Bunu da 18 yıl sonra, evlendiklerinde fark ediyorlar.
Fotoğraf, Temmuz 2000'de çekilmiş. 5 yıldır evli olan Ye ve Xue çifti yıllar sonra çocukluk fotoğraflarında inanılmaz bir ayrıntıya şahit oluyor.
İkisi de birbirlerini tanımadıkları dönemde May Fourth Meydanı'nda hatıra fotoğrafı çektiriyor. Hatta aynı anda objektife poz veriyor.
Xue, Beyaz elbisesiyle devasa kırmızı heykelin önünde poz verirken arkada genç çocuk ise gelecekteki kocası Ye.
Ye: "Kayınvalidemin evindeydik, ikizlerin bana mı yoksa ona mı daha çok benzediğini anlayabilmek için Xue'nin küçüklük fotoğraflarına bakıyordum.
Bu fotoğrafın köşesinde kendimi gördüm ve dedim ki 'Bu benim!' Eşimin Qingdao'ya daha önce gittiğini biliyordum. Ama o zamanlar tanışmadığımız için bu konu üzerine düşünmedik" diye konuştu.
Lastik terlikleri ve etekle imkansızı başardı
Meksika yerlilerinden Maria Lorena Ramirez, günlük kıyafetleri ve terlik benzeri lastik ayakkabılarıyla yarıştığı 12 ülkeden 500 atletin katıldığı 50 kilometrelik ultramaratonun şampiyonu oldu.
Dünyanın konuştuğu kadın
Meksika’da Tarahumara yerlilerinden Maria Lorena Ramirez, bir sığır çobanı ve günlük sporu sadece hayvanlarının peşinde 10-15 kilometre yürümekten ibaret.
Atalardan yetenekli..
Ancak atalarının koşu yeteneğinin tümü Ramirez’de bulunuyor. Tıpkı dedesi, babası ve kardeşleri gibi. Ramirez, ailesi gibi maratonlara katılan bir isim.
Geçen yıl ülkesinde yapılan 100 kilometrelik Cabballo Blanco 2016 ultramaratonunda da ikinci olan Ramirez, 29 Nisan’da Pueblo kentinde düzenlenen 12 ülkeden 500 atletin katıldığı 50 kilometrelik ultramaratonun da şampiyonluğunu elde etti.
22 yaşındaki kadın, engebeli arazide yapılan yarışı 7 saat 3 dakikada tamamladı.
Ramirez, zorlu maratonu spor ekipmanları olmadan günlük yaşamda giydiği tişört, etek ve yerel kadınların kullandığı türden terlik benzeri lastik ayakkabılarla önde tamamlayarak birinci oldu.
Çin'de yaşayan Bao Lulin, son zamanlarda tanımadığı insanların ona selam verdiğini hatta yanına gelerek konuşmaya çalıştıklarını fark edince bu duruma anlam veremedi.
Bazı zamanlar insanların ona 'Yanfei' diye seslediklerini hatta daha önce gitmediği ülkelerle ilgili sorular sorulduğunu söyleyen genç kız olanlar üzerine bu durumu araştırmaya başladı.
Geçmişine dair önemli bir sırrı çözmek üzerine olduğunun farkında olmayan Lulin çalışmalarına başladı.
24 yaşındaki genç kız kendisini Yanfei sanarak konuşanlardan yaşadığı yerin adresini öğrenerek Yanfei'nin kapısını çaldı.
Lulin, Yanfei ile karşılaştıkları anları şöyle anlattı: 'Yüzyüze geldiğimizde sanki aynaya bakıyor gibiydim. Yıllardır birbirimizi tanıyoruz sanki.'
Doğduktan sonra, ayrı ailelere verildiklerini öğrenen ikiz kardeşlerin ilginç hikayesi bunlarla sonlanmıyor.
Yaşamlarında benzerlikler olan bu iki kardeş.. 2007'de evlenmiş ve iki kadının da evlendiği kişi aynı isime sahip.
İkiz kardeşlerin çocukları da birbirlerine olan benzerlikleri ile dikkat çekiyor.
İkiz kardeşler 6 yaşında farklı kazalarda yaralanmış olmalarına rağmen ikisinin de yara izi aynı yerde.
1943'te Norveç'e yelken açtı. Naziler tarafından tuzağa düşürüldü. Buz gibi denizde yüzerek kıyıya ulaşan Baalsrud'un inanılmaz hikayesi sonra başlar. Kıyıya çıkıp, nazilerden saklanarak dağlarda ilerlemeye çalışan Baalsrud tam 2 ay boyunca doğada karın içinde yaşar, soğuk temelli kangren ve kar körlüğü yaşar. Zaman zaman kan zehirlenmesi olmamak için çakısıyla bacaklarındaki kanı boşaltır. En sonunda bir kulübe bulup sığınır. Kan zehirlenmesi olduğunu düşündüğünden ve kangreni engellemek için kör bıçakla ayak parmaklarının 9'unu keser. Sığındığı kulübenin Norveç'li sahipleri tarafından İsveç sınırına bırakılır ve hayatı kurtulur.
ABD senatörü Vietnam'da esir düştü. 5 buçuk yıl boyunca hapishanede işkence gördü. Bunun 2 yılını tek kişilik hücrede geçirdi.
1981 yılında Amazon ormanlarında kayboldu. 3 hafta boyunca vahşi doğada hayatta kalmayı bildi.
Küçücük bir salın üzerinde Atlantik Okyanusu'nda 133 gün boyunca hayatta kaldı. (1943) 1942'de 2. Dünya Savaşı esnasında İngiliz bir erzak gemisinde çalışan Poon Lim, geminin bir Alman denizaltısı tarafından vurulması sonucu tek kurtulan olarak kendini suların içinde bulur. Birkaç saat sonra bir erzak sandığına rastlar ve onu tahtadan bir sal haline getirir. İçinde bulunan erzaklar (biraz bisküvit, 40 litre su, bitraz çikolata, biraz şeker) bitince de, yağmur sularını biriktirip içer, balık tutar (erzak sandığında bulunan bir el fenerinin içindeki telden kanca yaparak) ve hayatta kalır. En etkileyici hikayelerinden birisi de, fırtına yüzünden alabora olduktan sonra tüm erzağını kaybetmesi, susuzluktan eliyle yakaladığı bir kuşun kanını içmesidir. Asıl inanılmaz olansa tam 133 gün içerisinde tüm Atlantik Okyanusu'nu geçerek Brezilya kıyılarına gelmesi ve Brezilyalı balıkçılar tarafından kurtulmasıdır.
2005 yılında Kuzey Kore'de hapishaneden kaçtı. Elektrikli tellerden ölen arkadaşı sayesinde kurtuldu.
1974 yılında Flipinler'de bir ormanda bulundu. 2. Dünya Savaşı'nda askerlik yaptı. Tam 30 sene o ormanda yaşadı. Onoda, 2. Dünya Savaşı esnasında Filipinler'e görev için gönderilen bir Japon Subayıdır. Görevi Filipinler'in Amerika ile olan işbirliğini engellemek ve asla teslim olmamaktır. Japonya'nın savaşta yenilmesiyle birlikte, sağ kalan bir grup arkadaşıyla yenilgiyi kabul etmez ve ormana kaçar. Yer yer filipinlilerle çatışan Onoda, savaşın bittiğini kabul etmez. Diğer arkadaşlarını da çatışmalarda kaybeden Onoda tam 30 yıl boyunca ormanda tek başına yaşar. Savaşın bittiği ile ilgili gazeteler ormana bulması için bırakılı ancak hepsinin bir oyun olduğunu düşünür. Ta ki 1974'te dünya turu yapan bir Japon hippie ile karşılaşana kadar. Japon hippie ona gerçekleri söyler ve Onoda sadece komutanından emir gelirse Filipinler'i terkedeceğini belirtir. Japonya'da emekli olup, kitapçı işleten komutanına bir geri çekilme emri imzalatılır ve Onoda ancak o zaman teslim olur.
Hayatı filme de konu oldu. 2003 yılında kanyonda tırmanırken kolu kayanın altında kaldı. 5 gün boyunca bulunduğu yerden kıpırdayamadı. Daha sonra kendi kolunu keserek kurtuldu.
Bir ayının saldırısı sonucunda hareket edemez hale geldi. Ölümle burun burunaydı. Ancak, o yılmadı ve sürünmeye başladı. 6 ay boyunca sürünerek ilerledi. 1823'de bir ayı tarafından saldırıya uğrayıp arkadaşları ölüme terkedilen Hugh Glass 6 hafta ve 160 kilometre boyunca sürünerek kurtulur. Ayı saldırısı sonucunda bacağı kırılan ve kaburga kemikleri görünecek şekilde sırtından yara alan Glass arkadaşları tarafından öldü diye terkedildikten sonra kendine gelir. Kırık ayağı için destek yapan, sırtındaki yaraları kurtçuklarla dolu olan Glass 6 hafta boyunca hayatta kalmayı başarır ve tam 160 kilometre yol kateder. Genellikle bitki kökleri ve yemişlerle beslenen Glass, bir defasında kurtların avladığı bir hayvanın da etini çiğ çiğ yemek zorunda kalmış
1940 yılında Sibirya'da tutulduğu hapisten kaçtı. Donmuş tundrayı ve Gobi Çölü'nü tek başına geçerek Hindistan'a kadar ulaştı.
Dağ tırmanışı yaparken düştü ve ayağını kırdı. Tam 8 kilometre boyunca dayanılmaz acısına rağmen sürünerek ilerledi. 3. gün kurtarıldı.
1971'de bir uçak kazasından sağ kurtuldu. Peru yağmur ormanlarını tek başına geçerek ilk gördüğü insanlardan yardım istedi. 1971'de havada yıldırım çarpması sonucu parçalanan uçaktan, hala koltuğunda otururken ve emniyet kemeri bağlıyken düşmeye başlar. Çok ağaçlık bir alana düşer ve yaralanır. Ancak 17 yaşındaki Juliane hayatta kalmayı başarmıştır. 9 gün boyunca yağmur ormanlarında tek başına çeşit çeşit hayvan ve böcekle mücadele ederek hayatta kalmaya çalışır. Bir nehrin kıyısında oduncuların kullandığı tekne bulur. İçindeki benzin bidonundan yaralarına benzin döker ve sterilize eder. Kolundaki yaradan 40'a yakın kurtçuğu kendi elleriyle ayıklar ve bayılır. Geri dönen oduncular tarafından kurtarılır
1996 yılında Everest'e 8 arkadaşıyla birlikte tırmanmak istedi. Arkadaşlarının hepsi öldü. Sadece kendisi hayatta kaldı. Günlerce sıfırın altında soğuğa dayandı. Hayatta kalmayı başardı ancak kolundan oldu. Bir ekiple birlikte Everest'e tırmanırken kaza geçirir ve düşer. Arkadaşları tarafından öldü gerekçesiyle bırakılır. Kendine geldiğinde en yakın kamp yerine sürünerek döner. Kampa vardığında onu gören ilk kişi "Beck'i gördüğümde elleri sanki ona ait değilmiş gibi eldivensiz ve donmuş şekilde önünde duruyordu" der. Bir kolu dirsek altından kesilir, diğer elinin de 4 parmağı kesilir. Aynı zamanda ayak parmakları ve burnu da kesilmek zorunda kalınır.
Moskova dışında bulunan Sovyet Nükleer Füzeler Erken Kontrol Komuta Merkezi'nde görev yapmakta olan Yarbay Petrov, 26 Kasım 1983 tarihinde ABD'den Rusya'ya doğru fırlatılan 5 nükleer füze işareti aldı.
Soğuk Savaş'ın zirve yaptığı tarihte gerçekleşen olayda, Petrov 'bir arıza olmuş' düşüncesiyle Sovyet füzelerinin ateşlenmesi ile ilgili prosedürü uygulamadı. Petrov'un görevi, Sovyetler Birliği'ne doğru ateşlenen nükleer füzeleri üslerine bildirmekti.
Ancak Sovyet komutan, nükleer bir savaş başlatmak için 5 adet füzenin fırlatılamayacağını düşündü ve üslerine gelişmelerle ilgili rapor vermedi.
Sovyet komutanın tahminleri doğru çıkmıştı. Yüksek yoğunluktaki bulutlara yansıyan güneş ışınlarını yanlış algılayan füze savunma sistemi, merkeze yanlış sinyaller göndermişti. Petrov, o günlerde görevini yapmadığı gerekçesi ile bir disiplin soruşturmasına tabi tutulmadı.
1998 sonrası yaşanan olayların kamuoyuna yansımasının ardından, Sovyet komutana bir kısım uluslararası ödüller verildi.
2004 yılında San Francisco'da faaliyet gösteren Association of World Citizens kurumu Rus komutana "Dünya Vatandaşı" ödülünü vermiş, 1000 dolarlık da sembolik bir ödeme yapmıştı.
Sibirya ormanlarında 11 gün yalnız başına hayatta kalan kız
Sakat annesini besleyen 2 yaşındaki çocuk
Yıkılan evinin yıkıntıları arasından kız kardeşini kurtaran Suriyeli çocuk
İŞİD'e karşı ailesini koruyan tüfekli Yezidi
Nihang mezhebinden bir Sih
Asit saldırısı mağduru anne ve kızı. Asiti üzerlerine atan kişi ise babası/kocası
Kongo Kinshasa'da kuzeniyle beraber mutlu bir şekilde uyuyan 3 haftalık Albino bebek
Halk otobüsünde meyve bıçağıyla bileğini kesen kadını kurtarmaya çalışan yolcular
Etiyopya'nın göçebe Suri kabilesinden bir çocuk
72 yaşında evlenen lezbiyen çift
Mogolistan'da 13 yaşındaki kartal avcısı
Gazze'deki direnişçilerin arasındaki Kalaşnikovlu Filistinli kız
Çinli kömür madencisinin suratı
Burning Man festivalinde dinlenmek
İŞİD'in elinden kaçarak Duhok bölgesine sığınan Yezidi kız
Üniversiteden mezun olan fakir çiftçinin oğlu
Hamer kabilesinden bir Etiyopyalı kız
Baobab ağaçları arasında yürüyen Madagaskarlı kız
Yamal Yarımadası'nda çay vakti
Savaş kamuflajı içerisinde full teçhizatla uzun bir koşunun ardından dinlenen 18 yaşındaki İsrail askeri
Vietnam'dan bir pirinç çiftçisi
7 yaşındaki Suriyeli isyancı
"Yaşlı adamların içinde genç adamların ölmesi için savaşlar başlatmasından usandım!"