Parmak çıtlatma alışkanlığı özellikle masa başında çalışanlar, ders çalışan öğrenciler ya da ellerini sık kullanan kişiler arasında yaygındır. Kimi insanlar farkında olmadan gün içinde defalarca bu hareketi tekrar ederler. İşin ilginç tarafı parmak çıtlatmanın kişilerde farklı tepkiler uyandırmasıdır. Kimileri bu sesi duyduğunda rahatsız olurken kimileri için bu tamamen rahatlatıcı bir durumdur. Bu noktada merak edilen konu ise parmak çıtlatınca çıkan sestir.
Parmak çıtlatmak bazı insanlar tarafından alışkanlık haline getirilen davranışlardan biridir. Bu davranış basit bir hareket gibi görünse de arkasında ilginç bir bilimsel süreç yatar. Çevremizde sıkça “parmaklarını çıtlatırsan ilerde eklem sorunların olur” gibi uyarılar duyarız. Fakat bu uyarılar bile parmak çıtlatmaktan keyif alan kişilerin alışkanlıklarını değiştirmez. Bu noktada merak edilen konu ise parmak çıtlatıldığında ortaya çıkan sesin nasıl oluştuğudur.
1971 yılında İngiltere’de Leeds Üniversitesi’nde görev yapan bir grup araştırmacı parmak çıtlatma sırasında çıkan sesin sebebini açıklamak için bir hipotez geliştirdiler. Araştırmacılara göre parmak eklemlerinde bulunan “sinovyal sıvı” adı verilen eklem sıvısında küçük gaz kabarcıkları bulunur. Parmağımızı çektiğimizde ya da çıtlattığımızda bu kabarcıklar patlar ve ortaya duyduğumuz o “çıt” sesi çıkar. Fakat daha sonraki çalışmalar bu teoriyi tam olarak doğrulamadı. Çünkü parmağı çıtlatıldıktan sonra bile bu kabarcıkların hala eklem sıvısında varlığını sürdürmeye devam ettiği görüldü.
Yıllar sonra Vineeth Chandran Suja ve Abdul Barakat adında iki araştırmacı bu konuyu tekrar ele almaya karar verdi. Bu ses ile ilgili daha kesin bir cevap bulmak için parmak ekleminin geometrik yapısının ayrıntılı bir modelini geliştirdiler. Araştırmalarında parmak çıtlatma esnasında eklemdeki basıncın aniden değiştiğini ve bunun da sıvıdaki küçük kabarcıkların hızla bir noktada toplanmasına yol açtığını keşfettiler. Bu hızlı yığılma ve hareket hali eklem içerisinde ani bir titreşim oluşturmaktadır. Dolayısıyla parmaklarımızı çıtlattığımızda bu titreşimi yani “çıt” sesini duyarız.
Suja ve Barakat’ın çalışması Leeds Üniversitesi’nin 1971’de ortaya attığı fikre benzer bir sonuç verse de çok daha detaylıydı. Onların çalışmasına göre sesin oluşması için kabarcıkların tamamen patlamasına gerek yoktu. Sesin oluşması için kısmi bir toplanma bile ses dalgalarının ortaya çıkması için yeterliydi. Bu nedenle parmak çıtlatıldıktan sonra mikrokabarcıkların hala eklemlerde bulunması oldukça normaldi.
Öte yandan parmak çıtlatmanın sağlığa zararlı olduğu yönündeki inançlar da son yıllarda sorgulanmaya başlandı. İsveç’te yer alan Malmö Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada parmak çıtlatmanın eklem romatizması gibi hastalıklara yol açmadığı tespit edildi. Hatta bazı durumlarda faydalı olabileceği bile ortaya çıktı. Araştırmaya göre parmak çıtlatmak eklem bölgelerinde biriken “lobatonin” adlı bir sıvının vücuda yayılmasına yardımcı olmaktadır. Bu sıvı ise eklem romatizması, kalp hastalıkları ve Alzheimer gibi birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi olan bir molekülü aktive etmektedir.
Kısacası, parmak çıtlatma sırasında çıkan ses eklem sıvısındaki kabarcıkların ani hareketinden ve yer değiştirmesinden kaynaklanır. Üstelik bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar bu alışkanlığın sanıldığı kadar zararlı olmadığını da ortaya koydu. Dolayısıyla bu ses çoğu zaman psikolojik ve fiziksel bir rahatlamanın duyulur halidir.