar dışında korkutan bir durumdur. Çünkü insanlar için başka insanlar ihtiyaç olarak değerlendirilir ve yalnızlık korkutucu gelir.

İnsanlar arasında nasıl bir bağ vardır?

Evrimsel olarak insanlar birbirlerine bağlı olarak hayatta kalmayı başarmış olan canlılardır. Yüzlerce yıl boyunca bir arada yaşamak ve topluluk oluşturmak insanların güvenliklerini sağlamak ve kaynaklarını paylaşma açısından hayati bir öncelik olarak kabul edilmiştir. Ancak insanın yalnızlıkla ve diğer insanlarla olan ilişkileri aynı zamanda biraz karmaşık bir durum olarak kabul edilir. Çünkü insanlar bazen etrafında başka birileri olsun isterken bazen de diğer insanlardan kaçma eğilimi gösterebilirler. Kendilerinin de anlamlandıramadığı ve açıklayamadığı bir biçimde yalnız kalma isteği içinde olabilirler.

İnsanların yalnızlık konusunda hissettikleri duygular ve düşünceler çok katmanlı olur. Bir taraftan yalnız kalma isteği duyarken diğer taraftan başka insanlarla görüşme isteği hissedebilir. Bu durumlar insana bazen rahatlama hissettirirken yalnızlık konusunda duyulan korkular tetiklenebilir. Yalnız kalan bir insan, bir grup insan içinde bulunan koruyucu unsurlardan mahrum kalacağını bildiği için rahatsızlık duyabilir.

İnsanlar diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim içinde girmedikleri zaman kendilerini çok yalnız ve savunmasız hissedebilirler. Bu yalnızlık duygusu psikolojik ve duygusal bakımdan oldukça ağır gelebilir.

Neden bazı insanlar yalnız kalmaktan hoşlanırken bazıları yalnızlığa katlanamaz?

İnsanlarda oluşan yalnızlık hissi, kişilere birçok farklı açıdan ağır ve kötü gelebilir. Bu da insanları depresyona ve anksiyete gibi sorunlara itebilir. Bir insanın etrafında hiç kimse olmadığı zaman insan kendini güvende hissetmez ve daha az değerli hissederek özgüvenini kaybedebilir. Bilimsel olarak bu durum bağlanma teorisi olarak açıklanmaktadır. Bağlanma teorisi insanların diğer insanlar ile kurdukları duygusal bağların, güven ve duygusal bir denge üzerinde çok büyük rol oynadığını savunmaktadır.

Sosyal bağlar yalnızlık hissinin getirdiği olumsuz duygulardan kaçınabilmek ve korunabilmek adına son derece önemlidir. Yalnızlık; stres, depresyon ya da anksiyeteye neden olabilirken başka birçok psikolojik problemi de tetikleyebilmektedir. Birçok kişi yalnız kalmak istemediği halde sosyal etkileşimlerin sınırlı olduğu durumlarda bu duygular ile başa çıkma çabası içine girer.

Yalnız kalmaktan hoşlanan ve bir an bile yalnız kalmaya katlanamayan insanlar arasında çok büyük farklar bulunur. Bu durumun altında yatan çeşitli nedenler kendilerini çevresel faktörler, psikolojik ya da biyolojik koşullar olarak gösterebilir. Bazı insanlar yalnız kalmayı bir tür özgürlük olarak değerlendirirler. Bu kişiler genel olarak içe dönük özellikteki kişilerdir.

Bazı insanlar ise yalnızlık düşüncesine dahi katlanamazlar. Yalnızlık hissinden çok ciddi derecede rahatsız olan bu kişilerin bu özelliklerini tetikleyen birçok neden vardır. Böyle düşünen ve hisseden insanlar içen sosyal etkileşim diğer her şeyden çok daha önemlidir.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler